''Maraşlar Yaşanmasın'' Diyenler 21 Aralık'ta Adana'da

''Maraşlar Yaşanmasın'' Diyenler 21 Aralık'ta Adana'da

"Maraşlar Yaşanmasın Diyenler 21 Aralık'ta Adana'da Buluşuyor"Maraş Katliamının 30.yıldönümü nedeniyle 21 Aralık'ta Adana Uğur Mumcu Meydanında gerçekleştirilecek Mitinge...

A+A-

Maraşlar Yaşanmasın Diyenler 21 Aralık'ta Adana'da Buluşuyor""Maraşlar Yaşanmasın Diyenler 21 Aralık'ta Adana'da Buluşuyor"

Maraş Katliamının 30.yıldönümü nedeniyle 21 Aralık'ta Adana Uğur Mumcu Meydanında gerçekleştirilecek Mitinge çağrı amacıyla bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirildi.

Saat:12.00’de Adana Pir Sultan Abdal Kültür Derneği önünde toplanan kitle buradan İnönü Parkına yürüdü. İnönü parkında gerçekleştirilen basın açıklaması ABF (Alevi Bektaşi Federasyonu) Temsilcisi Kemal Derin tarafından okundu. Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana Şubesi, Alevi Kültür Dernekleri Adana Şubesi, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Adana Şubesi, Yüreğir Cem Birleşme Ve Dayanışma Kültür Derneği ile Bulamlılar Çevre Köyleri Dayanışma Derneği adına yapılan ortak basın açıklmasında şu görüşler ifade edildi;

"19-27 Aralık 1978’de gerçekleşen ve resmi rakamlara göre 111 kişinin katledildiği Maraş Katliamının üzerinden 30 yıl geçti. Bu katliamda sorumluluğu bulunanlar ya hiç yargılanmadan “kurtuldu” ya da göstermelik yargılanıp (!) beraat ettirildi. Çünkü Maraş katliamı tasarlanırken  senaryonun en önemli parçası, katliamcıların önce korunması, sonra zaman içerisinde “suçsuz ilan edilmeleri” idi.

Katliamcıların asıl amacı, gelişmekte olan özel emekçi hareketini, genelde solu-toplumsal  muhalefetin yükselişini durdurmak ve 12 Eylül askeri darbesine zemin hazırlamak için, halklar ve inançlar bahçesi olan Maraş’ta Alevi, solcu, demokrat insanları kıyıma uğratıp, sağ kalanları ise baskı altına alarak, sindirme ve korku psikolojisi ile göçe zorlamak idi. Başarılı olan bu senaryonun, CIA’dan ve onun yönlendirdiği devlet içindeki derin güçlerinden icazet alınmadan yapılması mümkün değildi. Zaten bu gerçek yıllar sonra Eski Başbakanlardan Bülent Ecevit’in arşivinden çıkan “bilgi notu” ile doğrulandı.

Sivas’ta 33 canımızın yakıldığı katliam için “Biz Sivas’taki şeriatçı örgütlenmenin gücünü ve herhangi bir kalkışmada ne kadar sürede kontrol altına alınabileceğini görmek istedik. Ama ipin ucu kaçtı, saldırganlara hâkim olamadık” diyen “DERİN DEVLET” anlayışı, tarih boyunca gerici, şeriatçı, faşist güçlerle kol kola idi. Aynı karanlık güç odakları Madımak Katliamı’ndan önce de Sivas’ta ve 4 Eylül 1978’de Çorum’da idi.

Baba İshak ve Yarenleri’nden, Yol Ulumuz Pir Sultan Abdal’a, Deniz Gezmiş’e, 12 yaşında semah dönmek için gittiği Sivas’ta yakılan Koray Kaya’dan, 12 Yaşında 13 kurşunla öldürülen Uğur Kaymaz’a kadar yaşanan tüm cinayet ve katliamların sorumlusu aynı organize güçlerdir. Bu organize güçleri örten perde, gelip geçen çeşitli hükümetler ve şu anda iktidarda bulunan AKP hükümeti tarafından da özenle korundu, ilgili arşivler açılmadı.

Yaşatılan bu katliam ve vahşetlere karşın katliamları yapanlar değil, katliamları gündeme getirenler suçlu görülmekte; “yarayı kaşımayın, tarihi tarihçilere bırakın” gibi kurnazlıklarla katliam ve katliamcılar unutturulmaya çalışıldı.

Kuşkusuz, katliamda yitirdiğimiz canlar yüreğimizde karanlığa bir ışık olmaya devam ediyorlar. Ancak çağımızda karanlığa ışık tutmak bedenlerin ateşlerde külleşmesiyle değil; bilimle, teknikle, akılla olmalı…

Bunun için geçmişte yaşanan katliamları unutturmadan, katliamların yenilenmesini önleyerek, farklılıkların zenginlik olduğunu bilince çıkararak ışığı çoğaltmalıyız.

Maraş’da insanlık dışı kıyımın vicdanlarımızda yarattığı utancı hep birlikte temizlemenin, katliamlarla yüzleşmenin ve gerçek faillerin bulunmasının gerekliliğine inanıyoruz. Maraş’ın unutulması halinde farklı kimlik ve inançtaki her insanın can ve mal güvenliğine yönelik tehditlerin bugün dahi artarak devam edeceğini görüyoruz.

Türkiye, geçmişindeki bu utancı temizlemek, geleceğini de aydınlatmak zorundadır. Bizce bunun çözümü katliamın gizli arşiv belgelerinin açıklanması, karanlıkta kalmış gerçek faillerinin bulunması ve Alevilerden özür dilenmesidir. Yeni Katliamlar yaşanmaması için Maraş’ın unutturulması yönündeki girişim ve çabalara set çekmek, toplumun ve devletin yüzleşmesini sağlamak önem taşımaktadır.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği, çok sesliliği, farklılıkları ahenk içerisinde bir arada yaşatma kültürünü savunurken, bunu tahrip eden karanlıkta kalmış bütün katliamların aydınlığa kavuşturulması içinde kararlı bir şekilde mücadele vermeyi amaç edinmiştir; bunun için laikliği, emeğin özgürleştirilmesini, bireysel hakların geliştirilmesini, devletin demokratikleştirilmesini savunan güçlerle omuz omuza olmayı önemser. Bu mitinge vereceğiniz desteğin, farklı kültürlerin ve inançların bir arada yaşayabileceği bir Türkiye özleminin gerçekleşmesine katkı sunacağını ve Maraş katliamını unutturmak isteyen çevrelere etkili bir cevap olacağını düşünüyoruz.

Bu vesileyle; Alevi Bektaşi Federasyonu’nun desteğiyle 21 Aralık Pazar günü Adana’da saat 12.00’da Mimar Sinan Anfi Tiyatro önünde başlatacağımız yürüyüş ile saat 13.00’da Uğur Mumcu Meydanında “Unutursak Hatırlatırlar”, “Katliamın gizli arşivleri açıklansın” mitingini düzenliyoruz.

Tüm halkımızı bu mitinge bekliyoruz.

  • * PİR SULTAN ABDAL KÜLTÜR DERNEĞİ ADANA ŞUBESİ
  • * ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ ADANA ŞUBESİ
  • * HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI ADANA ŞUBESİ
  • * YÜREĞİR CEM BİRLEŞME VE DAYANIŞMA KÜLTÜR DERNEĞİ
  • * BULAMLILAR ÇEVRE KÖYLERİ DAYANIŞMA DERNEĞİ

KAYNAK : Alevihaber.com - 14 Aralık 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.