Özlem Albayrak : Aleviler ve sahici bir iki soru

Özlem Albayrak : Aleviler ve sahici bir iki soru

Alevilere İnkarcı Bakış: Camiye Gitsinler Başlıklı haberimize konu olan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Özlem ALBAYRAK, bir çok alevi sitesinde yayınlanan...

A+A-

Özlem Albayrak : Aleviler ve sahici bir iki soru

Alevilere İnkarcı Bakış: Camiye Gitsinler Başlıklı haberimize konu olan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Özlem ALBAYRAK, bir çok alevi sitesinde yayınlanan bu habere çok bozulduğunu ifade ediyor. Özlem Albayrak geçen haftalarda Yön Radyo'nun konuğu olmuş ve "Alevilerin ibadetlerini yapmalarının önünde bir engel olmadığını, isterlerse camiye gidebileceklerini söylemişti". Gelen yoğun tepki üzerine ağız değiştiren Özlem ALBAYRAK aslında ben öyle demek istemedim diyor...Bakın neler diyor ALBAYRAK: 

Özlem Albayrak : Aleviler ve sahici bir iki soru

Baktığı heryerde bir ikiyüzlülük, bir çelişki aramayı bir varoluş kriteri haline getirenleri sevmiyorum. Evet, kategorize edilmiş, 'öteki'leştirilmiş bireyin, birtakım egosantrik savunma mekanizmaları geliştirdiği vakidir ve bunun gerekçeleri kimi zaman haklıdır da… Ama; incinmeden ve incitmeden yaşamayı samimi olarak talep etmek gibi bir kuvveden sözedeceksek, adalet duygusunun da, 'anlama' eksenli bir zihin işletim mekanizmasının da, empati kontağının da çalıştırılması farzdır. Aksi takdirde eşitlik ve hak talep edenin niyetinin sorgu masasına düşmesi kaçınılmazdır.

Muhatabın tanıma çabasına, teveccühüne karşı, hak beklentisindeki 'öteki'nin mukabelesi kınından çektiği kılıç oluyorsa eğer. O 'öteki'lik halini bir saldırı stratejisine dönüştürmüş bulunduğuna, şartlar düzelse bile kendisine haklılık, mücadelesine gerekçe temin eden o keyfiyetten vazgeçmeyeceğine hükmedilebilir. Ve bu hüküm yanlış olmaz. Çünkü yangın söndürmek isteyen adam, benzine koşmaz.

Uzatılmış 'zeytin dalı'nı, yapraklarının sahici olmadığı, içine gizlenmiş dikenlerin eline batacağı, dalı uzatanın niyetinin bozuk olduğu vehimleriyle reddetmek, art niyettir yani. Başkasında didik didik aradığı samimiyetin kendi hamurundaki eksikliğidir. Niyet tartmak ama, aynı endazede hafif çekmektir.

Bu uzun 'girizgah'ı, hatta bu yazıyı yazmaya beni; biri kişisel tecrübe olmak üzere karşılaşılan iki benzer tutum sevketti.

İlki ve güncel olanı. Temsil ve tanınma talebi, Cumhuriyet tarihi boyunca devlet katından ilk kez kabul gören bir kısım Alevi'nin mutlu olmak bir yana seslerinin desibelini giderek yükseltmesi. Başbakan, Cemevleri'nin ibadethane olarak kabul edileceği, Alevi din adamları olan 'dede'ler ve 'zakir'lere maaş bağlanacağı, Aleviler için eğitim kurumlarının açılacağı gibi taahhütlerde bulunup, Alevilerin oruç günlerinde iftarlarına katılacağını beyan etti ama, bazı Alevi derneklerine yaranamadı.

Alevi Bektaşi Federasyonu; “AKP'nin samimi olmadığını” savunarak, “Kendi yandaşları üzerinden AKP güdümlü bir Alevi örgütlenmesi yaratılmasına karşıyız. Gizli ilişki ve ajandaların konu mankeni olmayız.” dedi. Cem Vakfı; buna “sünnileştirme projesi” dedi. Alevilik Araştırmaları Merkezi Başkanı Ali Yıldırım; bu çalışmanın, laik, demokratik ve Atatürkçü çizgideki Alevileri “gerici ve şeriatçı” çizgiye kaydırma amacı taşıdığını öne sürdü. Aleviler'in AKP'nin ihsanına ihtiyacı olmadığını söyledikten sonra, ayrımcılığa son verilmesini ve cemevlerinin ibadethane olarak tanınmasını istedi. E zaten 'cemevlerini ibadethane olarak tanıyoruz' dendi ya. Sorun ne?

Sorun niyet. Nefiste de tecrübe edilmiş 'buzağı arama' niyeti:

Alevi bakış açısıyla bilinen bir türkü radyosuna görüş verirken, Aleviler ve Sünnilerin aynı yaratıcıya ibadet ettiğini, aynı peygambere inandığını, yani nazariyat babında aynı dine mensup bulunduğunu anlatmaya çalışmış, alevi inancında geleneksel-bilinen şekliyle namaz kılmaya yönelik hiçbir itiraz bulunmadığı, kimi Alevilerin cenazesini camiden, kimilerinin cemevlerinden kaldırabildiği gibi örneklerle meseleye bir ortak payda orijini getirmeye çalışmıştım. Niyetim, “Toplum katmanlarından yansıyan, su gibi birbirine karışmayan ama birbirinden nefret de etmeyen alevi-sünni görüngüsünü, bir çatışma zemini haline getirmeye çalışırsak bunu başarabiliriz, ama lutfen yapmayalım” demekti.

Çabamın karşılıksız kaldığını, sözümün kaya gibi bir peşin hükme kurban gittiğini ise; uyarı sayesinde gördüğüm alevi sitelerdeki “Özlem Albayrak'tan Alevilere 'İnkarcı' Bakış: Camiye Gitsinler” başlığıyla karşılaşınca anlamıştım. Ya bir algı sorunu vardı bu işte, ya da en okkalısından bir artniyet.

“Bu ne yahu, ben böyle konuşmadım...” dediğim genel yayın yönetmeni, ilginç başlık atmaktan bahsedince, kışkırtıcı başlıkla yalan arasındaki farktan sözetmem üzerine, görece objektif davranıp düzeltmeyi haberin altına aldı. Ama diğer alevi siteleri alıntıladıkları haberi kaldırmadığı gibi düzeltmeyi de görmedi. Birincisini tercih etmeme rağmen, kötü niyetmiş anlayacağınız esbab-ı sebep.

Madem, bendenize böylesi bir rol biçilmiştir, o halde rolün hakkını vermek, şeytanın elimize tutuşturduğu cüppeyi giymek ve birkaç soru sormakta bir beis olmaz artık herhalde. 'İnkarcı Bakış' türevi başlık atacak olan, Alevilerin küçük bir kısmının dahil olduğunu düşündüğüm o familya hiç heveslenmesin; bunlar asıl aleviler arasında muhakeme edilmesi, samimi insanlara açıklanması gereken şeyler:

1-Muhatabına 'ya bendensin, ya düşman' kaleminden bakan ve kendi talebi hilafına 'tanınma'yı reddeden kesimin; Aleviliğin, seküler ve laik bir dünya algısının teminatı olacak, bilimselliği ve aklı merkeze alan zararsız bir 'din'e dönüştürülme projesiyle ilgisi var mıdır?

2-İşbu maddede bahsi geçen proje, Aleviliği gayrimüslümleştirmek, İslam'ın değillemesi durumuna getirmek değil midir?

3-Alevilik bir inançtır. O'nu Allah inancıyla, nasıl olursa olsun ibadet ritüeliyle başı hiç hoş olmayan bir ideolojiyle; marksizmle açıklamaya çalışan güruh, samimi Alevilerle aynı kulvarda mıdır?

4-Dini bir yönelimin, imanı reddeden bir ideolojilerle olan kesişim kümesi, neyi içerir?

5-Seküler-laik ve Marksist Alevilik projesi tuttu diyelim, iki ucuna iki inancın yerleştirildiği devasa bir kutup haline dönüşmüş Türkiye'den kime, ne hayır gelir?

Özlem Albayrak

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy13274 = 'albayrakozlem' + '@';

addy13274 = addy13274 + 'yahoo' + '.' + 'com';

var addy_text13274 = 'albayrakozlem' + '@' + 'yahoo' + '.' + 'com';

( '' );

13274 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


24.11.2007 - YENİ ŞAFAK

Etiketler : , , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.