Semah Çalıştayı Bilgi Notu

Semah Çalıştayı Bilgi Notu

Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Sözleşmesi, Semah Çalıştayı Bilgi NotuAlevi Enstitüsü'nün 4 Ağustos 2009'da...

A+A-

Semah Çalıştayı Bilgi NotuSomut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Sözleşmesi, Semah Çalıştayı Bilgi Notu

Alevi Enstitüsü'nün 4 Ağustos 2009'da Ankara'da gerçekleştirilen “Semah Çalıştayı”na dair bilgilendirme notunu aktarıyoruz:

"Türkiye'nin de, 21.01.2006 tarih ve 26056 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren, Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesinin Onaylanmasının Uygun Bulunduğuna Dair Kanun'la birlikte (Kanun No: 5448), ilgili tarihten bu yana taraf olduğu ilgili sözleşme gereği, TC Kültür Bakanlığı, ilgili sözleşmenin Türkiye'deki icracı mercii olan Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, 4 Ağustos 2009'da Ankara'da bir “Semah Çalıştayı” düzenlemiştir. Semah Çalıştayı'na Enstitümüz adına Bilim Kurulu üyemiz Doç. Dr. Ayhan Yalçınkaya katılmıştır.

Çalıştaya Enstitümüzle birlikte, Alevilikle ilgili “akademik iddiaları” olan Gazi Üniversitesi ile Hitit Üniversitesi'nin ilgili araştırma merkezleri de davetli olmasına karşın, Hitit Üniversitesi'nden herhangi bir temsilcinin toplantıda yer almadığı görülmüştür. Gazi Üniversitesi'nin ilgili merkezi ise doğrudan başkanlık düzeyinde toplantıda temsil edilmiştir.

Çalıştaya ayrıca Alevi örgütlerinin önemli bir bölümünün çağrılı olduğu görülmüştür. Ancak Alevi örgütlerinin toplantıya ilgisi sınırlı düzeyde kalmıştır. Önde gelen Alevi örgütlerinin ise, Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı ile Cem Vakfı ve Alevi-Bektaşi Federasyonu başta gelmek üzere çalıştayda birer temsilciyle hazır olduğu saptanmıştır. Ayrıca İstanbul'dan çalıştaya katılan Şah Kulu etkin bir biçimde çalıştayda temsil edilmiştir. Adları geçenler dışında birkaç küçük Alevi örgütünün de toplantıda hazır olduğu görülmüştür.

İlgili çalıştayın amacı SOKÜM Sözleşmesi çerçevesinde Semahların 2009 yılında Temsili Liste'ye önerilmesi için hazırlanan eylem planının tartışılması ve kesinleştirilmesi olarak duyurulmuştur. İlgili sözleşmenin öngürdüğü iki temel liste bulunmaktadır: Temsili Liste ve Acil Koruma Listesi. Her iki liste de, yer verilen ürünlerin korunma zorunluluğunu sözleşmeye taraf olan ülkelere bir yükümlülük olarak dayatmakta ve buna uygun eylem planlarının yürürlüğe sokulmasını şart koşmaktadır. Bu anlamda TC Kültür Bakanlığı semahları, 2009 yılı için temsili listeye önermeyi tasarlayarak korunması gerekli kültür varlığı olarak kabul ettiğini açıkça beyan etmiş olmaktadır. SOKÜM Temsili Listesi'nde, Türkiye'den hali hazırda Mevlevilik ve Sema Törenleri ile Meddahlık Geleneği bulunmaktadır. Ayrıca adı geçen bakanlık ilgili listeye 2009 yılında yazdırılmak üzere, 2008 yılında Aşıklık ve Karagöz konularında da iki ayrı dosya sunmuş bulunmaktadır. Bunun dışında Türkiye, İran öncülüğünde hazırlanan Nevruz konulu çoklu dosya hazırlık sürecinin de paydaşı durumundadır. Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü, 2009 yılı için Temsili Liste'de yer almak üzere Yarenlik ve Sıra Gezmeleri, Tören keşkeği, Nazar boncuğu, Kırkpınar yağlı güreşleri gibi konularda dosya hazırlıklarını sürdürmektedir. Semahlarla ilgili olarak yapılan çalıştay da bu kapsamda düzenlenmiştir. Çalıştay sonucunda üzerinde uzlaşılan eylem planı ile semahlar dosyası tamamlanarak Paris, UNESCO Merkezi'ne sunulacaktır.

Bu doğrultuda tartışılan eylem planının temel başlıkları şunlardır (Burada yer verilen başlıklar ilgili toplantıda tutulan notlardan derlenmektedir. Bu nedenle hiçbir biçimde kesin ve bağlayıcı olarak okunmamalıdır. İlgili bakanlık kesinleşmiş, resmi planı bizlerle paylaştığı anda, bu plan derhal duyurulacaktır) : 1. Semahların nerede, nasıl, kimlerce icra ediliyor, öğretiliyor, aktarılıyor ise, mevcut halleriyle bir envanterinin çıkarılması; 2. Semahlara ilişkin olarak çeşitli düzeylerde eğitim programlarında kullanılmak üzere materyaller hazırlanması; 3. Semahlar konusunda kamuoyu duyarlılığını ve bilinçliliğini yükseltmeye dönük materyaller hazırlanması; 4. Semahların edebi, sanatsal düzeylerde temsil ve görünürlüğünün teşviki için ilgili alanlarda çalışmaların çeşitli biçimlerde desteklenmesi; 5. Semah eğitimi veren sivil toplum kuruluşlarına çeşitli biçimlerde destek verilmesi; 6. Semah üzerine uluslararası büyük bir sempozyum düzenlenmesi; 7. Farklı birimlerde semah eğitimi alanlarla verenlerin bir araya getirileceği ve bilgi, deneyim paylaşımına uygun “Semah Günleri” düzenlenmesi; 8. 2012 yılına kadar, yeri daha sonra belirlenmek üzere, etkileşimli bir semah müzesinin kurulması.

Bu eylem planı başlıklarına, Enstitümüz tarafından ayrıca bir başlık daha önerilmiş bulunmaktadır: Yayın kurulunu, farklı üniversitelerden farklı disiplinlerine bağlı akademisyenlerin oluşturacağı ve bu kurulun siparişi ve seçimiyle derlenecek yazılardan oluşacak, büyük boyutlu ve kapsamlı, hem referans özelliği taşıyacak ve hem de aynı anda andaç kitap niteliğinde Bütün Boyutlarıyla Semahlar adlı bir kitabın hazırlanması. Ayrıca Enstitümüz, Şah Kulu temsilcileriyle birlikte, ilgili eylem planının yürütülmesi sürecinde mirasın asıl sahiplerinin etkin rol alabilmesi için, bakanlığın koordinatörlüğünde, sürekli bir eylem planı komitesinin oluşturulmasını ve planın bu komite eliyle uygulanmasını da talep etmiş bulunmaktadır.

İlgili çalıştayda burada yer verilen ve verilmeyen (oy çokluğuyla, eylem planından bakanlığın önerisi olan bir başlık çıkarılmıştır) bütün başlıklar üzerinde yoğun tartışmalar yaşanmıştır. Bu tartışma sürecinde Enstitümüz bütün başlıklarda etkin katılımcı olarak kendi varlığını ve sivil bir oluşum olarak farklılığını hissettirmiştir.

Adı geçen sözleşmede özellikle önemli olan noktalardan biri, listeye önerilen ve kültürel miras olarak kabul edilen ögenin asıl sahipleriyle işbirliği içinde eylem planlarının hazırlanması ve yürütülmesidir. Bu nedenle bakanlık çalıştaya ilgili bütün tarafları davet etme gereğini duymuş bulunmaktadır. İlgili eylem planı kesinleştikten sonra, her bir başlık altında yapılacak etkinliklerde bütün tarafların üstleneceği, üstlenmesi gereken sorumluluklar olacaktır. Bakanlık, ilgili genel müdürlük nezdinde “zaten dışlayıcı bir tutum içinde olmayacağına” ilişkin bir eğilim sergiler görünmektedir.

Sonuç olarak, tüm üyelerimizin ve izleyicilerimizin konudan haberdar olması, bu başlık ve kapsam altında geliştirilmiş ya da geliştirilecek düşüncelerini ve varsa önerilerini bizimle paylaşmaları önem taşımaktadır.

Saygıyla duyururuz.

Alevi Enstitüsü

KAYNAK : Alevihaber.com - 12.10.2009

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.