Selamettin BAYINDIR : Alevi şenliğinde kardeşlik türküleri

Yoğunluktan geçen haftaki aşure şenliğindeki izlenimlerime sıra gelmedi. Ürkütücü soğuğa rağmen Halkapınar Spor Salonu’nu dolduran Alevi yurttaşlarımız, konuşmalarıyla, şarkıları türküleriyle, oyunlarıyla kardeşlik dersi verdiler.

Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da sıcak mesajlar verdi, Hacı Bektaş Veli’nin, “Gelin canlar bir olalım, iri olalım, diri olalım” felsefesinin, birlik ve beraberliğe giden yolda rehber alınmasını istedi.

YENİ CEMEVLERİ

Anadolu kültürünün özü sayılan Alevilik’in, Türkiye’de laikliğin, demokrasinin ve özgürlüğün çimentosu olduğunu belirten Kocaoğlu, Narlıdere’deki cemevinden sonra mayıs ayında da Bornova cemevini hizmete açacaklarını, bu arada önümüzdeki günlerde Çiğli’de inşa edilecek cemevi için ihaleye çıkacaklarını açıkladı.

Ortak platform oluşturan İzmir’deki 49 Alevi ve Bektaşi derneğinin yöneticilerinden edindiğim bilgiye göre, halen İzmir’de 7 cemevi mevcut. İzmir’deki alevi nüfusunun ise 1 milyon 200 bin civarında olduğu tahmin ediliyor.

İyiler de güçbirliği oluştursun

Aşure günleri vesilesiyle çok sayıda alevi önderiyle konuşma fırsatı buldum. Bunlardan biri de Alevi Bektaşi Federasyonu eski Genel Başkanı Selahattin Özel.

İzmir’de yaşayan Selahattin Özel, alevilerin sesini Türkiye ile birlikte dünyaya duyurmak, Alevilik’i tüm dünyaya tanıtmak için çaba gösteren bir önder. Kanada ve Avustralya dahil 13 ülkede şube ve cemevi açılmasına öncülük etmiş.

Bugünkü iktidara yönelik sert eleştirileri var. “Alevilere açılımlarımız var diyorlar. Bunların içi boş. Cemevleri ile ilgili bir milyon imza toplayarak Başbakan’dan randevu talep ettik, alamadık” diyor.

AKP iktidarının kendi doğrultusunda dernekler kurup bu yapay derneklerle Alevi sorununa bulaşmak istediğini öne sürüyor. Bu tuzaklara düşmeyeceklerini söylüyor.

Selahattin Özel’in derdi çok, söylemi uzun. Biz şöyle özetleyebiliriz:

KISITLI ÖZGÜRLÜK

“Bu ülkede Aleviler her yerde var. Vergide, askerde, her yerde. Ama yasal olarak inanç güvenliğimiz, inanç özgürlüğümüz yok. Buna rağmen biz ortalığı birbirine katmıyoruz.

İşbaşındaki siyasiler İslam’ı siyasallaştırıyor. Devletin değil vatandaşın inancı olur ama Diyanet Kurumu’nun bütçesi 8 bakanlığın bütçesinden fazla. Ve bu kurum tek taraflı bir anlayışa, mezhebe hizmet ediyor.

Tüm bunlara rağmen birlik olmaya özen göstermeye devam edeceğiz. Ancak ‘Bana dokunmayan yılan bin yaşasın’ alışkanlığını sona erdirmek zorundayız.

Nasıl ki yanlışlar ve kötüler bir araya gelip güçbirliği oluşturuyorsa, iyilerin de bir araya gelip güçbirliği oluşturması gerek.

Son olarak bir dip notu; Selahattin Bey, Alevi toplumunun seçimlerde sosyal demokrat çizgide yer alacağını bugünden ve açıkça ilan ediyor.

Selamettin BAYINDIR

YENİ ASIR - 24 Şubat 2008