PSAKD : Başbakanı Kınıyor ve Ayrımcı Söylemlerine son vermesi için uyarıyoruz

PSAKD : Başbakanı Kınıyor ve Ayrımcı Söylemlerine son vermesi için uyarıyoruzBaşbakanı kınıyor ve uyarıyoruzBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın...

PSAKD : Başbakanı Kınıyor ve Ayrımcı Söylemlerine son vermesi için uyarıyoruz

Başbakanı kınıyor ve uyarıyoruz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın referandum mitinglerinde, oy alabilmek için toplumun bilinçaltında var olan önyargıları kaşıyan konuşmalar yapması Türkiye’de demokratik bir düzenin kurulmasında en büyük engellerden birinin Tayip Erdoğan ve onun zihniyetinin kurumsal temsilcisi AKP olduğunu bir kez daha gösterdi. 

Sincan mitinginde “Dedelerden talimat alma devri bitiyor” şeklinde konuşarak, Adalet eski Bakanı Seyfi Oktay’ın şahsında sanki kamu kurumlarındaki kadroların dedeler tarafından belirlendiğini ima etmesi, Çorum’da Ebu suud Efendi vurgusuyla “Alevilerin katlinin vacip olduğuna" dair fetvalar yayınlayan Osmanlı şeyhülislamına sahip çıkması, “Bana Alevi hakimler ceza verdi” şeklindeki ifadeleri, “candaş medya” tanımlaması, Sayın Kılıçdaroğlu’nun Kürt ve Alevi kimliğinden hareketle başlattığı “soy- sop” tartışması, Başbakan Erdoğan’ın Alevi düşmanlığının, bölücü ve ayrımcı yaklaşımının açık kanıtlarıdır. Erdoğan, açıkça Alevi- Sünni ayrımı yapmaktadır ve güya muhafazakar Sünnilere de, Alevilere karşı cephe kurmayı önermektedir.

Başbakan, insanları ötekileştiren tavrıyla ve tehlikeli söylemleriyle açıkça insanlık suçu işlemektedir.

Alevilere karşı nefret söylemini kullanarak oy avcılığı yapan Erdoğan’ın takkesi düşmüş, ırkçı ve şoven yaklaşımı ortalığa dökülmüş, Alevi açılımının samimiyetsizliği referandum mitinglerinde bir kez daha ifşa olmuştur. Bu ülkede Alevilere, Kürtlere, tüm ezilenlere AKP’nin asla özgürlük getiremeyeceği, AKP zihniyetinin tarihsel kodlarının, referanslarının “demokrasi, insan hakları ve özgürlüklere” kapalı olduğu net şekilde anlaşılmıştır.

Aslında Sayın Erdoğan, bizce malum bir şahıstır. Biz onu belediye başkanlığı zamanında Karacaahmet Dergahı’na dayadığı dozer ile tanırız. Biz onu, Hikmetyar’ın önünde diz çökmüş haliyle gayet iyi bilir ve anımsarız. Avrupa’da “Asimilasyon insanlık suçudur” deyip, Türkiye’de Alevileri asimile amacını taşıyan Muaviye zihniyetli projelerinin de farkındayız.

Anlaşılıyor ki, Tayyip Erdoğan, iktidara geldiği andan beri kendisine yandaş Alevi örgütü yaratarak, Türkiye’nin gerçekten laik ve demokrat olması konusunda mücadele veren Alevileri pasifleştirmeye dönük projelerinin boşa çıkması nedeniyle hırçınlaşmıştır ve ağzından çıkanı duyamayacak kadar da kendini kaybetmiştir.

Bu hırçın ve nefret söyleminden dolayı sayın Erdoğan’ı kınıyor, Alevileri ötekileştiren, ayrıştıran tavrının sonuçları konusunda kendisini uyarıyoruz. 

Fevzi Gümüş

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı
 
KAYNAK : Alevihaber.com - 8 Eylül 2010

Alevi Kurumlarından Haberleri

Osmanlı’dan bu yana en büyük Alevi kırımının adı; Dersim 38!
Avusturya devleti 'Aleviliği' tanıdı !
Bir 'Alevi Dede'si düşünün...
Müslüm Doğan'ın Aleviler içindeki karşılığı Çin'de devrilen bir çuval pirinç kadardır!
Alevi kadınlar mutfaktan çıkıp devrim yaptı