Basına ve Kamuoyuna

BASINA ve KAMUOYUNA 30.05.2011 tarihli Sabah Gazetesinin “Madımak’ta 4 PKK’lı” haberine ilişkin görüş, tespit ve sorularımız...

BASINA ve KAMUOYUNA

30.05.2011 tarihli Sabah Gazetesinin “Madımak’ta 4 PKK’lı” haberine ilişkin görüş, tespit ve sorularımız aşağıdadır.

Hemen ifade eldim ki, savcılığın araştırması bu haberin içeriğinden ibaret ise, haberin hiçbir gerçekliği ve inandırıcılığı bulunmamaktadır: düzmecedir, gerçekleri karartma gayretidir, inandırıcılıktan uzak ve bilgi çarpıtma amaçlıdır…

Ve haberin kapsamı soru işaretleriyle doludur;

·         Madımak’ta 37 değil, 35 kişi öldürülmüştür. Bu, bilgisizlik ve ciddiyetsizliktir. Olayın-katliamın vahametini anlamamaktır.

·         Çok gizli soruşturma,”denilen haber, gazete manşetine; örneğin iki ay önce veya üç ay sonra değil de seçimlere 12 gün kala, bugün neden, kimler tarafından, hangi amaçla servis edilmiştir?

·         Sivas Emniyetine başvuran gizli tanık kimdir? Yargı ve Emniyet birimlerimiz, önemli olay ve davalarda neden hep “gizli tanıklarla” sonuç almaya çalışmaktadır?

·         Bu 4 PKK’lı katliama kitlesel destek veren kalabalığın içinde midir; resimleri var mıdır; bu resimler, 2 Temmuz 1993 günü mü çekilmiştir? Soruşturmayı yürütenler, katliamın birebir tanığı olan bizlerden neden saklanmıştır?

·         PKK’lıların aileleri, çocuklarının resimlerini “teşhis ederken,” fotoğraf veya cd (her neyse) Sivas’a ait olduğundan haberdar edilmişler midir?

Sabah Gazetesinde çıkan haberin özeti şu:

Bir tanık var; “GİZLİ!” Dört şüpheli var; “ÖLÜ!” Deliliniz bunlar öyle mi?

Sonra; PKK’lıymış, İşçi Partiliymiş, Pir Sultan Derneği Banaz Etkinliklerini neden Sivas’a almışmış, Aziz Nesin neden gelmişmiş…

Bir kez daha soralım: devlet nerede; neden gaz sıkılmamış, neden havaya ateş açılmamış; devleti yönetenler ve emniyet birimleri neden sorgulanmamış; oradaki onbin kişi, benzin getiren, kibrit çakan, “yak lan yak” diye bağıranlar kimmiş? PKK’lı mı; İşçi Partili mi?

İnsaf, izan, vicdan, adalet, insanlık!..  

Özetle haber, maddi ve mantıki gerçeklerden yoksun, amaçlı ve düzmecedir. Eğer bu haber doğruysa; Savcılık, geçmişte olduğu gibi somut gerçeklerin üstünü kapatmak üzere, nafile mesai harcamıştır. Katliamın perde arkası apaçık ortadadır. Bu bilgi 400 kişi tarafından soruşturmayı yürüten görevlilere verilmiştir ama tekrar etmek gerekirse; Süleyman Demirel, Tansu Çiller, Mehmet Gazioğlu, Mehmet Ağar, Ahmet Karabilgin ve Doğukan Öner soruşturulmalıdır. Tabi ki; gerçeğe ulaşmak isterseniz ve gerçek, sizler için önemliyse…

Anlaşılan şudur ki, seçimlere gidildiği bu günlerde, vatandaşın aklını bulandırıp, yandaşlarını aklamaya çalışmaktadırlar.

Madımak’a saldıran onbinlerin içinde dört PKK lı olsa sanki Madımak Katliamı, katliam olmaktan çıkacak?

Adama sormazlar mı, sen devlet değil misin, PKK’lı da olsa, Şeriatçı da olsa sen yakalayıp yargılayıp cezalandırsana? Bu güne kadar neden uyudun demezler mi?

Aradan 18 yıl geçtikten ve bu 18 yılın 8 yılı da senin iktidarın dönemimde olduğuna göre, senin bu yaptığın yandaşlarını aklama çalışması değildir de nedir? Bu sanıkların vekilliklerini yapanlardan bazılarını sen parlamentoya taşıyıp milletvekili yapmadın mı?

Madımak katillerini, sen belediye şirketlerinde çalıştırmadın mı? Maaş ödemedin mi? Tüm Ülkede aranırken senin belediyende kıyılan nikâhla evlenmedi mi?  Hatta askere gidip askerliğini yapıp gelmedi mi?

Soruşturmanın gizliliği temel ilke iken sadece yandaşın olan Sabah, Zaman ve Star gazetelerine servis yaparak hukuk tekrar tekrar katletmiyor musun?

Yeter artık, Madımak Şehitlerimizin katline neden olan olayları planlayanları yakalama ve adalete teslim etme görevini yerine getirmiyorsun, şu seçim döneminde bari şehitlerimizi siyasetine alet etme?

Şehitlerimizi üzerinden ne sizin ne de başka siyasilerin siyaset yapmasına izin vermeyeceğiz.

İçerideki yandaşınız, Madımak katliamı maşaları aklayacağız diye uğraşacağınıza, katliamın planlayıcılarını bulma görevinizi yerini getirin de size adam diyelim….

Saygılarımızla… 31.05.2011

 

Emel SUNGUR                                                     Hüseyin GÜZELGÜL

Pir Sultan Abdal 2 Temmuz                     Pir Sultan Abdal Kültür Derneği

Kültür ve Eğitim Vakfı                                         Genel Başkanı

Genel Başkanı

Alevi Kurumlarından Haberleri

Osmanlı’dan bu yana en büyük Alevi kırımının adı; Dersim 38!
Avusturya devleti 'Aleviliği' tanıdı !
Bir 'Alevi Dede'si düşünün...
Müslüm Doğan'ın Aleviler içindeki karşılığı Çin'de devrilen bir çuval pirinç kadardır!
Alevi kadınlar mutfaktan çıkıp devrim yaptı