Zekeriya ÖZ ile Kazım GENÇ görüşmesi Hubyar.net'te

Ergenekon Savcısı Zekeriya ÖZ ile Kazım GENÇ görüşmesi Hubyar.net'te"Korku imparatorluğu yaratma sevdasında olanlar bizim sessiz...

Ergenekon Savcısı Zekeriya ÖZ ile Kazım GENÇ görüşmesi Hubyar.net'te

"Korku imparatorluğu yaratma sevdasında olanlar bizim sessiz ve suskun olmamızı beklemesin"

Ergenekon soruşturması esnasında, İbrahim Şahin' in suikast listesinde isminin yer aldığı ortaya çıkan, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri Kazım GENÇ, yaşadıklarını ve Ergenekon Savcı Zekeriya ÖZ ile yaptığı görüşmeyi hubyar.NET'e anlattı.

Hubyar.NET : Ergenekon soruşturması sırasında İbrahim Şahin'in evinde ABF Genel Başkanı Ali Balkız'la birlikte size de yapılacak olan suikast planları çıktı, bu haberi ilk nasıl öğrendiniz ?

Kazım GENÇ : BEKSAV’ın yerel seçimlerle ilgili olarak düzenlemiş olduğu ve İstanbul Mecidiyeköy’deki bir salonda düzenlenen panele katılmak üzere 10 Ocak günü İstanbul’da idim.

Panel saat 15.00 gibi başladı ve 17:30'da sonuçlandı. Panel bittiğinde, cep telefonumu açtığımda, cep telefonumdan çok yoğun olarak aranmış olduğumu gördüm. Arayan numaraları not alırken PSAKD Genel Sekreteri Kemal BÜLBÜL aradı ve “İbrahim Şahin’in suikast düzenleyecekler listesinde adın var.” Dedi. Kemal can, dönem dönem telefonda şakalar yaptığı için inandırıcı gelmedi ve Kemal can ile şakalaşarak telefonu kapattık.

Bu konuşmanın üzerinden 2-3 dakika geçmişti ki, Star Gazetesinden aradılar ve “İbrahim Şahin’in suikast listesinde benim ve Genel Başkanımız Ali Balkız’ın” adının olduğunu söylediler. Suikast listesinde bizim isimlerimizin neden olduğu konusunda tahminlere dayalı bir konuşma yaptık.

Panel sonrasıydı ve kalabalık bir ortamda idim. Olayı duyduğum an bir şey hissetmedim. Ancak İstanbul’da olmam nedeni ile eşimi arayarak, televizyonlardan haberi duyarsa, merak etmemesini söyledim. Ama zaten öğrenmişti.

Arkadaşlarla beraber Taksim’e geldim. Yolda Federasyonumuz Genel Başkan Yardımcısı Ali Kenanoğlu ile Eğitim ve Kültür Sekreteri Hatice Köse’yi arayarak görüşelim dedim. Arkadaşlarla görüştüğümüzde; Derin devletin ve çetelerinin suikast yapılacaklar listesinde, Alevi örgüt yöneticilerinin isimlerinin neden olduğunu değerlendirdik. Vardığımız sonuç, “suikast listesinde benim ve Genel Başkanımızın isimlerinin olmasının, Yükselen Demokratik Alevi Hareketinin bu yükselişini engellemeye yönelik bir plan olduğu” görüşüne vardık.
   
HubyarNET : Neler Hissettiniz ?

Kazım GENÇ : Böyle bir durumda ne hissedilir ki? Türkiye’de, faili meçhullerin sayısının 17 binleri bulduğu bir ülkede, demokrasi ve hak mücadelesi veren örgütlerde emek ve hizmet verenler, zaten her an namlunun ucunda değiller mi?  Bizler Alevi toplumunun hak mücadelesini sürdürürken, her an benzer saldırılarla karşı karşıya kalacağımızı bilen insanlardık ve bu anlamda benim açımdan ortada bir sürpriz yoktu. 

HubyarNET : ABF yöneticilerine suikast yapılması girişimini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kazım GENÇ : Ülkemizde “öteki” olmak ve ötekilerin hak mücadelesini sürdürmek hedef olmanın nedenlerinden birisidir. Ama bizim hedef olmamızın bu durumdan farklı bir nedeni vardı. Bizim isimlerimiz üzerinden hedef yapılan Alevi toplumu idi, Alevilerin hak mücadelesi idi. Alevi örgütlerinde üst yönetici olmamız nedeni ile bizler seçilmiştik.

ABF Yönetim Kurulu olarak konu ile ilgili olarak yapmış olduğumuz toplantıda aynı görüşlere vardık.

Gerek bana ve gerekse Genel Başkanımız Ali Balkız’a yönelik suikast planı, bombalamak üzerine kurulmuş. Benim evime kargo ile bombalı paket gönderilerek, Ali Başkanın ise evinin önünde bombalı araba patlatılarak suikastın yapılması planlanmış. Her iki durumda da, yanımızdakiler de hedef alınmış olacaklardı.

HubyarNET : Suikast planına göre, evinize bombalı paket göndermek suretiyle yapılacaktı bu eylem. Bu durumda ailenizde tehdit altında olmuş oluyor. Eşiniz ve çocuklarınız nasıl karşıladılar bu durumu, tepkileri ne oldu.

Kazım GENÇ : Her ne kadar kendimiz için bir huzursuzluk duymasak ta, ailemiz için bu huzursuzluğu duymadığımızı söyleyemeyeceğim. Üniversitede öğrenci olan kızım ile öğretmen olan eşimin, benim bulunduğum görev nedeni ile hedef olmaları başlı başına huzursuz edici bir durum. Eşim, kızım ve yurt dışında olan oğlum ise “aman dikkat et” vb. söylemleri ile benim için huzursuz olduklarını gösteriyorlardı.

