Öymen, Dersim sessizliğini bozdu

Öymen, Dersim sessizliğini bozdu

Öymen, Dersim sessizliğini VATAN'a bozdu   ‘Tunceli’den destek telefonları aldım, gitmeyi düşünüyorum’CHP...

A+A-

Öymen, Dersim sessizliğini bozduÖymen, Dersim sessizliğini VATAN'a bozdu 
 
‘Tunceli’den destek telefonları aldım, gitmeyi düşünüyorum’

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, “Dersim’de bazı masum vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesi hepimiz için derin üzüntü kaynağı olmuştur. O konuşmada kast ettiğim bunlar değildi. Demek istediğim, ayaklanma olduğunda Atatürk şehit vermeyi göze alarak bu yolu seçmiştir, Atatürk döneminde Silopi’deki gibi bir olay yaşanmamıştır” dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Onur Öymen, Dersim olaylarına ilişkin sessizliğini VATAN’a bozdu. Öymen, diplomasiden iç politikaya sorularımızı şöyle yanıtladı:

Dersim meselesini konuşmak istemiyorsunuz ama soracağım: Tunceli ile barış sağlandı mı?

Tunceli ile hiçbir zaman kavga etmedik ki. O konuyu Sayın Başbakan maalesef çarpıtarak kamuoyuna yansıtmaya çalıştı. Kendisine destekçiler de buldu. Benim söylediğimin tartışma götürür tarafı yok, gayet açık. Bu iktidar; ’Atatürk olsaydı bizim gibi yapardı’dedi. Biz de Atatürk’ün kendileri gibi yapmayacağını söyledik. Gerektiğinde şehit vermeyi göze alarak yurtdışından gelen ve yurtiçindeki ayaklanmalarla mücadele ettiğini söyledik. Türkiye’de milli mücadele dönemi dahil olmak üzere 18 ayaklanma olmuş. Devlet şehit vermeyi göze alarak, kararlılıkla hareket etmiş ve bastırmış. “Alevi” kelimesini kullanmadık. Tunceli’de devlete karşı silahlı ayaklanmada bulunanlar Alevilik için bunu yapmamışlar. Atatürk’ün Alevilere karşı hiçbir olumsuz yaklaşımı yok. Hatta tersine. Mesele şehit vermekten kaynaklandı. Bazıları tarafından niçin yanlış yorumlandı anlaşılmış değilim. Eğer istismar konusu yapmak için kullanmak istedilerse, halk buna çok kuvvetli tepki gösterdi. İnternetten 10 bin destek mesajı geldi. Türkiye’nin her yerinden ve Tunceli’den bir çok Alevi vatandaşımız beni aradı ve desteklediklerini iletti.

Size Hitler bıyıkları çizenler de oldu ama?

Bir sosyal demokratı Hitler’e benzetirseniz tarih buna güler geçer. Ama siz Türkiye’yi Hitler yöntemleriyle yönetmeye çalışan bir insana “demokrat” derseniz, işte o zaman tarih sizi yargılar. Bizim gocunacak bir tarafımız yok. Böyle ölçüsüz tepkiler karşısında kendimizi savunma ihtiyacını bile hissetmeyiz. Halk buna güler geçer, biz de gülüp geçiyoruz.

Ekşi sözlük’te size dair bir yorum dikkatimi çekti: Alevidir ve semahlara gider yazıyordu?

Alevi üyelerimizin çok toplantısına katıldım. Hep çok sıcak ilişkilerimiz oldu. Biz “bu tartışmalara hiç gerek yok” dedik ve konuyu kapattık. Türkiye’nin gündemini değiştirmeyelim diye sürdürmedik. Çünkü iktidar Türkiye’nin gündemini sürekli değiştirmek istiyor. Birgün bu, birgün eşine birkaç sene önce yapılan haksızlığı dile getiriyor. Ayrıca merak edenler 1937, 1938 yıllarına ait Meclis zabıtlarını okusun. Atatürk, İsmet Paşa, Celal Bayar ne demiş. Uğur Mumcu ne yazmış... Bu işi tarihçilere bırakıyoruz. Okuyanlar bana gösterilen tepkinin ne kadar ölçüsüz ve haksız olduğunu göreceklerdir.

“Öldürülen masum insanlar oldu, nasıl böyle konuştunuz?” diyenlere cevabınız nedir?

Tabii ki Dersim’de bazı masum vatandaşlarımızın hayatını kaybetmesi hepimiz için derin üzüntü kaynağı olmuştur. Bir tek masum insan bile ölse, biz sosyal demokratlar olarak bundan büyük üzüntü duyarız. Ama benim o konuşmada kast ettiğim bunlar değildi. Oradaki masum insanların hayatıyla kaybetmesiyle bir ilgisi yoktu. Demek istediğim, ayaklanma olduğunda Atatürk şehit vermeyi göze alarak bu yolu seçmiştir, Atatürk döneminde Silopi’deki gibi bir olay yaşanmamıştır.

Tunceli’ye gider misiniz?

Tabii ki. Türkiye’de görmediğim iki, üç ilden biri maalesef. Tunceli’nin bizim gözümüzde ülkemizin hiçbir ilinden farkı yoktur. Tunceliler de bana yapılan haksızlıktan üzüntü duyduklarını söylediler. Başbakan’a tavsiyemiz, kimse selden kütük kapmaya çalışmasın.

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal bir süre önce tüm evlere gitmenizi istedi. Siz de bir gecekonduya gider misiniz?

Biz böyle bir karar almadık. Çünkü öteden beri uygulamamızdır. Her ziyaretimizde Türkiye’nin köylerine, evlerine, kahvelerine gideriz. İnsanlarla konuşuruz. “İlk defa vatandaşın ayağına gidiyoruz” dersek, kendimize haksızlık yapmış oluruz. Vatandaşın içinden hiç çıkmadık.

Ama Başbakan yeni başladığınızı söyledi?

Başbakan bizim ne yaptığımızın farkında değil. Biraz kendi işleriyle meşgul olsa iyi olur. Halkla bütünleşmeden iktidar olunmayacağını biz gayet iyi biliyoruz.

İstesek Başbakanı mahçup ederdik

Kemal Kılıçdaroğlu’yla aranız iyi mi?

Kemal Bey’le hiçbir zaman kötü olmadık. Çok değerli bir arkadaşımız. Düşüncelerine ve çalışmalarına her zaman saygı gösteririz. Aramızda ikilik yaratmak isteyenler oldu ama başarı sağlayamadılar. Çünkü biz Atatürk’ün partisinin bugünkü üyeleri ve sorumluluk taşıyan insanları olduğumuz bilinciyle hareket ediyoruz. Maalesef Tunceli Alevilerini çok incitici ve yaralayıcı konuşmalar internette dolaşıyor. Bu iktidarın çok büyük hürmet gösterdiği bazı manevi lider niteliğindeki insanların konuşmalarını yüzünüz kızarmadan izleyemezsiniz. Bunları dile getirmiyoruz, çünkü polemik konusu yapmak istemiyoruz. İstesek Başbakanı çok mahçup edecek şeyler de yapabilirdik ama yapmadık.

Kim o videosu olan?

İnterneti açarsanız, görürsünüz. Benim söylemediğim bir laf için tepki gösterenler, bu lafları söyleyenlere ne tepki gösterdiler merak ediyorum.

Demokrasiyi kuşa çevirdiler

Cumhurbaşkanı Anayasa için “fırsat kaçtı” dedi. Ardından eleştiriler ve “Gül, Sezer mi oluyor?” görüşü ortaya atıldı. Gül, Sezer olur mu?

Her insanın kişiliği ve yaklaşımı farklıdır. Bu hükümetin anayasa girişimi baştan itibaren yanlıştır. Bir defa kendisi Anayasa Mahkemesi tarafından mahkum edilmiş bir iktidar, Anayasa değişikliği nasıl yapabilir? “Yargıyı bağımsız hale getireceğiz” diyorlar ama amaçları yargıyı daha bağımlı hale getirmek. Anayasadaki insan haklardan, demokrasiden söz ediyorlar. En önemli haklardan biri kadın hakları, Türkiye 129. sıraya düşmüş. Böyle bir iktidar kalkacak önümüzdeki uzun bir dönemi kapsayacak Anayasa yapacak. Dünyada olmuş mu böyle bir şey?

Siz de “Anayasa değişikliğini yeni Meclis yapar” mı diyorsunuz?

Bu hükümet zamanında anayasa değişikliği hiç gerçekçi değil. Yeni meclis bunu ele alır. Her siyasi partinin kafasında ideal bir anayasa olduğu gibi bizim de var. Demokrasiyi 7 yıldan beri kuşa çeviren bunlar. Sonra İçişleri Bakanı, “Yaptıklarımız yapacaklarımızın teminatıdır” diyor. Şaka yapar gibi bir şey. Yaptığınız ortada: Türkiye’de 37 gazeteci hapiste, rektörler tutuklandı. İnsanlar niçin tutuklandığını bilmiyor. Anayasa değişikliği gayet tabii yapılacaktır ama bu iktidarla değil.
 
Deniz GÜÇER / VATAN - 22 Şubat 2010

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.