Meral TAMER : Gelecek 1 Mayıs'ta Taksim'deyiz

Meral TAMER : Gelecek 1 Mayıs'ta Taksim'deyiz

Meral TAMER : Gelecek 1 Mayıs'ta Taksim'deyizHani geçen yıl 1 Mayıs günü Taksim'de bir lokantada eşiyle birlikte yemek yiyen...

A+A-

Meral TAMER : Gelecek 1 Mayıs'ta Taksim'deyizMeral TAMER : Gelecek 1 Mayıs'ta Taksim'deyiz

Hani geçen yıl 1 Mayıs günü Taksim'de bir lokantada eşiyle birlikte yemek yiyen ÖDP yöneticisi Masis Kürkçügil'in suratına, okkalı bir tokat aşkeden çevik kuvvet polisi vardı ya...

Dün Hürriyet'te Toygun Atilla'nın haberinde okudum: O polisin kimliği hâlâ tespit edilememiş.

Eh, kimlik tespiti zor iştir tabii; sonuca ulaşılması on yıllar sürebilir! İstanbul Valisi Muammer Güler, geçen yıl ekran önünde defalarca "konunun takipçisi" olacaklarını söylemedi mi? Söyledi.

İçişleri Bakanlığı mülkiye müfettişlerini bu polisin kimliğini tespit etmek için görevlendirmedi mi? Görevlendirdi.

Müfettişler uzmanlara görüntüleri defalarca inceletmedi mi? İnceletti. Haberde tüm bu detaylar var.

Elbette bulacaklar o polisi; aceleniz ne?

Ver ulan bombayı...

1 Mayıs günü "Ver ulan bombayı" (bakınız Taraf, 2 Mayıs, fotoğrafı da var) diyerek arkadaşının elindeki gaz bombasını kaptığı gibi pimini çekip, Şişli Etfal Hastanesi’nin bahçesindeki lösemili çocukların üzerine fırlatan polis memurunun kimliğini tespit etmek de eminim yıllar sürecektir! "Müfettişlerin ve uzmanların kılı kırk yaran incelemelerine" rağmen!

Biber gazından sersemleyerek yere düşen bir kadının yüzüne tekme atan polisin kim olduğunu öğrenebilme umudumuz var mı Celalettin Bey?

Toygun'un haberinde, çok önemli bir husus daha var:

Gaz maskesi ve diğer koruyucu önlemler nedeniyle yüzleri görünmeyen 1 Mayıs polislerinin, kasklarında kimliklerini belli edecek bir numara neden yok? Pek çok ülkede kasklara numara yazılması zorunluyken bizde neden değil?

Yıllardır bu yönde yapılan talepler niçin duymazdan geliniyor ve polisin koluna cırt cırtla yapıştırılan sicil numarasıyla yetiniliyor -ki o numara da her nedense bu tür olaylarda hep yok oluyor!

Birand ekrandan fırlarsa

Mehmet Ali Birand'ın geçen gün Posta’daki yazısının girişi pek hoşuma gitti: "Etrafımızda yaşananlara baktıkça, inanamıyorum.

Bir gece benim TV ekranından fırlayıp, avazım çıktığı kadar bağırdığımı görürseniz hiç şaşırmayın. Gerçek dışı bir durumdayız. Türk toplumu ya tüm mantık yapısını kaybetti veya derin bir uykuya girdi" diyordu.

Sürekli okurlarım herhalde fark etmişlerdir; bendeniz de bugünlerde her an gazetedeki köşemden fırlayıp, olan-bitene avazım çıktığı kadar bağırarak isyan edebilirim.

1 Mayıs'ları hep şiddetle mi hatırlayacağız? Ya Kazancı Yokuşu'nda insanlar, derin devletin kurşunlarına hedef olacak; veya polis -turistler dahil- önüne geleni gazlayıp coplayacak... Yok mu bunun başka bir yolu?

1 Mayıs 2009 işçilerin hak talep ettiği, sorunlarını dile getirdikleri, emekçiler için yaptıklarının kutsandığı bir gün olsun. Biz gelecek yıl 1 Mayıs'ta Taksim'de olacağız. Vali Güler ve Emniyet Müdürü Cerrah'a naçizane tavsiyemiz, gerekli önlemleri şimdiden almaya başlamalarıdır.

Meral Tamer

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy48986 = 'mtamer' + '@';

addy48986 = addy48986 + 'milliyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

var addy_text48986 = 'mtamer' + '@' + 'milliyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

( '' );

48986 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


MİLLİYET - 4 Mayıs 2008 

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.