Mezhepler Cumhuriyeti'ne doğru!

Mezhepler Cumhuriyeti'ne doğru!

Mezhepler Cumhuriyeti'ne doğru! İhsan ÇARALAN / Evrensel.net Devlet Bakanı Faruk Çelik, epey bir zamandan beri hükümetin “Alevi...

A+A-

Mezhepler Cumhuriyeti'ne doğru! Mezhepler Cumhuriyeti'ne doğru!

İhsan ÇARALAN / Evrensel.net

Devlet Bakanı Faruk Çelik, epey bir zamandan beri hükümetin “Alevi açılımı bakanı” olarak görev yapıyor. “Alevi Çalıştayı” adı altında bir dizi toplantı yaptı. Her ne kadar bu toplantıları geniş Alevi çevreleri boykot etmiş olsa da; ya da Ökkeş Şendiller gibi Maraş katliamının bir numaralı sanığı, “bilgisinden yararlanmak üzere” çalıştaylara davet edilse de; sonuçta, AKP ve devlete yakın bir laiklik anlayışındaki Alevi çevreleriyle de yakın temas içinde yapıldı bu toplantılar.

İşte bu çalıştayın çalışmaları tamamlanmış ve Bakan Çelik’in açıkladığına göre, “sonuç aşamasına” gelmiş!

Hükümetin, “Alevilerden Sorumlu Devlet Bakanı” olarak Çelik; bir “Mezhepler Genel Müdürlüğü kurulması ve her mezhep içinde daire başkanlıkları oluşturularak mezhepler arasındaki adaletsizliğin giderilmesi” doğrultusunda bir “öneriyle” ortaya çıkmış bulunuyor.

Bakanın konuya ilişkin önerilerinden birisi de “Cemevlerinin de kamu yararına tüzel kişilikler” olarak kabul edilmesi!

Önce, “cemevlerinin statüsü”nden söz edelim. Çünkü çeşitli Alevi kesimleri, cemevlerinin camiler gibi “dini kurum” olarak kabul edilmesini istiyorlar. Ancak AKP Hükümeti; böyle olursa, yani cami ile cemevi eşitlenirse, “Alevilikle Sünnilik eşitlenir, Aleviliği İslam içinde meşru bir mezhep olarak görülmesi söz konusu olur” gerekçesiyle buna yanaşmamaktadır. Bu yüzden de cemevlerine tıpkı “Deniz Feneri Derneği”, “Çocukları Koruma Derneği” gibi “kamu yararına dernek” statüsünü vererek, sorunun üstünü örtmeyi amaçlamaktadır. Çünkü böylece “cemevlerinin elektrik su parası ödememesi, para toplanarak cemevleri kurulması” gibi kolaylıklar sağlayarak, Aleviler içinde puan toplamayı amaçlamaktadır. Böylece hükümet Alevilere küçük bir rüşvet vererek, cami cemevi eşitliği talebini gündemden çıkarmayı amaçlamaktadır.

Bu işin bir yanı; öteki ve daha önemli yanı ise, hükümetin işi “Mezhepler Genel Müdürlüğü kurmaya” kadar götürmesidir!

Az çok tarih ve siyaset bilgisi olan herkes bilir ki; laik devletin en tipik özelliği tüm din ve mezheplerden eşit uzaklıkta olmasıdır. Ama ne var ki; “laik” olduğu iddia edilen Türkiye Cumhuriyeti, Diyanet İşleri Başkanlığı gibi bir kurumla yüz bini aşkın imam kadrosu besleyen ve bütün camilerin ve öteki din işlerinin masraflarını devletin karşıladığı bir örgüte sahiptir. Ve bu yaklaşım, devletin imam hatip okulları açması ve okullarda din dersi adı altında İslam-Sünni dininin öğretilmesiyle birleşmektedir.

Laik bir cumhuriyet bunların hiç biri olamaz. Nitekim bugün gerçek demokrasi ve laisizm savunucuları, “Diyanetin kapatılmasını”, “din derslerinin zorunlu ders olmaktan çıkarılmasını”, “İmam Hatiplerin kapatılmasını” istiyorlar. Ama AKP hükümeti, devleti dinden uzaklaştırmak yerine devleti yeni dini kurumlarla donatarak, devleti dinle daha içli dışlı hale getirmek, “daha çok din devletine” dönüştürmek istemektedir.

Bu, elbette laisizm düşmanlığının AKP politikasındaki cisimleşmiş halidir. Ve bu laisizm sorununu daha içinden çıkılmaz hale getirmek AKP’nin “zoraki laiklik” anlayışına da çok uygundur!

Bakan Çelik’in önerisinde “Mezhepler Genel Müdürlüğü”nün altında “her mezhep için daire başkanlıkları” da önerilmektedir. Daire başkanlıklarına bağlı olarak da “tarikat” ve “cemaatlere göre müdürlükler” olacaktır herhalde!

Bu arada Türkiye Cumhuriyeti dini bir “mezhepler cumhuriyetine” dönüşecekmiş, bu AKP’nin umurunda değildir!

Bakanın aylardır süren çalıştaylardan “sonuç çıkarmayı” şimdi gündeme getirmesinin elbette referandumla bir ilgisi de vardır. Ve öyle anlaşılmaktadır ki, “Bakın cemevlerine yasal bir dayanak kazandırıyoruz. Alevilere de bir daire başkanlığı vereceğiz” diyerek; kimi Alevi kesimleri içinde kafa karışıklığı yaratmayı, referandumda “evet”e yönlendirmeyi amaçlamışlardır.

AKP bundan bir fayda sağlar mı göreceğiz. Ancak şu bir gerçek ki AKP, “mezhepler arasında eşitlik sağlıyoruz” görüntüsü arkasında laisizme bir darbe daha vurmayı planlamaktadır. Üstelik de AKP Hükümeti Aleviliği “din dışı bir sapkınlık” olarak görmeye devam ederken, Alevilere de yeni bir statü veriyormuş görünerek bunu yapmayı planlamaktadır.

İHSAN ÇARALAN

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy28103 = 'caralan' + '@';

addy28103 = addy28103 + 'evrensel' + '.' + 'net';

var addy_text28103 = 'caralan' + '@' + 'evrensel' + '.' + 'net';

( '' );

28103 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


Evrensel - 14.08.2010

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.