Reha MUHTAR : Linç

Reha MUHTAR : Linç

(...) Medyanın iktidarı destekleyen bölümü, Yargıtay Başsavcısı’yla aynı düşünmeyebilir...Doğaldır, karşı çıkmak...

A+A-

Reha MUHTAR : Linç(...) Medyanın iktidarı destekleyen bölümü, Yargıtay Başsavcısı’yla aynı düşünmeyebilir...
Doğaldır, karşı çıkmak onun da hakkıdır...
Ama bir ülkede ulusal medyanın bir bölümü Yargıtay Başsavcısı’nı hedef alarak, “Meclis’i de kapatın!!!...” diye gözdağı veremez...
Demokrasi ve hukuk devletinde bir kanun adamı bu kadar terörize edilerek, yasama-yürütme-yargı kuvvetler ayrılığı bu kadar ayaklar altına alınamaz..
Bu kadar faşizan bir düşünce olamaz...
Bu kadar farklı görüşleri ve yargıyı baskı altına alan faşist ve gestapovari bir yöntem olamaz...

Reha MUHTAR : Linç 

Hayatımın kararlarını vicdanımın sesine göre verdim...
Ben kimseye o kişiye gıcık kaptığım ya da bir çıkara hizmet edeceğini düşündüğüm için karşı çıkmadım, muhalefet etmedim...
En ağır eleştirileri yaparken, en damar konularda itirazımı söylerken, hiç çekinmedim, korkmadım...
Çünkü demokrasiye inanıyordum, demokratik rejimde uyarı hakkımı yaptığımı düşünüyordum, kimseye gıcık olduğum için eleştirmediğimden bu eleştirilerin demokrasiyi güçlendirdiğine inanıyordum...

***

Açık söyleyeyim dün gördüklerimden sonra ben “Türkiye’deki durumdan ürkmeye” başladım...
Dün kapatma davasına gösterilen tepkilerden ürktüm...
Tepkinin kendisinden değil, tepkinin antidemokratik niteliğinden ürktüm...
Bir iktidar partisi elbette hakkında kapatma davası açan Yargıtay Başsavcısı’nın tamamen zıddını düşünebilir...
Böyle düşünmesi doğaldır..
Böyle düşünmek hakkıdır...

***

Medyanın iktidarı destekleyen bölümü, Yargıtay Başsavcısı’yla aynı düşünmeyebilir...
Doğaldır, karşı çıkmak onun da hakkıdır...
Ama bir ülkede ulusal medyanın bir bölümü Yargıtay Başsavcısı’nı hedef alarak, “Meclis’i de kapatın!!!...” diye gözdağı veremez...
Demokrasi ve hukuk devletinde bir kanun adamı bu kadar terörize edilerek, yasama-yürütme-yargı kuvvetler ayrılığı bu kadar ayaklar altına alınamaz..
Bu kadar faşizan bir düşünce olamaz...
Bu kadar farklı görüşleri ve yargıyı baskı altına alan faşist ve gestapovari bir yöntem olamaz...

***

Ne demek “Meclis’i de kapatın?..”
Kime söylüyorsunuz bunu?..
Düşmana mı?..
Ne demek “milli iradeninin önündeki engel?”..
Milli iradeyle kapatma davasının ne ilgisi var?..
Bu kadar ucube bir demokrasi anlayışıyla bu ülke nasıl demokratlaşacak?..

***

Yargıtay Başsavcısı bu ülkede üst düzey bir hukuk adamı...
Görüşlerini paylaşmayabilirsiniz ama hukuki görevini yaptığını düşünen bir başsavcıya ne hakla ve hangi saikle böyle saldırabiliyorsunuz?..
“AKP laiklik karşıtı faaliyetlerin merkezi” diyormuş Başsavcı...
Çıkarsınız kaşısına, “Nereden çıkmış benim laik faaliyetlerin karşıtı olmam... Şunları şunları şunları yapan bir partiyim... Nerede benim laiklik karşıtı faaliyetlerim...” der cevabınızı verirsiniz...

***

Haşa...
Medyadaki iktidar cephesiyle, bizzat iktidardakilerin cevabı şöyledir:
“Ey adam; Milli iradenin kaşısında duramazsın...”
Yani şunu mu diyorsunuz...
“Milli irade laiklik karşıtı faaliyetleri istiyorsa sen buna birşey diyemezsin... Meclis istiyorsa sıkıysa gel Meclis’i de kapat...”
Siyasal Bilgiler’de ben yanlış mı öğrendim demokrasiyi ve hukuku acaba?..
Bu ne korkunç bir anlayıştır?..
Kimse çoğunluk diye, yasalardan söz edemeyecek mi bu ülkede?..
Anayasa’dan söz edilemeyecek mi bu memlekette?..
Çoğunluk demek, Anayasa yok demek mi, Cumhuriyet tarihe karıştı demek mi, bu ülkede hukuk adamı iktidara bir dava açamayacak demek mi?..
Böyle bir demokrasi, böyle bir milli irade, böyle bir hukuk düzeni dünyada diktatörlüklerden başka bir yerde var mı?..

***

AKP, Yargıtay Başsavcısı gibi düşünmüyor...
Elbette düşünmeyecek...
Elbette kendisi hakkında kapatma davası açana karşı söyleyecek bir, iki sözü olacak...
Ama bu söz, “Ben çoğunluğum sen milli iradeye karşı çıkamazsın” sözü değildir...
İktidar yanlılarının yaptığı gibi “Sıkıysa gel Meclis’i de kapat” demek hiç değildir...
Amerikan yargı sistemi ABD Başkanı Nixon’un Watergate’de üzerine giderken, Nixon onlara “Gel Temsilciler Meclisi’ni de kapat” mı diyordu...
Bill Clinton, Monica Lewinsky davasında yargının karşısına çıkarken, “Ben Amerikan halkının çoğunluğuyla Başkan seçildim... Beni yargılayamazsınız” mı diyordu...
Amerikan demokrasisi böyle mi işliyor...
O Clinton değil mi, yalan söylediğini kabul etmek zorunda kalan...
O Nixon değil mi, Watergate skandalının altında kalan?..

***

Bir kanun adamı böyle terörize edilemez...
Başbakan çıkar, “nerede görülmüş bizim laiklik karşıtı faaliyetlerimiz” der...
“Yanlış düşünüyorsunuz, yanlış dava açıyorsunuz...” deyip kendi kanıtlarını teker teker kamuoyunun önüne sunar...
Dava süreci boyunca kamuoyunun gözünde kendini aklar, sonra da yargıda temize çıkmaya bakar...
Demokrasiye ve hukuka saygılı tutum budur...
“Sıkıysa Meclis’i de kapat...”
Dün iktidar yanlısı basın ve kalemler bu minvalde yazdılar...

***

Ben de bundan ürküyorum artık...
Demek Türkiye’de bir hukuk adamı bile karşı çıkamayacak hiçbir şeye...
Asker bir şey söylese “Kahrolsun militarizm... Darbe mi istiyorsun... Muhtıracılar...”
Anayasayı korumakla yükümlü bir kanun adamı, Yargıtay Başsavcısı bir şey dese, “Sıkıysa gel Meclis’i de kapat... Milli iradeye karşı mı çıkıyorsun?..” diye gözdağı verme...
Bir kanun adamını bile her taraftan terörize etme...
Bu demokrasi değildir...
Nerde gördünüz, nerde okudunuz bilmiyorum ama böylesi bir terörize girişiminin adı linçtir...
Ve siz hep beraber bir kanun adamını linç ediyorsunuz...
Ürkütücü olan budur...
Başbakan, AKP veya iktidarı savunan medyanın kendisini savunması doğaldır...
Demokratiktir...
Ama, “Sen kimsin milli iradeye karşı çıkıyorsun?..” demek, “sıkıysa gel Meclis’i kapat” diye gözdağı vermek, artık hukuğu bile zapturapt altına alan bir çoğunluk diktasına gitmek istemek demektir...
Türkiye’de demokrasiye en fazla sahip çıkması gereken medyanın bile bir bölümü, hızlı çoğunluk goygoyculuğuyla insanları terörize noktasına sürükleniyorsa, artık yapacak bir şey yok...
Anlıyorum ki toplumun bütün muhalif sesleri ister kanun adamı, isten basın, ister asker bir şekilde terörize edilerek susturulacaktır...
Tablo maalesef budur...
Ürküntüm kendim için değil...
Türkiye’deki hukuk sisteminin ve demokrasinin düştüğü durumadır...

Reha Muhtar   

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy95729 = 'rmuhtar' + '@';

addy95729 = addy95729 + 'gazetevatan' + '.' + 'com';

var addy_text95729 = 'rmuhtar' + '@' + 'gazetevatan' + '.' + 'com';

( '' );

95729 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


VATAN - 16 Mart 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.