Serdar TURGUT : Aleviler

Serdar TURGUT : Aleviler

Serdar TURGUT : Aleviler Aleviler cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine çok bağlıdırlar ve milletvekillerinin çoğunun tarikat bağlantılı olduklarını...

A+A-

Serdar TURGUT : Aleviler Serdar TURGUT : Aleviler

Aleviler cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine çok bağlıdırlar ve milletvekillerinin çoğunun tarikat bağlantılı olduklarını düşündükleri AKP’ye de güvenmeleri zor gözüküyor

Hükümet, haklı olarak çok güçlü bir oy potansiyeli olduğunu düşündüğü Alevi vatandaşlara açılımlar yapmaya çalışıyor. Erdoğan bu konuda danışmanı olarak Reha Çamuroğlu’nu atadı. Bu, Aleviler arasında iyi karşılanan bir isim oldu. Ancak buna rağmen Alevilerin tereddütleri azalacak yerde son günlerde daha fazla arttı gibi bir izlenim ediniyoruz. Bunda haklı olup olmadığımızı irdelemek için Alevilerin sorunlarını iyi bilen ve takip eden isimlerle konuştuk. Onların da bize söylediği hükümete karşı güvensizliğin sürdüğü şeklindeydi. Bunun nedenini sorduğumuzda Alevilerin geçmişte yaşananlar nedeniyle içlerine kapanık olarak yaşamaya alışık olduklarını söylediler.

Hükümetin Alevilere yaklaşmak için atabileceği adımları ise bir asimilasyon girişimi olarak nitelendirip, güvenemiyorlar. İşte bu bağlamda da bir süredir bu köşeden dile getirmeye çalıştığımız AKP’nin bizce en büyük sorunu yine devreye giriyor. Toplumda AKP’ye karşı, onların samimiyeti konusunda bir güven bunalımı başladı. Özetle toplumun önemlice bir bölümünde AKP’ye karşı bir inançsızlık yaşanıyor. Gerek ekonomik konularda olsun, gerek sosyal işlerde olsun atılan her adımın, ne kadar iyiniyetle atılırsa atılsın, temelinde bir çıkar veya başka bir iş olduğu yolunda bir görüş hemen yayılıyor etrafta. Belki her iktidar döneminde böyle şeyler olur ama hele ikinci iktidar döneminde bu tavrın artması daha da doğaldır ama şu da bilinsin ki toplumdaki bu tavır, her iktidarı içten içe kemirebilen ve zayıflatan bir durumdur.

Alevilerde zaten geleneksel olarak dışarıya karşı bir kuşkuyla yaklaşım ve içe kapanma var ama özellikle de AKP ile problemleri bulunuyor. Bu gayet tabii ki yanlış anlamadan kaynaklanıyor olabilir ama onların bu kuşkularını güçlendiren bazı somut gelişmeler de yaşandı. Diyanet İşleri’nden bir yetkili, 2005 yılında cemevi- cümbüşevi benzetmesini yaptı. Bu, lafın nereye gideceğini düşünmeden yapılmış talihsiz bir açıklamaydı. Bunun dışında kaçak yapı olduğu gerekçesiyle Karacaahmet Cemevi yıktırılmaya çalışıldı. Daha çok yeni olarak 2008 bütçesi konuşulurken Plan ve Bütçe Komisyonu’nda söz alan AKP’li üye, Alevilere bütçeden pay ayırıyorsak Satanistlere de mi ayıracağız şeklinde had safhada talihsiz bir açıklama yaptı.

Tabii zaten kuşkucu olan Aleviler arasında bu tür gelişmeler de güven bunalımının boyutlarını büyüttü.

Bütün bu gelişmelerin dışında Aleviler cumhuriyete ve Atatürk ilkelerine çok bağlıdırlar ve milletvekillerinin çoğunun tarikat bağlantılı olduklarını düşündükleri AKP’ye de güvenmeleri zor gözüküyor.

Başbakan’ın danışmanı Reha Çamuroğlu’nun Alevi federasyonlarına kızması, kendisinin bu konularda samimi olmasından kaynaklanmaktadır. Ancak bu samimiyete federasyonları da inandırması gerekmektedir. Bu nasıl yapılır ya da bu mümkün müdür bilmiyoruz ama şu da unutulmamalı; Türkiye’yi Alevi-Sünni olarak bölme yolunda bir gayret de var. Bu da görülmeli. Ne AKP ne de Aleviler bu oyuna gelmelidir. Sonuçta barış içinde yaşamak herkesin çıkarınadır.

Serdar TURGUT

AKŞAM - 29 Kasım 2007

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.