Okur-yazara da düşmanlar

Okur-yazara da düşmanlar

Okur-yazara da düşmanlarNesimi'nin derisini yüzen, Pirsultan Abdal'ın sesine tahammül edemeyen, 12 Eylül'de ülkeyi işkencehaneye...

A+A-

Okur-yazara da düşmanlarOkur-yazara da düşmanlar

Nesimi'nin derisini yüzen, Pirsultan Abdal'ın sesine tahammül edemeyen, 12 Eylül'de ülkeyi işkencehaneye çevirenler, 33 aydın ve sanatçıyı Sivas Madımak Oteli'nde yakanlar, ırkçı ve dini şiddetle özgürlüklere olan düşmanlıklarını kitap ve yayın dünyasına kadar hayatın her yanını kuşatarak sürdürüyor. Türkiye'de artık kültür dünyası küresel sömürü sistemine teslim olmuş durumda. Türkiye toplumu da okuru-yazarıyla küreselleşmeye karşı teslim bayrağını çekmiş bunuyor. Kültürü küresel kapitalist sisteme dahil olmanın aracına dönüştüren holding, banka ve medya sahipleriyle, AKP hükümeti ise uyguladıkları vahşi politikalarla bağımsız yayıncılığın nefesini keserek, yazar ve okurun hayatla ilgisini iyiden iyiye koparıyor.

Kültür ve yayın dünyasında yaşanan bu duruma rağmen, yararlı, cesaretli yayıncılık yapan birçok yayınevi ise bu saldırı karşısında okur nezninde olumlu bir dönüşüm yaratamadı. Ancak, holding, banka ve medya yayınevlerinin, sisteme eklemlenen yazar ve okur tipi üretmeleriyle kültürel yozlaşmanın hız kazanması bağımsız yayınevlerinin tepkisine neden oldu. Aralarında Belge Yayınları, Evrensel Basım Yayın, Papirüs Yayınevi, Peri Yayınları, Pusula Yayıncılık ve Varlık Yayınları gibi yayınevlerinin bulunduğu 19 yayınevi kamuoyuna açık bir bildiri yayınlayarak, bağımsız yayıncılığın ve okurun her yandan kuşatıldığına dikkat çekti. Bildiride, holding, banka, medya yayıncılığı ile Milli Eğitim ve Kültür bakanlıklarıyla belediyelerin bağımsız yayıncılığa 'cehennem azabı' yaşattığı kaydedildi. Yayıncılığın günümüzde evrim geçirip tekelci medyaya dönüştüğü, eseri kıymetsizleştirdiği vurgulanan bildiride, tekelci medyanın bugün kaydettiği gelişmenin bağımsız yayıncılar açısından içler acısı olduğu dile getirildi. Biz de hem bu bildiriye imza atan yayınevlerine, hem de kendi kulvarlarında cesurca yayıncılık yapan yayınevlerine 'yayın dünyasında neler olduğunu ve neler yapılması gerektiğini' sorduk.

Piyasanın dışına çıkmak gerek

Belge Yayınları Yönetmeni Attilla Tuygan, kapitalizm ve neo-liberalizmin oyun kurallarının yayıncılık alanında da işlediğini belirterek, sermaye sahiplerinin kitabı meta, yayıncılığı da pazarlamacı gördüğüne dikkat çekti. Tuygan, 'Kitabı nicel olarak ölçülebilen 'şey' haline getirmeye, 'şeyleştirme'ye çabalıyorlar' dedi. Sermaye sahiplerinin ve egemen ideolojilerin inşa etmeye çalıştığı kültürel yapının, muhalif ve bağımsız dinamikleri denetlemek amacında olduğunu ifade eden Tuygan, Kültür Bakanlığı'nın uygulamalarının da ideolojik olduğunu, resmi ideolojiyle örülmüş yayınları ucuza sunup 'bağımsız muzır' yayınları görmezden geldiğini kaydetti. Tuygan, şöyle dedi: 'Biz, yayınevi olarak her türlü engele karşı öfkeyle karşı durmaya, doğru bildiklerimizden asla taviz vermemeye, Marksizm'e, çokkültürlülüğe, çokdilliliğe sadık kalmaya devam ediyoruz.' Tuygan, bağımsız yayınevlerinin kararlı ve ortak bir mücadele verecek şekilde örgütlenmeye gitmeleri gerektiğinin de altını çizdi.

