Alevilere İnkarcı Bakış: Camiye Gitsinler

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Özlem Albayrak, Alevilerin ibadetlerini yapmalarının önünde bir engel olmadığını, isterlerse camiye gidebileceklerini...

Yeni Şafak Gazetesi yazarı Özlem Albayrak, Alevilerin ibadetlerini yapmalarının önünde bir engel olmadığını, isterlerse camiye gidebileceklerini söyledi.

YÖN Radyo’da yayınlanan ve Rıza Zelyut, Cemal Şener, Mehmet Altan, Erdoğan Aydın’ın da katıldığı Haftanın Gündemi Programında Erdal EMRE’nin sorularını yanıtlayan Albayrak, Cemevlerini camilerin karşısına koymak gibi bir projenin bulunduğunu ileri sürdü…

Yön Radyo: Hükümetin Alevilere bakışı nasıl? “Bu bir sorundur çözelim” mi, yoksa “hayır mevcut durum devam etsin” Şeklinde mi ? Hükümet, tam olarak nasıl bakıyor bu konuya?

Özlem Albayrak: Tayyip Erdoğan’ın 2002 seçimlerinde de 2007’de de toplumun bütün katman ve kesimlerini kucaklama sözü verdiğini biliyoruz. Dışardan bir gözlemci olarak samimiyetle şunu söyleyebilirim, yani, bu sözlerin hilafına bir davranış özellikle inançlar söz konusu olduğunda bu sözlerin hilafına bir davranış toplumun herhangi bir kesimini kısıtlamaya azaltmaya yönelik bir çaba ya da çalışma gördüğümü söyleyemeyeceğim. Pek çok konuda hükümeti eleştirebiliriz; uluslar arası ilişkileri, ekonomi politikalarını, Ortadoğu’da üstlendiği rolün hakkını vermek vs konularda hükümeti eleştirebiliriz, katılmayabiliriz. Ama bu konuda yani inançlar özellikle söz konusu olduğunda herkese aynı mesafede durmaya çalıştıklarını ben gözlemliyorum..

Yön Radyo: Sayın Albayrak, Alevilerin ortaya koyduğu talepler bağlamında konuya daha somut bakalım. Alevi derneklerinin taleplerini göz önüne alırsak; birincisi Cemevlerinin yasal statüsü ve Diyanet İşleri Başkanlığı’ndan pay alması.. Bu hafta Meclis’te bu konu görüşülürken bir AKP milletvekili “o zaman satanistler de mecusiler de ister” dedi ve bu çok tepki çekti.. Şimdi bu gibi açıklamalar bir şeyi ortaya koyuyor Aleviler nezdinde...

Özlem Albayrak: Bence bu sözlerden önce şunu netleştirmemiz gerekiyor hem Aleviler tarafından hem de Sünniler tarafından –böyle bir ayrıştırma yapacaksak eğer- şunun netleştirilmesi gerekiyor; Aleviler bir üst kimlik olarak İslam’ı kabul ediyorlar mı ve Sünniler, Alevilerin üst kimlik olarak İslam’ı kabul ettiklerini kabul ediyorlar mı? Önce bunu konuşmamız gerekiyor. Üst kimlik olarak eğer Müslümanlığı kabul ediyorsa Aleviler, ki ben böyle olduğunu düşünüyorum ve Alevi vatandaşlarının çoğunun da bunu kabul ettiğini biliyorum, azınlık olarak kabul edilmemesi gerekiyor Alevilerin ve sonuç itibariyle, içerikleri farklı olsa da aynı yaratıcıya ibadet eden Müslümanlar olduğunu düşünüyorum. Dolayısıyla da İslam üst kimliği altında farklı mezheplere, tarikatlara, cemaatlere mensup olan vatandaşların da aynı -sözgelimi- tekkesinin elektrik ve suyunu devletin karşılamasını, devlet katmanın da temsil edilmesini isteyebilir, ki söze de dökülen de bu endişedir benim anladığım kadarıyla..

