Alevi vatandaşın Çanak Anten direnişi

Alevi vatandaşın ‘Çanak Anten’ direnişi Hamburg’da yaşayan Alevi kökenli Hüseyin Erdoğan, çanak anteni üzerinden...

Alevi vatandaşın ‘Çanak Anten’ direnişi

Hamburg’da yaşayan Alevi kökenli Hüseyin Erdoğan, çanak anteni üzerinden yayın yapan Alevi kanallarını izlemek isteyince ev sahibi ile mahkemelik oldu. Ev sahibi kablolu yayında yeteri kadar Türkçe kanal bulunduğunu iddia ederken, Erdoğan söz konusu kanalların kendi kültürünü yansıtmadığını söyledi. Erdoğan, Alevi kanalları kablolu yayına alınana kadar çanak anten kullanmaya devam edeceğini vurguladı.

Son dönemlerde özellikle Avrupa üzerinden yayın yapan Türk kanallarının fazlalaşması ile patlayan çanak anteni furyası, birçok tartışmayı beraberinde getiriyor. Almanya ise bu tartışmaların en yoğun yaşandığı ülke… Fakat açılan onlarca dava arasında Hamburg’da yaşayan Hüseyin Erdoğan’ı davasını diğerlerinden ayrı kılan bir özellik var. Erdoğan, çanak anteni kullanırken ‘İnanç özgürlüğü’nü gerekçe gösteriyor.

Tuncelili Hüseyin Erdoğan’ın hikâyesi ise yaklaşık dört sene önceye dayanıyor. Avrupa’da yaşayan diğer gurbetçiler gibi evine çanak anteni taktıran Erdoğan’a ilk olarak ev sahibi tepki gösteriyor. Birkaç yıl kadar süren tartışmaların akabinde binada kablolu yayın sistemine geçilmesi ile tartışma yeniden alevleniyor. Ev sahibi kablolu yayın üzerinde birçok Türkçe yayın yapan kanal yer aldığı için, Hüseyin Erdoğan’dan taktırdığı çanak anteni sökmesini talep ediyor. Erdoğan ise bu talep karşısında,  kendisinin Alevi kökenli olduğunu ve kablo üzerinden yayın yapan diğer kanallardaki programların kökeni ve kültürel yaşantısına cevap vermediğini belirtiyor ve Alevi kanallarının kablolu yayına dâhil edilmediği sürece çanak antenini sökmeyeceğini ifade ediyor. Bu açıklama üzerine ev sahibi soluğu mahkemede alıyor ve Erdoğan’ın ‘çanak anteni’ direnişi başlamış oluyor.

Toprak: ‘İnanç özgürlüğü gerekçesi mantıklı bir yaklaşım’

Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu Genel Sekreteri ve hukuk alanında uzman olan Ali Ertan Toprak, Erdoğan’ın yaklaşımının Alman Anayasası’nın 4. Maddesi’nde yer alan ‘inanç özgürlüğü’ tanımı ile birebir örtüştüğünü söyledi. Alevilerin ve Aleviliğin Türk medyasında yeteri kadar işlenmediğini konusunda hemfikir olan Toprak, bu eksikliği kurulan Alevi televizyonları tarafından karşılandığını dile getirdi. Genel Sekreter Toprak, Alevilerin Alman Anayasası’nın 7. Maddesi’nin 3. bendine göre ‘kendine özgü inanç toplumu’ olarak tanımlandığı bu çerçeveden bakıldığında Erdoğan’ın isteminin ne denli gerekli bir istek olduğunun altını çizdi. Toprak, mahkeme heyetinden istek gelmesi halinde Almanya Alevi Birlikleri Federasyonu olarak duruşmalara bilirkişi olarak katılabileceklerini söyledi

İlk duruşma 13 Aralık’ta…

Hüseyin Erdoğan, kendisi dışında oturduğu bölgede birçok Alevinin aynı sorunlarla karşılaştığını fakat ev sahipleri ile uğraşmayı göze alamadıklarından dolayı çanak antenlerini sökmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Erdoğan, “Bu uygulama bence zorunlu din dersleri uygulaması gibi bir insanlık ayıbıdır. Avukatlık sigortam olmamasına rağmen bu hukuk mücadelesini sonuna kadar götürmek istiyorum. Önümüzdeki ilk durumsa tarihi ise 13 Aralık… Davayı kazanmam halinde ileride açılacak olan diğer davalar için emsal teşkil edecek. Bu davanın sonuna kadar takipçisi olacağım’ şeklinde konuştu. 

30.11.2007
YAZAR: FUAT ATEŞ – ÖZEL HABER
ALEVİLERİN SESİ DERGİSİ - www.alevi.com

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR