PSAKD Malatya Şubesi 1. Olağan Kongresi

PSAKD Malatya Şubesi 1. Olağan Kongresi

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi 1. Olağan Kongresi 18.11.2007 tarihinde Yeşilyurt Caddesindeki dernek binasında yüzlerce kişinin katılımıyla...

A+A-

PSAKD Malatya Şubesi 1. Olağan Kongresi Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Malatya Şubesi 1. Olağan Kongresi 18.11.2007 tarihinde Yeşilyurt Caddesindeki dernek binasında yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirildi. Kongremiz, PSAKD Genel Merkezi Eğitim ve Örgütlenme Sekreteri Kemal Bülbül, STK temsilcileri, meslek örgütleri, sendikalar İHD, ESP, Eğitim -Sen temsilcilikleri , DTP, EMEP , ÖDP il örgütleri ve yüzlerce kişinin katılımıyla gerçekleştirildi.

PSAKD Malatya Şube Başkanı Abbas Uğurlu kongrede yaptığı açılış konuşmasında şunları söyledi:

" Değerli canlar Merhaba; Birinci olağan genel kurulumuza hoş geldiniz. Biz Banazlı Koca Haydarın yolundan yürüyor, binlerce yıldır ezilen horlanan katledilen yakılan Alevi toplumunun bayrağının taşıyıcılarıyız. Aleviliği yaşatmak yarınlara taşımak evrensel boyutu ile dünyayı kucaklamak noktasında bizleri ısrarla yok sayan gerici,   yobaz,  bağnaz düşünceye karşı inat ve kararlılıkla yürüyoruz. Şu bilinmelidir ki Aleviler demokrasinin, laikliğin, aydınlık, çağdaş ve insanların insanca yaşadığı bir Türkiye istemektedir. İstemleri ülkede yaşayan tüm insanların iyiliği dostluğu ve kardeşliği içindir. Anadolu doğumlu olan Alevi Bektaşilik her şeyden önce hümanist bir insan görüşüdür. Tanrı buyruklarına göre bedenleşen ve egemenin güdümünde canavarlaşan insana karşı üretici yaratıcı insanı konuşan tanrı durumunda kişilendirdi. Bu potada mazlumlar katında 72 milleti bir etti. Tanrı evren sorununu, inanç sorunu olmaktan çıkarttı bir insan sorunu durumuna getirdi. İnsanın bedensel ve ansal anlama kavrama yeteneklerini geliştirdi. Bu yolda genelde şeriata dinsel değerlere özelde feodal despot a ve onun uşaklarına baş kaldırdı. İlkel eşitlikçi toplum değerlerini bayraklaştırarak Abbasilerden, Selçuklulardan, Osmanlıda ve Cumhuriyet tarihinde kendi halk mahkemelerini cem törenlerini yarattı. Onbinlerle seslendirilen kıyımlara uğradıklarında ödedikleri bedel toplumcu hümanizmi yaşama geçirebilmek için yeterli olmamıştır. Orta çağdan günümüze feodal değerlere kurumlara karşı verdiği kavgada Direnişçi Babek'i, Hallacı Mansur'unu, Nesimi' sini, Baba İshak'ını, Şeyh Bedrettin'i ve Pir Sultan'ını Cumhuriyet Tarihinde ise ırkçıların ve yobazların saldırılarına Maraş, Çorum, Sivas, Gazi ve Madımak katliamına maruz kalmıştır. Buna rağmen hiçbir dönemde ayrımcılık yapmamıştır. Alevi şovenizmine değil Alevi hümanizmasının değerlerine inanmıştır.

Değerli Canlar; dünyada her şeyin nicel ve nitel değişikliğe uğradığı bir gerçektir. Bu doğanın gereği olarak olması gerekendir. Ama gerek Müslümanlık gerekse Ortodoks tek tanrılı dinlerde hiçbir şey değişmemektedir. Kendisinden olmayanları imha, inkâr ve asimilasyonda hep aynıdırlar. İşte bu nedenle biz Aleviler 72 milleti aynı gözle görüp uğradığımız her türlü baskı, zulüm, imha ve asimilasyona rağmen dinimizi sevgide karar kıldık. Çünkü okunacak en iyi kitabın insan olduğuna inandık. Ama bugün bakıyoruz ki AKP'li bir milletvekili milyonlarca Alevi' yi satanistlerle eş tutabiliyor. Haldun Taner adlı bir yobaz yazar kahpe dinli kızıl başlar diyor. Sarmaşık olup kızıl başlar gibi sarmaş dolaş oldular diyor. Ama onlar bilmiyor ki Alevilerin felsefesinde Eline, Beline, Diline, Eşine, İşine, Aşına sahip olmak gibi özel değerler vardır. Onlar daha öncede sapkın inanç dediler Ana bacı tanımaz dediler Alevilere saldırdılar. Alevilik onu tanımayanların saldırılarına maruz kaldı. Şu bilinmelidir ki biz Aleviler dostluğun, dayanışmanın, eşitliğin ve kardeşliğin adıyız ve hep öyle kalmaya devam edeceğiz ama bize kitaplarında yazılarında hakaret edenler; Haldun TANER ve AKP milletvekili şunu bilmelidir ki kul hakkıyla Tanrı'nın kendilerini cennet'ine almayacağıdır. Biz Aleviler bunlar ve bunlar gibilere yıllardır gasp ettikleri hakkımızı helal etmiyoruz! Kendi günahlarını kendiler yazıp sırat köprüsünde silenler önce kul hakkı yememeyi öğrensinler. Biz Aleviler sadece yobazların saldırılarına maruz kalmıyoruz Örneğin: Cumhuriyet Gazetesi yazarı Erdoğan AYDIN'IN birçok televizyonda oturumlara katılmış olmasına rağmen ROJ TV'de Programa katıldı diye barışı savundu diye gazeteden kovan Cumhuriyet Gazetesini kınıyor Erdoğan AYDIN'I selamlıyor ve sahipleniyoruz. Ayrıca evrenselleşme adına milyonlarca Alevinin yıllardır ret, inkâr ve imha politikaları karşısında biz din ayrımı yapmıyoruz. Yâda dinle işimiz yok diyen sol düşüncelerin binlerce yıllık Alevilerin içinde bulunduğu durumu anlayamamış olduğu düşündürücüdür. Ayrıca 1997 süreci ile birlikte hızla örgütlenmeye başlayan Alevilerin karşısına Diyanetin değirmenine su taşıyan taşeron örgütlenmelerde Diyanetten pay alma adına kurulmuştur. Pay almayı sürekli gündemde tutmaktadırlar. Oysa biz bütün inançların kendi ibadetlerini kendi imkânları ile yapmasını istiyoruz. Diyanetten ve Devletten pay alarak kendi özünü yok sayarak onlara tabii olmak zorunda kalacaklardır.