Yön Radyo: Burada daha teknik bir sorundan bahsedebiliriz. Fiili bir durum var; Cemevleri var.. Bu Cemevleri bir işlevi yerine getiriyor.. Örneğin orada cenazeler kaldırılıyor, ibadet yapılıyor, Alevilerin ibadet olarak, kültürel geleneği olarak gördükleri şeyler yapılıyor ve fiili olarak Cemevleri var.. Bunların yasal statüye kavuşturulması ve bütçeden pay almaları gerekiyor. Yani biraz üst kimlik, alt kimlik tartışmasından daha çok, fiili durum var ortada...

Özlem Albayrak: Bahsettiğim şey aslında tam olarak da bununla ilgili.. Alevilik, İslam’ın dışında farklı bir din olarak tanımlanıyorsa eğer..

Yön Radyo: Aleviler kendilerine büyük bir çoğunluk olarak yüzde 99’u “biz Müslümanız” diyorlar zaten, böyle bir sorun, böyle bir tartışma yok onlar açısından…

Özlem Albayrak: İşte “biz Müslümanız” dediğiniz anda sizin talep ettiğiniz haklara bir başka tarikat, bir başka cemaat, bir başka inanç yönelimine sahip olan gruplar da talep edebilme hakkına kavuşabilir. Çekince sanırım bundan kaynaklanıyor. Yoksa Alevilere karşı bir tavır, kısıtlamaya gitme gibi bir şeyin söz konusu olduğunu zannetmiyorum.

Yön Radyo: Peki, şöyle bir algılama da yok mu acaba; Aleviler “biz Müslümanız” dediğinde bu bazı kesimler tarafından Müslümanlık, Sünnilik olarak algılanıp, “Müslümansanız sorun yok, zaten Müslümanlıkla ilgili her şey yapılıyor” gibi bir algılama da yok mu acaba?

Özlem Albayrak: Evet böyle bir algılama var ne yazık ki.. Yani toplum katmanlarında da Alevilerin Sünnilere, Sünnilerin Alevilere karşı geliştirdiği bir takım önyargılar ne yazık ki var.. Bunun olmaması tabi ki isteğimiz, amacımız.. Ama böyle bir şey ne yazık ki var.. Bir noktaya daha dikkat çekmek istiyorum; şimdi devletin bir takım dinamik ve gelenekleri var, dini inançlarla ilgili bir takım sorunları var.. Yani Cumhuriyet kurulduğundan bu yana din söz konusu olduğunda bir alerji söz konusu oluyor devlet kademelerinde.. Dolayısıyla AKP’nin bugünden yarına ne Alevilikle ilgili sorunları ne de diğer sorunları çözmesini açıkçası beklemiyorum. Çünkü bu ülkede kadınların yaklaşık yüzde 70’i başını örtüyor, ama üniversitelere, devlet dairelerine, orduevlerine giremiyor, ciddi bir kamusal alan yasağı var. Böylesi büyük bir haksızlık söz konusu ve bunu bile henüz halledebilmiş değil Hükümet.. Yani dini inançlar konusunda mağdur olan sadece Aleviler de değil, bunu da teslim etmemiz gerekiyor..

Yön Radyo: Sayın Albayrak, tam da bu noktada ben bir soru yöneltmek istiyorum... Daha doğrusu bu programın anonslarını yaparken, internet yoluyla bize bir Alevi vatandaşımız diyor ki; 70 bin cami var, yüzlerce İmam Hatip okulu var, ilahiyat fakülteleri var, zorunlu din dersi var, bütün bunlar ortadayken diğer tarafta da devletin bize resmi olarak sunduğu hiçbir hizmet yok.. Şimdi böyle bir ortamda, sayısı birkaç yüz olan Cemevlerine yasal statü kavuşturulmasının ya da zorunlu din dersinin kaldırılmasının ne sakıncası var? Mesela zorunlu din dersi seçmeli olursa, bundan kimse mağdur olmayacak sonuçta...

Özlem Albayrak: Ben zorunlu din dersi konusunda seçmeli olması gerektiğini düşünenlerden biriyim.. Ama yasal statüye gelince, benim de bir kısmını paylaştığım çekincelerimi söyledim biraz önce.. Bir de bu konuyla ilgili benim dikkatimi çeken bir nokta var, Reha Çamuroğlu da bundan bahsetmişti bir süre önce, son dönemde özellikle Marksizmin terimleriyle Aleviliği açıklama çabaları var.. Yani bunu bir çelişki olarak görüyorum. Alevilerin yüzde 99’u “Müslümanız” diyorlar dediniz az önce ama Alevileri gayrimüslimleştirme projesi olduğunu ve bunun bu projeye katkı sağladığını düşünüyorum. Yani Aleviliğin İslam dışı bir inanç olduğu yorumu bu ülke için çok tehlikeli.. Bu ateşin herkesi yakabileceğini özellikle düşünüyorum..

Yön Radyo: Sayın Albayrak, bu çabalar varsa, demek ki bu çabaların önüne de geçmek için Alevilerinin ibadetlerini daha rahat yapabilmelerinin önünün açılması da bu açıdan önemli olmuyor mu?

Özlem Albayrak: Alevilerin ibadetlerini rahatlıkla yaptıklarını zannediyorum ben.. bu konuda bir kısıtlama var mı?

Yön Radyo: Kısıtlama açısından değil ama örneğin Cemevlerinin bütçeden pay alması..

Özlem Albayrak: Devlet kademesinde temsilden bahsediyorsunuz siz.. Ama işte dediğim gibi, diğerleri de istediğinde onlara karşı ne gibi bir argüman çıkarılacak...


Yön Radyo: “Diğerleri” ifadesini biraz açar mısınız...

Özlem Albayrak: Örneğin tarikatlar var, malumunuz çok fazla sayıda var. Onların da tekkeleri var, ibadet ettikleri cami dışında bir takım yerler var. “Alevilere bir hak tanınıyorsa, bize de tanınsın” gibi bir söylemle ortaya çıkmaları da söz konusu olabilir.

Yön Radyo: Sayın Albayrak ama şöyle bir algılama yok mu; diyelim ki tarikatlar var ama o tarikatlar zaten diyelim ki Sünni inancına inanıyorlarsa zaten camiye gidiyorlar.. Tarikat ayrı bir şey ve Alevilik de tarikat olarak algılanmıyor zaten. Aleviler kendilerini tarikat olarak görmüyorlar...

Özlem Albayrak: Tabi tabi haklısınız farklı bir şey ama İslam üstbaşlığı altında değerlendirdiğimiz için onu kullandım. Ama yine de zikr yaptıkları, ibadet ettikleri tekkeler de söz konusu.. Evet cemiye de gidebiliyorlar ama Aleviler de camiye gidebiliyorlar. Yani Aleviliğin fikriyatında benim bildiğim kadarıyla geleneksel bilinen şekliyle namaz kılmaya yönelik hiçbir itiraz ya da alternatif ibadet şekli yok. Bir Alevi inancıyla çelişmeden beş vakit namaz kılabilir. Yani ben bu yüzden söylüyorum, yorum farklılıkları bulunabilir ama sonuç itibariyle aynı kaynaktan doğmuş iki inanç stilinden bahsediyoruz. Ve Cemevlerinin camilerin karşısına konulması gibi bir proje gündemde ve bunu çok doğru bulmuyorum. Bunu özellikle bu program vesilesiyle belirtmek istedim. Bahsettiğiniz şeye gelince de, bu türlü çekinceler var ve bu çekinceleri kötü niyetle açıklamamız gerekiyor. Bu niyetlerin iyi olduğunu düşünüyorum ben. Yani Alevilere haklarını vermemek için bahane üretmek olarak görmemek lazım. Bu bahsettiğim şeyler gerçekte olabilir, yani hükümet kanadından gelen sözler de buna yönelik. O sözleri de kötü niyetle bağdaştırmıyorum ben açıkçası..

08.11.2007 - YÖN RADYO FM

http://www.yonfm.com.tr

 

 

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR