Sayın Suiçmez'e Açık Mektup

Sayın Suiçmez'e Açık Mektup

Sayın Suiçmez'e Açık Mektup   Ozan CEYHUNSayın Suiçmez'e Açık Mektup: "İslam Dini'ni sevdireceğinize...

A+A-

Sayın Suiçmez'e Açık Mektup  Sayın Suiçmez'e Açık Mektup 
 
Ozan CEYHUN

Sayın Suiçmez'e Açık Mektup: "İslam Dini'ni sevdireceğinize aksini mi hedeflemektesiniz?"

Sayın Din İşleri Başkanı Yusuf Suiçmez, sizinle daha önce aynı gazetede yazılar yazmış, hatta bir akşam birlikte yemek yemiş ve sohbet etmiş ve de sanırım Türkiye'de bazı ortak dostlara sahip hem de "sunni" bir politikacı olarak son demecinizi de okuduktan ve son aylarda söylediklerinizi "büyüteç" ile gözden geçirdikten sonra kendi kendime şu soruyu sormadan edemedim: "Sayın Suiçmez acaba İslam Dini'ni sevdirmek yerine başka bir amaca mı hizmet ediyor?" diye!

Çünkü Kıbrıs Türkler'inin "dünyadaki en modern İslam Toplumu" olması ile "ne kadar gurur duysak azdır" diyeceğimiz bir ülke olan KKTC'de siz göreve geldiğinizden beri bu ülkede huzur içinde yaşamakta olan insanlar sizin de bence olumsuz katkınız nedeniyle "yanlış bir din dersi kavgasının içinde" buluverdiler kendilerini.

"KKTC'de yaşamak şansına sahip olduklarını" her fırsatta dile getiren Kıbrıslı Aleviler siz göreve geldikten sonra bu adadaki yaşamları boyunca en sert basın açıklamalarını kaleme almaya başladılar.

Siz göreve geldikten sonra KKTC'de bir çok insan bence "AK Parti'ye de bir haksızlık olan" ama sizin tavır ve açıklamarınızdan kaynaklanan bir şekilde Ankara'ya daha çok tepki göstermeye başladılar.

Avrupa'da bile KKTC'ye yönelik "Kıbrıslı Türkler radikal islam tarafından baskıya maruz kalıyorlar" sesleri yükselmeye başladı.

Siz ise bir Din adamı sorumluluğu gereği tüm bu gelişmelere karşı en yatıştırıcı kişi olacağınıza neredeyse bu gelişmelerin kaynağı konumunuzu sürdürmektesiniz.

Hele en son olarak bence çok sorumsuz bir şekilde sarfettiğiniz "Kıbrıs Türk kültüründe medresenin, Mevlevi tekkelerinin yeri var. Ama Cem Evi yoktur. Kıbrıs Türklerinde bu yönde bir inanç olduğuna ben tarih içerisinde rastlamadım. Yani Cem Evi tarih içerisinde kurumsallaşmış olarak bulunmuyor" açıklaması hem KKTC'nin iç huzurunu tehdit edeceğe hem de AB genelinde KKTC'nin çok başını ağrıtacağa benziyor. 1974 sonrası gelen bir kuşağı temsil eden bir birey olarak Osmanlı İmparatorluğu döneminde bu adaya göç eden ya da sürülen Türkler hakkında iddiada bulunma cesaretiniz hayranlık değil şaşkınlık uyandırıcı bir tavır.

Bu açıklamayı yapan bir şahsın KKTC'de hala aynı görevde kalabilmesi bile bence artık tartışılır. Çünkü bu sözleriniz sadece Avrupa Parlamentosu'nda KKTC'ye karşı propaganda malzemesi olmaya aday değil aynı zamanda Türkiye'de de Alevi Hareketi Temsilcileri tarafından Ankara Hükümeti'ni de çok meşgul etmeye aday olacak.

KKTC'de bizzat devletin Alevilere bir Cemevi inşaası için arazi tahsis ettiği ve mali yardım yaptığı ve de Cemevi Temeli'nin bizzat Rauf Denktaş, Mehmet Ali Talat gibi cumhurbaşkanlarının, başbakanın, UBP, DP, ÖRP, TDP ve diğer siyasi parti ve milletvekillerinin katılımıyla atıldığını bilmem hatırlatmaya gerek var mı?

KKTC'nin Avrupa'da uğradığı haksızlıklara karşı en fazla desteği Avrupa'da yaşamakta olan örgütlü Alevilerden aldığını da sanırım iyi bilmektesiniz?

Tüm bunlara rağmen Kıbrıs Türkler'inin bir çok araştırmacı tarafından belgelenmiş olan Alevilik ile ilgili bağlantılarını görmezden gelerek böyle bir şeyin yok olduğunu iddia etmeniz çok üzücü. Halkımız bu durum için, içinde "cami" sözcüğü de geçen güzel bir deyime sahip. Ben yazmamayı tercih ediyorum.

Ama şunu bilinki KKTC devletin din işlerindeki en üst sorumlusunun bu açıklamasını hiç mi hiç hak etmiyor!
 
Kibrispostasi.com - 6 Ağustos 2009

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.