Halkların Demokratik Partisi (HDP) Dersim Milletvekili Alican Önlü, Dersim Belediyesi tarafından 12 Ağustos tarihinde organize edilen Veyvé Kıtavu (Kitapların Düğünü) adlı kitap tanıtma etkinliğinde yazar Haydar Beltan’ın Seyit Rıza için “1916 yılından 1936 yılına kadar istisnasız her yıl devletle görüştü, kendisi gidemeyince çocuklarını gönderdi ve bir direnişi de yoktur” sözlerine dair sosyal medya hesabından yazılı açıklama yayınladı.

“DERSİM HALKININ DİRENİŞİ BOŞA DÜŞÜRÜLMEK İSTENMEKTEDİR”

84 yıldır Dersim Katliamı üzerine sayısız senaryo yazıldığını belirten Önlü, “Bir kısmı kamuoyunda genel olarak kabul görmüş bir kısmı ise günümüzde geçerliliğini yitirdiği için yeni senaryoların üretimine geçilmiştir. Bu senaryolardan ilki Dersim’de gerici yönlü bir isyan olduğu yönündedir. Bu senaryoyu geçmişte TKP gibi yapılar da kabul etmiş 1937 yılında TKP’nin önde gelen şahsiyetlerinden olan İsmail Bilen’in hazırladığı raporlarda direnişi ‘reformcu hükümete karşı gerici ayaklanma olarak’ tanımlamışlardır. Ümit Zileli gibi ulusalcı faşist zihniyetler resmi ideolojinin yalanlarına sarılarak Seyit Rıza ve arkadaşlarına ‘alçak’ diyerek 84 yıllık inkâr, katliam ve asimilasyon politikalarını savunmaktadır. Diğer taraftan bazı kesimler tarafından devlet aklını dahi zorlayan temelsiz ve yalan bilgilerle Seyit Rıza ve arkadaşlarının önceden planlanmış soykırıma karşı mücadelesi ve Dersim halkının direnişi boşa düşürülmek istenmektedir” dedi.

“DERSİM DİRENİŞİ VE SEYİT RIZA HAKİKATİNİ HİÇBİR ŞEY ÇARPITAMAZ”

Soykırıma karşı direnen Seyit Rıza ve direnişin öncülerinin işbirlikçi olduğu ima edilerek direnişi küçümseyen yönde yapılan açıklamaların neye hizmet ettiğini çok iyi biliyoruz diyen Önlü şunları söyledi:

“Dersim Belediyesi tarafından 12 Ağustos tarihinde organize edilen Veyvé Kıtavu (Kitapların Düğünü) kitap tanıtma etkinliğinde konuşan Haydar Beltan, Seyit Rıza için, “1916 yılından 1936 yılına kadar istisnasız her yıl devletle görüştü, kendisi gidemeyince çocuklarını gönderdi ve bir direniş de yoktur” diyerek, Seyit Rıza’yı ‘işbirlikçi’ olarak göstermiş ve Dersim halkının direnişini de ‘iç boğuşma’ olarak nitelendirmiştir. Dersim Belediyesinin, bünyesinde gerçekleştirilen kültür etkinliğinde Seyit Rıza’ya, direnişin öncülerine ve Dersim direnişine gölge düşüren bu tartışmalara, açıklamalara yer vermesi üzücü ve düşündürücüdür. Dersim’in değerlerine sahip çıkan tüm kurumların bu tür konularda daha hassas davranması bir gereklilikten öte zorunluluk olmalıdır. Bizler hem Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının, hem de Dersim halkının ve aşiretlerinin katliamlara karşı geliştirdiği tarihi direnişi sahipleniyoruz. Dersim direnişini, Seyit Rıza ve arkadaşlarının hakikatini hiçbir şey çarpıtamaz. Ne Dersim Katliamı’nı ne de Seyit Rıza ve direnişin öncülerini asla unutmayacağız ve unutturmayacağız.”

(HABER MERKEZİ)