Sarıhan: Sivas'ta zamanaşımı talebi yanlış

Sarıhan: Sivas'ta zamanaşımı talebi yanlışSivas’ta 1993’te yaşanan Madımak katliamı davasının avukatı Şenal Sarıhan, ana dava dosyasından...

Sarıhan: Sivas'ta zamanaşımı talebi yanlış

Sivas’ta 1993’te yaşanan Madımak katliamı davasının avukatı Şenal Sarıhan, ana dava dosyasından ayrılan ve 7 sanığın yargılandığı davanın ‘zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle’ düşürülmesi talebine karşı çıktı.

İSTANBUL - NTVMSNBC’ye konuşan avukat Şenal Sarıhan, bu istemin hukuka uygun olmadığını ve zamanaşımı süresinin yanlış hesaplandığını söyledi. Olayın bir insanlık suçu olduğunu belirten Sarıhan zamanaşımı süresinin 22.5 yıl olması gerektiğini, ayrıca kendilerine davayla ilgili haber verilmediğini, bunun da yargılanma hakkının ihlali olduğunu belirtti.

Sivas Madımak Otel’de 2 Temmuz 1993’te 35 kişinin katledilmesinin ardından açılan davada yakalanmadıkları gerekçesiyle dosyaları ana dava dosyasından ayrılan 7 sanığın yargılandığı davanın Cumhuriyet Savcısı Mustafa Bilgili tarafından “zamanaşımı dolduğu gerekçesiyle” düşürülmesi istendi.

Ana davada müdahil avukatlar adına sözcülük yapan avukat Şenal Sarıhan NTVMSNBC’ye yaptığı açıklamada şunları söyledi:

HUKUKA UYGUN BİR TALEP DEĞİL

“Savcının talebi yerinde bir talep değil. Çünkü yargılanan sanıklardan Cafer Erçakmak ve İhsan Çakmak’la ilgili farklı durumlar var. Cafer Erçakmak henüz yakalanmamış ve mahkeme önüne çıkarılmamış. Dolayısıyla İhsan Çakmak’la dosyalarının ayrı incelenmesi gerekiyor. Ama savcı hepsini kapsayan bir ifade kullanmış.

Cafer Erçakmak bu davada birinci dereceden suçlu olduğu iddiasıyla karşı karşıya olan bir sanıktır ve benzeri sanıklar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verilmiştir. Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla ilgili olarak da zaman aşımı süresi 765 sayılı yasaya tabii olduğu için bu süre 20 yıldır. Bu süre ikiye katlar ve 30 yıla ulaşır. Diğer sanıkla ilgili olarak da 146. madde kapsamında değerlendirildiğini varsayarsak bu durumda da süre 15 yıldır. 15 yıla yarı oranında ek yapılması gerekir ve toplam süre 22.5 yıla çıkar. Yani savcının zamanaşımı talebi hukuka uygun bir talep değildir.

İNSANLIK SUÇU

Bu bir insanlık suçudur, bu bir katliamdır. İşkence, kırım, kıyım gibi insanlık suçlarında zamanaşımının işlememesi gerektiğini düşünüyorum. Uluslararası hukukta bu anlamda düzenlemeler var. Bizim iç hukukumuzda 5237 sayılı kanunla zamanaşımın insanlık suçlarında işlemeyeceği belirtilmiş. Bizim dosyamız da 77. madde ile belirtilmiş ‘insanlığa karşı suçlar’a giriyor. Suç eski bir tarihli olduğu için ‘zamanaşımı uygulanamaz’ dememiz de mümkün değil. Yani benzer suçlarla ilgili düzenleme var.

DAVADAN HABERDAR EDİLMEDİK

Ayrıca davada usul eksikliği de var. Biz herhangi biçimde davadan haberdar edilmedik. Bu bir ek davadır. Ana davada müdahil olan avukatlar olarak biz bu davadan haberdar edilmeliydik. Bu yargılanma hakkı yönünden ciddi bir problem yaratır. Biz bu aşamadan sonra davaya müdahil olacağız.

DEMİRBAŞ: AZMETTİRİCİ OLARAK SORUMLU TUTULMALIYDI

Bahçeşehir Üniversitesi Ceza Hukuku Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Timur Demişbaş da davanın kamu vicdanını rahatsız eden bir olay olduğunu belirtiyor. Demirbaş açılan davanın yanlış olduğunu, söz konusu sanığın azmettiren sıfatıyla sorumlu tutulması gerektiğini söylüyor: “Gazete haberlerine göre açılan dava, Terörle Mücadele Kanunu’nun 7.maddesinden yani terör örgütü kurmaktan dolayı...Bunun cezası o dönemde 10 yıl hapis cezası ve 10 yıl dolduğu içinde zaman aşımı süresi (5 yıldan 20 yıla kadar olan hapis cezaları bakımından) 15 yıla çıkıyor.

Ama burada bence açılan dava yanlış. Yani avukatlara büyük görev düşüyor. Burada bırakınız terör örgütü üyesi olmayı, adam müdahale ediyor. Dolayısıyla bu kişiyi azmettiren sıfatıyla sorumlu tutmak lazım. Öyle bir durumda bu suçun cezası 146. madde kapsamında ve ayrıca adam öldürme hükümleri kapsamında değerlendirilmesi gerekir. Onun zaman aşımı süresi de ağırlaşmış müebbet hapis cezasını gerektirdiği için eski kanuna göre 20 yıldı. Onun yarı yılı uzaması 30 yıllık zaman aşımı süresi olacaktı.

NTV-MSNBC - 5 Kasım 2008

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR