'Şahların Labirenti' ve çamaşır suyu etkisi

'Şahların Labirenti' ve çamaşır suyu etkisi

'Şahların Labirenti' ve çamaşır suyu etkisi‘Şahların Labirenti’ TRT’nin aldatmacası.SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU: TRT-1’de...

A+A-

'Şahların Labirenti' ve çamaşır suyu etkisi'Şahların Labirenti' ve çamaşır suyu etkisi

‘Şahların Labirenti’ TRT’nin aldatmacası.

SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU:

TRT-1’de yayınlanan programın danışmanlarından Hakkı Öznur, BBP Genel Başkan Yardımcısı. Zülfü Canpolat ise Avrupa Nizam-ı Âlem Ocakları kurucusu

TRT1’de 12 Eylül 2008 Cuma günü çok önemli bir şey oldu. Geceyarısını biraz geçe, “12 Eylül Belgeseli” olarak sunulan Şahların Labirenti yayımlandı. Resmi söylemden kolay kolay sapmayan TRT, tam 28 yıl sonra 12 Eylül darbesinin ne korkunç bir şey olduğunu teslim etti. Bununla da kalmayıp ilk kez ordunun 12 Eylül sonrasında önüne gelene neler ettiğini kısa ama açık bir şekilde dillendirdi. Bir an için ‘hiç yoktan iyidir’ diye düşünebilirsiniz. Ama izleyeceğiniz herhangi bir bölüm fikrinizin değişmesini sağlayacaktır.

Alışılmadık denli çok reklamı yapılan ve bir “belgesel” olarak sunulan Şahların Labirenti, izleyiciye bir çeşit Hayvanlar Çiftliği deneyimi yaşatıyor. Tam, ‘aman resmi söylem sorgulanacak ve gerçekler dile mi getirilecek!’ heyecanı ve sevinci yaşanırken, -konu ister 12 Eylül darbesi, ister daha geriye gidilerek 27 Mayıs darbesi olsun-, sorgulama değil “yeni bir okuma” damardan veriliyor. Görünüşte 12 Eylül Darbesi sorgulanırken, resmi söyleme aslında kolayca eklemlenebilecek ve resmi söylem kadar tehlikeli bir başka söylem yutturulmak isteniyor. Orwell’in Hayvanlar Çiftliği’ndeki gibi tarih yeniden yazılıyor, “12 Eylül darbesi kötüydü ama yerli değildi...” vb., “ama” içeren ibarelerle bir şeyler geçiştirilmek amaçlanıyor.

Şahların Labirenti için belgesel demek yanlış. Aslında sağlam bir kurgu yapım. Kurgunun amacı, özenle dizilmiş taşlarla izleyiciyi pek düşündürmeden bir labirente koşmak. Labirente soldan taşlar da döşenmiş ki, kurgu daha da inandırıcı olsun. Daha ilk bölümde, Ertuğrul Kürkçü ile konuşuluyor. Birkaç cümle ancak söyleyebiliyor ama görünmesi bile yansız bir program izlenimi vermek için yeterli. Radikal İki yazarı Ahmet İnsel’le görüşülmesi de hiç rastlantısal değil. İnsel’in söylediklerinin arasından cımbızla seçilen sözler, 12 Eylül darbesinin zeminini hazırlayan olayların dış güçler (yani şahlar) tarafından hazırlandığı savını desteklemek için konmuş. İlk bölümde neredeyse bir nakarat kadar sık yinelenen mesaj, “kardeşin kardeşe düşman edildiği”. Yani, şahlar mahallenin gençlerini kendilerine piyon etmişler. Ardından, “şahlar orduyu kendilerine piyon ettiler” anafikri veriliyor.

Belki bu senaryo şimdi iyice tanıdık gelmiş olabilir. Hani derin devletin üzerine gidildiği izlenimini veren Ergenekon süreci gibi bir süreç söz konusu. Şahların Labirenti, orduya haddini bildiren ama derin devleti ve 16 Mart, Bahçelievler, Maraş, Çorum gibi üstüne gidilmediklerle dolu koca bohçayı, hiç deşmeden şahlara havale eden bir yapım. Tıpkı çamaşır suyu reklamındaki gibi tüm lekeleri çıkarıyor, Türkiye’ye parlak ve bembeyaz bir sicil sunuyor.

Milliyetçiler beğeniyor

Doğal olarak merak edebilirsiniz; bu çamaşır suyu etkisi nereden geliyor? Araştırınca görülüyor ki, “belgesel” hakkında çok olumlu görüşler bulunan web sitelerinin tümü milliyetçi. Programın bölümlerine Alperen Ocakları sitelerinden ulaşılabiliyor. Biraz daha araştırınca, programın danışmanlarının Hakkı Öznur ve Zülfü Canpolat olduğu ortaya çıkıyor. Hakkı Öznur, BBP Genel Başkan Yardımcısı. Zülfü Canpolat ise Avrupa Nizam-ı Âlem Ocakları kurucusu.

Danışmanların demeçleri de fikir veriyor. Hakkı Öznur geçenlerde şöyle demiş: “Biz hak, hukuk ve adalet mücadelesi verdik. Vermeye de devam ediyoruz. Bu ülkede darbecilere, cuntacılara, mafyacılara, çetecilere karşı en kararlı ve demokratik mücadeleyi BBP’liler vermiştir. Bundan sonra da BBP olarak bütün karanlık odaklara, şer güçlere karşı ülkemiz ve milletimiz adına mücadeleyi sürdüreceğiz. Tarih bizim mücadelemizi er ya da geç yazacak ve takdir edecektir. Onların arkasında ABD, İsrail ve AB varsa bizim de arkamızda millet ve Cenab-ı Hak var”.

Çamaşır suyu etkisinin kökeni belli oluyor. 13 bölümlük labirentin bir ucu bildik Türk-İslam Sentezi’ne çıkıyor. Diğer uçları nereye çıkıyor, sanıyorum izleyip göreceğiz.

Şahların Labirenti Çarşamba akşamları TRT1’de... İzlemekte yarar var.

SERDAR M. DEĞİRMENCİOĞLU: Öğretim üyesi
RADİKAL 2 - 30.11.2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.