Ara-lık Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Hüsamettin Çetinkaya ise, Türkiye'de hegemonyasını tesis eden egemenliğin serbest piyasacı liberal sistem ve protestanlaşan İslam olduğunu belirterek, 'Monarşik şirket ve şirketleşen siyasal İslam ittifakı var. Bu ittifakın bireyi ise, hem özel alanda hem de kamusal alanda, arzuları tatmin edilmesi gereken bir müşteridir artık' dedi. Çetinkaya, okuma ve düşünmenin liberal-İslam ittifakı hegemonyası tarafından gereksizleştirildiğini belirterek, 'Günümüzde hegemonik olan piyasa ve İslam, bireyi ne kadar niteliksiz kılabilirse o kadar kendini egemen kılıyor. İktidar değil muktedir oluyor. Birey ne denli vasat ve vasıfsız olursa o kadar İslamcı, o kadar milliyetçi, o kadar liberal oluyor. Sol buna alternatif midir? Evet, fakat reel dünyada bir hegemonya mücadelesinin sürdüğünü fark edebilirse.' Çetinkaya, 'Küçük yayıncıların düşünmeye itibar eden okur üretmesi için ne yapmaları gerekir' sorusuna ise, 'Piyasanın dışına çıkmaları gerekir... Politikanın bizzat alternatif olan demek olduğu bir yere. Eskilerden bir örmek geliyor aklıma; YAZKO deneyi... Belki benzeri. Ama temel soru şudur: Bugün dışarıda bir yer yaratmak ne kadar mümkündür ve ne pahasına? Bunun yanıtı 'küçük' yayıncının gerçekten 'kategorik olarak' küçük yayıncı olmayı seçmesinden geçiyor. Türkiye'ye yeni bir yayın ve yayıncı anlayışı sunabilmenin koşulu budur. Okur bu ayrımı gördüğünde küçük yayıncıyı sahiplenecektir.'

Okuru önemsizleştirdiler

İkaros Yayınları Genel Yayın Yönetmeni Özcan Erdoğan ise, şunları söylüyor: 'Son yıllarda gerek sermaye medyasının, gerekse siyasilerin medyanın tekelleşmesi; yayıncılık alanını da tahakkümü altına almalarıyla sonuçlanmıştır. Bu öyle bir gidişattır ki, bugün, yayınevleri ve dergi yayıncılığı yapanlar daha yayınevi kurulurken işyeri açma ruhsatı denen ve yayıncılıkla hiçbir ilgisi olmayan, bürokratik bir işlemin mağduru olarak siyasilere/belediyelere muhtaç hale getirilmiş ve çoğu yayınevi Kültür Bakanlığı'nın bu uygulaması nedeniyle Yayıncı Sertifikası dahi alamamış ve kitap basamaz duruma düşmüştür. Okurun alacağı ya da yayınevinin basacağı kitapların bir önemi yoktur, sadece onların size okutacağı kitapların önemi vardır.'

Sanat Cephesi Yayınları'ndan Efe Duyan da, 'AKP, Türkiye toplumunun 1980 sonrasında maruz kaldığı liberal saldırıları çok tehlikeli bir şekilde kendi gerici çizgisiyle iç içe sürdürmeye çalışıyor' dedi.

Yordam Kitap Yayın Yönetmeni Hayri Erdoğan, bağımsız yayıncılığın gerici dalga, kürelescilik ve neo-liberalizmin zehiriyle kuşatıldığını dile getirerek, bağımsız yayıncılığın piyasa işleyişinin yıkıcı etkileriyle boğuşarak var olmaya çalıştığına dikkat çekti. Erdoğan, 'Bu durumun önüne geçmek için yapılabilecekleri yapamadığı için, yayıncıların ve yayıncı örgütlerinin iğneyi kendilerine batırmaları gerekiyor. Açıklamanın hazırlanmasına ön ayak olan yayınevlerini de bu eleştiriden muaf tutmak mümkün değil.'

BAYRAM BALCI

Bu yazı 17-24.02.2007 tarihli Yaşamda Demokrasi Gazetesi'nde yayınlanmıştır

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.