Bu gün ülkemizde Kürt sorunu ekseninde savaş kışkırtıcılığı yapmak yerine ülkemizin ekonomik yoksullaşmasına. Halkların birbirini boğazlamasına izin vermeyen demokratik.   İnsani, barışçıl bir çözüm bulunmalıdır.

Önümüzde bir Anayasa süreci bulunmaktadır. Biz Aleviler Sivil bir Anayasa istiyoruz! Anayasanın insanı öncelleştiren, insan onurunu koruyan bir madde ile başlaması gerektiğini düşünüyoruz. Kurgusu ve yol haritasını da bu bağlamda yapmalıdır. Oysa AKP Hükümetinin yapmak istediği Anayasa öyle anlaşılıyor ki 3 aşamalı olacaktır.

1) 12 Eylül darbecilerini koruyan onların yargılanmasını engelleyen bir Anayasa.

2) Sermaye örgütlerinin sömürü çarklarını kolaylaştıran Neo Liberal toptan piyasacılığa hizmet eden ekonomik, sosyal ve örgütsel haklarını budayan bir anayasa.

3) Toplumu ilk 2 Anayasal çerçevede tüm haklarını gasp ederek ulema ya sorulan şeriatçı, ırkçı bir anayasa hazırlayacaktır.

Bu nedenle biz Alevi Bektaşi Federasyonuna bağlı Alevi örgütleri olarak yapılacak Anayasa'da şu taleplerimizi görmek istiyoruz:

1) Zorunlu Din Derslerinin kaldırılması.

2) Diyanet'in Kaldırılması ve Devletin dinden elini çekmesi.

3) Cem Evlerinin Alevilerin ibadet yeri olarak kabul edilmesi.

4) İmar planlarında Alevilerden ve Diğer inançlardan katılım payı adı altında kesilen yerlerin ibadet yeri olarak camilere verilmesinin ortadan kaldırılması.

5) Tüm farklılıkların kendilerini addettikleri gibi Anayasada yer alması.

6) Demokratik, Eşitlikçi, Özgürlükçü, Çoğulcu ve Barışçı bir Anayasa istiyoruz.

7) Anayasanın içeriğinde düşünme, siyaset yapma, örgütlenme, seyahat etme, barınma, sanat yapma, eğitim, sağlık ve sosyal haklar teminat altına alınmalıdır.

8) Nükleer, biyolojik, kimyasal ve benzeri silahların yapımı ve kullanımı yasaklanmalı.

9) Doğanın korunması güvence altına alınmalı.

Tüm insanlık şunu bilmelidir ki; Dünya dedelerimizden bize kalan bir miras değil torunlarımıza bırakacağımız bir emanettir. Hepinizi Hacı Bektaşi Veli'nin Bilgeliği, Yunus'un Hoşgörüsü ve Pir Sultan Abdal'ın Bilinci ve Direnciyle selamlıyor Saygılar Sunuyorum ışığınız bol olsun…

Kongrede yapılan seçimde yeni yönetim alttaki isimlerden oluşuyor.

YÖNETİM KURULU (ASIL)

  • Abbas UĞURLU
  • Zeynep AKIN
  • Sevim TUNCER
  • Mustafa KARAHAN
  • Cemal Gürsel AKGÜN
  • Zülfikar KOŞAR
  • Satılmış KÖMÜŞDOĞAN

YÖNETİM KURULU (YEDEK)

  • Yusuf KARAKUŞ
  • Fatma EMİR
  • Songül CANPOLAT
  • Hasan KAPIKIRAN
  • Nuri KORKMAZ
  • Hüseyin EMİR
  • Hüseyin BİNBİR

DENETLEME KURULU (ASIL)

  • Zafer DİRİCAN
  • Muharrem YILMAZ
  • Enver DURDU

DENETLEME KURULU (YEDEK)

  • Yusuf KISACIK
  • Erdoğan CANPOLAT
  • Musa KARAHAN

ÜST KURUL DELEGELERİ

  • Nihal PEKASLAN
  • Mustafa ŞAHİN
  • Kemal ÇALGAN

ALEVİ HABER - 18 Kasım 2007

www.alevihaber.com

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.