Say: Uçuruma itilmiş gibiyim

Say: Uçuruma itilmiş gibiyim

Say: Uçuruma itilmiş gibiyimDink suikastının birinci yıldönümüne de değinen Say, “Utanılacak bir durum” dedi.FRANSA'nın...

A+A-

Say: Uçuruma itilmiş gibiyimSay: Uçuruma itilmiş gibiyim

Dink suikastının birinci yıldönümüne de değinen Say, “Utanılacak bir durum” dedi.

FRANSA'nın başkenti Paris'te bulunan sanatçı Fazıl Say, son haftalarda kendisi etrafında dönen demokrasi ve ifade özgürlüğü tartışmalarının çok verimli olduğunu söyledi.

Bir Alman gazetesinde yayınlanan röportajı ardından Türkiye'de yapılan tartışmalara değinen Say, “Türkiye'den gitmek istiyorum” demediğini, ortada çeviri hatası olduğunu yineledi.

Ülkesini her zaman çok sevdiğini, tarihi, coğrafyası, insanıyla Türkiye'nin, dünyanın en güzel ülkesi olduğunu düşündüğünü belirten Fazıl Say, “Aydınlık ve mutlu olabileceğimiz bir Türkiye’de yaşamak istiyorum” dedi.

ELEŞTİREL YAKLAŞIMDAN VAZGEÇMEYECEĞİM

Türkiye’de son yıllarda oluşan ortama ilişkin eleştirel yaklaşımını elden bırakmayacağını belirten Say, bu duruma karşı çıkmaya devam edeceğini bildirirken, “Uçurumun kenarına itilmişlik hissediyorum. Bunun mücadelesini vermemiz gerekiyor” diye konuştu.

Türkiye'deki tartışmaların ardından çok ciddi tehditler aldığını anlatan Say, daha önce benzer bir durumda bulunan yazar Orhan Pamuk'un da kendisine destek verdiğini söyledi.

Düşünce ve ifade özgürlüğünü sınırladığı gerekçesiyle eleştirilen TCK'nın 301'inci maddesinin kaldırılması yönünde ilk imzayı kendisinin attığını vurgulayan ünlü piyanist Fazıl Say, Orhan Pamuk'un, kendisini ziyaret ederek, “Sen benim hayatımın en zor gününde yanımda oldun ve o imzayı çaktın. Ben de senin yanındayım” dediğini belirtti.

Fazıl Say, Orhan Pamuk ile ortak bir proje gerçekleştirmeyi düşündüklerini söyledi. Say, projenin gerçeğe dönüşmesi halinde 2009 yılı Mart ayında, Fransa'nın başkenti Paris’teki ünlü Champs-Elysees Konser Salonu'nda Pamuk’la birlikte sahneye çıkacaklarını açıkladı. Ünlü piyanist, bu konserde Orhan Pamuk'un yazdığı ‘İstanbul' adlı kitaptan parçalar okuyacağını, kendisinin de piyanosuyla Pamuk'a eşlik ederek, İstanbul’u doğaçlama olarak yorumlayacağını söyledi.

DİNK’LE YAPTIĞI UZUN TELEFON GÖRÜŞMESİ

Hrant Dink suikastının birinci yıldönümüne de değinen Say, suikastı, “Utanılacak bir durum. Beni çok üzdü” diyerek değerlendirdi. Hrant Dink ile hiç yüzyüze görüşmediğini, ancak bir keresinde, kendisinin, Türk-Ermeni dostluğuna ilişkin olarak geliştirdiği ‘Ah Tamara Projesi' hakkında oldukça uzun telefon görüşmesi yaptığını vurgulayan sanatçı, bu projeyi bir gün mutlaka gerçeğe dönüştürmek istediğini söyledi.

Van Gölü ortasında bulunan Akdamar Adası'nda efsaneye göre, bir Ermeni keşişin kızıyla bir Türk çobanının yaşadığı, ‘Ah Tamara'adıyla anılan bu yasak aşk hikayesinin kendisini çok etkilediğini vurgulayan Say, Türk- Ermeni dostluğunu pekiştirmek amacıyla bu efsaneyi bir besteye dönüştüreceğini ve 100 Türk, 100 Ermeni koro sanatçısıyla birlikte İstanbul ve Ermenistan’ın başkenti Erivan’da sanatseverlere sunacağını belirtti.

Say, ilk kez 2005 yılının Mayıs ayında gündeme getirdiği bu projeye Hrant Dink'in büyük önem verdiğini ve bunu, genel yayın yönetmenliğini üstlendiği Agos gazetesinde manşete taşıdığını söyledi.

Zülfü Livaneli'nin, Yunan şarkıcı Mikis Theodorakis ile ortaklaşa başlattıkları Türk-Yunan kardeşliği hareketinin büyük başarıya ulaştığına ve böylece iki devlet arasında da ciddi yakınlaşmalar yaşandığına dikkat çeken Say, sanatın, kültürlerarası diyaloga katkı yapacak şekilde icra edilmesinin de önemli olduğunu vurguladı. Bir süre önce edindiği Avrupa Birliği Kültür Büyükelçiliği unvanına uygun işler yapmaya devam edeceğinin altını çizen Fazıl Say, hedefinin, kültürlerarası diyalogun, barışın ve kardeşliğin yeşermesi doğrultusunda çalışmak olacağını söyledi.

Türkiye’deki Kürt sorununun da ‘canını yaktığını' anlatan Fazıl Say, “Bir Türk sanatçının, Kürt sorununa da eğilmesi lazım” dedi. Kürt kökenlilerin çoğunlukta olduğu Doğu ile Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde bugüne dek çok sayıda konser verdiğini belirten Fazıl Say, “Ancak özellikle de Diyarbakır, diğer şehirlere göre daha büyük sorunlar yaşıyor. İstanbul- Diyarbakır uçağı 1 saat 45 dakika. Ama biz sanatçılar, oraya ulaşamıyoruz. Bunda devletin ön ayak olması lazım” diye konuştu.

Konser vermek üzere Paris’te bulunan Fazıl Say, 18 Ocak Cuma günü büyük bir sürpriz yaparak, bu şehirde bulunan ve Türk göçmenlerin sorunlarıyla ilgilenen ‘ELELE Derneği'nde Hrant Dink’in anısına düzenlenen bir karikatür sergisinin açılışına katıldı.

Hürriyet  - 19 Ocak 2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.