Oğlu Serkan’ın acısı hiç dinmedi

Oğlu Serkan’ın acısı hiç dinmedi

Sivas Katliamı'nın üzerinden 27 yıl geçti. Katliam'da yaşamını yitiren Serkan Doğan'ın annesi Pakize Doğan konuşurken sözcükler boğazında düğümleniyor.

A+A-

29 yıl geçti Sivas Katliamı’nın üzerinden. Davalar zaman aşımına uğratıldı, failler korundu, tutuklananlar ise serbest bırakıldı, 9 sanık da firarda, Almanya’da yaşıyorlar. Katliamda çocuklarını kaybeden annelerin acıları dinmedi adalet arayışları ise hala devam ediyor.

Sivas Katliamı’nda yaşamını yitiren Serkan Doğan‘ın annesi Pakize Doğan, katliama ilişkin konuşurken boğazında düğümleniyor sözcükler. Acıları ilk günkü gibi olan annenin ağzından, “27 yıl oldu. Davalar sürdü, zaman aşımına uğratıldı. Kapıların önlerinde toplandık, bunu kabul etmedik, coplandık, çoluk çocuk demeden gaz ve su sıkıldı, bunu da yaptılar bize” diyerek bir kez daha katliama lanet ediyor.

“O YANIĞIYLA, ÇÜRÜMÜŞLÜĞÜYLE, TOPRAĞIYLA UTANÇ MÜZESİ OLMALIYDI”

Cumhurbaşkanının  ‘hayırlı uğurlu olsun’ sözlerini hatırlatan Pakize Doğan, Sivas davasının takipçisi olacaklarını söyleyerek sözlerine şöyle devam ediyor:

“Biz yine o davamızın peşindeyiz. Sivas’a bizi koymuyorlar, yine zar zor bir şekilde giriyoruz oraya. Madımak utanç müzesi olsun diye. Ama utanç müzesi diye bir şey bırakmadılar ki… İçine döner lokantası koydular. Ocaklarını horladılar, oturdular dönerini yediler, ekmeğini yediler hiç vicdanları sızlamadan orada oturdular, o ekmeği, aşı yediler. Orasını aslında hiç yapmayacaklardı. Otel utanç müzesi olmalıydı. O yanığıyla, o çürüğüyle, o toprağıyla kalacaktı ki utanç müzesi öyle olsun.”

KİMİ GAZETECİYDİ, KİMİ ÖĞRETMEN, KİMİ OKULU BİTİRMİŞTİ

Anne Pakize Doğan o gün yaşananları şöyle özetliyor:

“Cumhurbaşkanı bize bir şey bırakmıyor. Çünkü bunu devlet yaptı. O kaldırım taşlarını kaldırıp oraya koyana kadar, Sivas’ı doldurana kadar çocuklarımızı orada mağdur bıraktılar otelin içinde, kibriti çakana kadar. Polisi, askeri hepsi oradaydı. Katiller 50’sinden tut 70’ine kadar var orada. Çıkıyorlar omuzlarına birbirinin. Alkışlayarak kibriti çaktılar, çocuklarımızı içeride mağdur bıraktılar. Karamollaoğlu çıktı ‘gazanız mübarek olsun, dedi. Şimdi Meclis’te. Salonda yüz yüze de geldik hiç mi vicdanın sızlamadı. Şimdi utanmadan ben değildim bana benzeyen biri vardı diyor. Boy boy fotoğrafların çıkmış ‘gazanız mübarek olsun’ diye hiç mi vicdanınız sızlamadı. Bir dur diyen olmadı, bir sus diyen olmadı, yapma diyen olmadı. Herkes toplandı oraya, çocuklarımızın suçu neydi. Pir Sultan’ı anmaya gittiler, başka bir şey yoktu, bir şey yapmadılar çocuklarımız. Kimi okulu bitirmişti, kimi gazeteciydi, kimi öğretmendi, çocuklarımız boş değildi. Ama bunlar bilerek çocuklarımızı yaktı. Tansu Çiller ‘dışarıdaki halkıma bir şey olmadı’ diye söyledi. İçerideki halkı değildi. Sanki biz vergi vermiyoruz, biz vatandaş değildik, sadece dışarıda kibriti çakan vatandaştı. Bunların hepsini yaşadık.”

“SUÇLU OLAN BİZ, HAKLI OLAN ONLAR OLDU HEP!”

Pakize Doğan, adalet arayışlarının devam ettiğini ancak hakimin, savcının devletin yanında olduğunu belirtiyor.

Doğan, “İmkânı var mı birileri bir şey söylese. Ağzımız bantlı, hâkimi, savcısı yine onların yanında. Kaç hâkim savcı değişti. Biri de demedi ki bunlar niye yakıldı? Ama suçlu yine biziz, onlar haklı hep” diyen Doğan, yurt dışında bulunan 4 kişinin akıbetine ilişkin, “Bunlar döner yeri açtılar mı, evlendiler mi, askere gitti mi, ehliyet aldılar mı? Bu devlet bunları niye yakalayıp görmedi. Birkaç ay önce yaşlıdır diye katili bıraktılar” diyerek tepki gösteriyor.

Anne Doğan, cezaevinde açlık grevinde olan avukatlara da dikkat çekerek, “İçeride açlık grevine girdi gençler, elleri ayakları tutmuyor, yürümeye gücü yok, onlar içeride. Gazeteciler içeride. Niye? Çünkü kalemiyle gerçekleri yazmış ama katilleri teker teker bırakıyorlar” ifadelerini kullandı.

Sivas hükümlüsü Ahmet Turan Kılıç’ın Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından serbest bırakılmasına da tepki gösteren Doğan, buna karşı basın açıklaması yaptıklarını ancak seslerinin duyulmadığını söylüyor.

“ADALET YERİNİ BULMADI”

Pakize Doğan, “Cop yiyen biziz, dayağı yiyen biziz, lafı yiyen de biziz. Avukatlarımıza çakmaklar fırlatıldı, bize laf söylendi, hakaret edildi. Ağzımıza bant vurup mahkemeye öyle girip çıkıyorduk. Bir çıt deseniz hemen kapının önüne koyacağım sizi diyorlardı. Adalet yerini bulmadı aynı şekilde devam ediyor” diyor.

“FİRARİ KATİLLER TÜRKİYE’YE İADE EDİLSİN”

Pakize Doğan, firari katillerin Türkiye’e iade edilmesini isteyerek şunları kaydetti:

“Yıllardır yanımızdalar hepsi, yürüyüşte, mahkemede hep yanımızda oldular. Ama bunu daha sıkı tutacağız. Bu katiller yurt dışında. Yargılanıyorsa orada yargılansın, yargılanmıyorsa Türkiye’ye gönderilsinler. Burada yargılansınlar.”

PİRHA/İSTANBUL

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.