Namusuna Layık Olmak

Namusuna Layık Olmak

Namusuna Layık Olmak  Geçtiğimiz günlerde Almanya’da Aleviliği karalayan, Alevileri aşağılayan Tatort adlı bir televizyon dizisini...

A+A-

Namusuna Layık OlmakNamusuna Layık Olmak 

Geçtiğimiz günlerde Almanya’da Aleviliği karalayan, Alevileri aşağılayan Tatort adlı bir televizyon dizisini hatırlatarak yazımıza başlamak istedik.

Yüzyıllardır süregelen Alevileri asimile etmek için başvurulan bir takım karalayıcı hikâyeler görünüyor ki daha yüzyıllar boyu süregelecektir.

Bugün Alevilik üzerinden siyaset yapmaya çalışan AKP hükümeti (sözde) Aleviliğin yeniden tarif edilmesini, yayılıp gelişmesini sağlamak, Alevi Dedelerini maaşa bağlamak, Cem Evlerine her türlü yardımı yapmak, Alevilerin de devlet dairelerinde görev almaları gerektiğini ileri süren birçok süslü yalanlarla Alevilerin karşısına çıktı. Tıpkı bir zamanlar CHP’li (sözde) aydınların siyasi rantlarını arttırmak için bu yola başvurmaları gibi… Bugün bu görevi AKP hükümeti üstlenmiş bulunmakta. Ancak bu süslü vaatlerin altında ne gibi düzenbazlıkların yattığının bilincinde olan Aleviler gereken tepkiyi göstermekte gecikmediler.

İşte AKP’nin süslü vaatlerinden bir kaçı

1. Aleviliğe din dersi kitaplarında yer verilmesi;
(Oysa okullardaki eğitim öyle bir hale geldi ki değil Aleviliğin din derslerinde anlatılması Alevi bir öğrencinin etnik kimliğini açıklaması bile korkunç bir tabloyla karşı karşıya getiriyor bizi. Alevi olduğunu söyleyen öğrencilere uygulanan psikolojik baskı ve hatta fiziksel şiddet gün geçtikçe artıyor.)

2. Alevilerin özgürce ibadet edebilmeleri için Cem evlerine her türlü yardım yapılması

3. Alevi Dedelerinin maaşa bağlanması

4. Cem enstitüleri kurularak Aleviliğin doğru öğretilmesi(!)

5. Diyanet işlerinde Alevilerin de söz hakkına sahip olması ve buna benzer birçok yalan dolan sözler…

Bu ülkede Alevilerin varlığı bugün mü akıllarına geldi? Mademki Cem evlerine yardım etmek istiyorlar bunca zaman neden Cem evi açılışlarına engel oldular? Neden şimdiye kadar Cem evlerini “cümbüş evi” diye isimlendiriyorlardı? Alevi Dedelerini maaşa bağlamak da ne anlama geliyor? İşte bu sorunun cevabı: Aleviliğin kendi istekleri doğrultusunda yaşanması için verilen bir rüşvet anlamına geliyor. Bütün bu göz boyamaların amacı bilindiği gibi Alevileri asimile etmek isteğinden başka bir şey değildir.

Toplum bu tip oyunlara alet edildiği sürece AKP hükümeti amacına ulaşacak ve dini istismar etmeye devam edip istedikleri toplum modelini yaratacaklardır. Bu oyunların hepsinin altında yeşil sermayenin halkları bölerek ülke kaynaklarına sahip olma isteği yatmaktadır. AKP hükümeti hedefine adım adım yaklaşmış gözüküyor; bilim yuvası olması gereken üniversitelerde bilimsel araştırmalara dair herhangi bir hareket olmaması, YÖK başkanlığına kendi adamlarının atanması, türbanın devlet dairelerinde ve üniversitelerde serbest bırakılması için yapılan çalışmalar kısacası ülkeyi 150 yıl öncesine götürme çabasından başka bir şey değildir.

Yapılan bir araştırmaya göre okuma yazma oranının en yüksek olduğu il Tunceli’dir. Tunceli’de yaşayan halkın büyük çoğunluğu Alevidir. Yapılan başka bir araştırmaya göre laikliği en çok savunan aydın kesim Alevi toplumundan çıkmıştır. Bu sonuçlara rağmen Alevileri bir takım cahilce olaylarla bağdaştırmanın akıl alır yanı yoktur. AKP hükümetinin bugün Aleviliği bu kadar sahiplenmeye çalışmasının nedeni Alevilerin sahip olduğu bilinci körelterek kendi kör kuyularına çekip hapsetmek isteğidir.

Karanlığa layık bir dizi: Tatort

Gelelim yazımızın başında belirttiğimiz Tatort adlı dizide Alevileri rencide eden bölüme… Dizinin “Namusuna layık olmak” bölümünde Alevi bir babanın kızına tecavüz etmesi ve kızın da Sünni eniştesine sığınıp kendini tamamen dine vermesi konu edilmiştir.

Bu dizi, hala Alevi-Sünni çatışması yaşayan ve bu konuda hassas olan toplumumuzu daha da gerginleştirerek kaosa sürüklemek için yapılan oyunların bir parçasıdır. Bu çirkince saldırılar yaratılmaya çalışılan kardeşlik ve hoşgörü zincirine vurulan bir darbedir. Aleviler bu zincirin zayıf halkası olarak görülmekte ve bertaraf edilmek istenmektedir. Fakat Aleviler bu zihniyet sahibi insanları amaçlarına ulaştırmayacaklardır. Gereken tepkiler bugün nasıl verildiyse bu tür oyunlar devam ettiği sürece Alevilerin tepkisi de artarak devam edecektir.

Dizide konu edilen ensest ilişkilerin Alevilere mal edilmesi tıpkı daha önce ortaya atılan “mum söndü” olayı gibi koca bir iftiradan başka bir şey değildir. Bu tür yakıştırmalar değil dine, insanlığa yakışmayan olgulardır.

Dileğimiz Alevilere yapılan bu çirkin saldırının, insanlığa yakışmayan iftiraların devamının olmaması ve ne AKP hükümetinin ne de halkımız üzerinde oyun oynamaya çalışan diğer sinsi güçlerin amaçlarına ulaşamaması için tepkilerin devam etmesidir.

Derya Günçiçek / Sedef Tekin

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy15629 = 'balatli_maria' + '@';

addy15629 = addy15629 + 'hotmail' + '.' + 'com';

var addy_text15629 = 'balatli_maria' + '@' + 'hotmail' + '.' + 'com';

( '' );

15629 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


EVRENSEL / GENÇ HAYAT - 9 Ocak 2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.