12 Ocak’ta hem bana, hem de Ali Başkan’a yakın koruma verdiler. Şimdi korumalı bir yaşam sürdürüyoruz.

Basında, 12 kişiye suikast yapılacağı ve bu kişilerden ikisinin Alevi örgütü yöneticileri olduğu geniş olarak yer aldı. Ama sadece Alevi örgütü yöneticileri ile iki Ermeni kökenli yurttaşın isimlerinin kamuoyuna açıklanması; hukuki olarak soruşturmanın gizliliğine aykırı idi.

HubyarNET : Siz Ergerenekon Savcısı Zekeriya Öz'le de görüştünüz. Nasıl geçti bu görüşme, neler konuştunuz, bu görüşmenin detayları hakkında neler söyleyebilirsiniz?

Kazım GENÇ : Bu açıklamanın neden yapıldığı ve işin doğrusunu öğrenmek için, baştan beri Ergenekon soruşturmasını yürüten savcı Zekeriya ÖZ ile telefonda görüşerek randevu talep ettim ve 23 Ocak’ta savcı bey ile görüştüm.

Savcı bey ile rutin 15-20 dakikalık bir görüşme yapmayı beklerken, iki saate yakın bir görüşmemiz oldu. Savcı bey randevu almamız nedeni ile, soruşturma dosyasının suikast ile ilgili bölümlerini kalemden isteyerek beni bilgilendirdi.

Sayın Öz, konuya ilişkin ifade verip vermeyeceğimi sordu. İfade vereceğimi söyledim. Bu konuda dilekçe yazdım. İfademi verirken bana ve Ali Başkan’a yapılması planlanan suikastla ilgili fotoğraf vb. belgeleri gösterdi. O zaman gördüm ki, evimin bulunduğu apartmanın hemen hemen her yönden çekilmiş fotoğrafları da dosyada. Apartmanın olduğu caddenin elle krokisi çizilerek evimin olduğu apartman işaretlenmiş. Ayrıca Apartmanın bir kilometre çapında çevresini, trafik akış yönünü ve kaçış yollarını gösterecek şekilde işaretlenmiş olduğunu da gördüm.

Aynı çalışma Ali Başkan’ın evi ve çevresi içinde yapılmıştı.

Konumumuz ve bizlere yapılması planlanan suikast ile ilgili olarak Sayın Öz ile görüş alış verişinde bulunduk. Genelde Ergenekon soruşturması hakkındaki kişisel görüşlerimizi dile getirdik. Bizler açısından olumlu bir görüşme olduğu düşüncesindeyim.

HubyarNET : Ergenekon soruşturması için neler söyleyeceksiniz, sizin de müdahilliğiniz söz konusu ?

Kazım GENÇ : Ülkemizde, Ergenekon Terör Örgütü adlı bir örgüt olduğu ve bu örgütün seçimle iktidara gelmiş siyasi partileri iktidardan düşürmek ve kamuoyunda kaos ortamı yaratarak iktidar partilerinin kamuoyu desteğini kaybederek iktidardan düşmelerini sağlamak yönünde çalışmalar yaptığı ve bu çalışmalar içinde siyasi cinayetler işledikleri, askeri darbe yapmaya çalıştıkları yönünde iddialar bulunmaktadır.

Gerek 27 Mayıs ve gerekse de 12 Mart, 12 Eylül askeri darbeleri bize somut olarak göstermiştir ki, devlet örgütlenmesi dışında, devletin içinde bir başka örgütlenmenin var olduğudur. Bu örgütlenme kendini devletin bizzat sahibi görmekte, kendisine yakın olmayan her düşünceyi de vatan haini damgasını vurarak kendisine hedef almakta, farklı düşünce sahiplerine suikastlar yapmakta ve hatta toplu katliamlar planlamaktadır. Maraş, Malatya, Sivas, Çorum, Madımak ve Gazi katliamları bu toplu katliamlara yakın tarihimizin örnekleridir. Katliamlar yapılarak 12 Eylül askeri darbesine zemin hazırlanmıştır.

AKP; 2003 ve 2004 yıllarında iktidarına karşı askeri darbeler (Ayışığı vb.) planlandığı iddiası ile Ergenekon soruşturmasına sahip çıkmaktadır. Ancak bir başka gerçek te ortada durmaktadır: Orgeneral düzeyinde emekli olmuş bazı askeri görevliler, söz konusu soruşturma kapsamında gözaltına alınıp, bir kısmı da tutuklanırken (Bu gün itibarı ile orgeneral düzeyinde tutuklu kalmamıştır.) askeri darbe planları bilgisayarında çıktığı iddia edilen Deniz Kuvvetleri komutanı ile ilgili hiçbir işlemin bu güne kadar yapılmamış olması da manidardır.

Ülkemizde varlığından şüphe edilmeyen Gladyo, Kontrgerilla, Jitem vb. yapılanmaların deşifre edilmesi ve çetelerin gün yüzüne çıkarılarak yakalanıp yargılanması; hukuk devletinin gereğidir.

Ancak görülen odur ki, bu kanunsuz örgütlenmelere şöyle bir dokunulmakta ama bunun gölgesinde AKP’ye yönelik muhalefet eden ve düşüncelerini açıklamak dışında herhangi bir davranış göstermemiş olan kişiler de gözaltına alınmakta, tutuklanmakta, özel hayatları telefon vb. dinlemelerle kamuoyuna sunularak, rencide edilmekte, mağdur edilmekte ve bir korku imparatorluğu yaratılmaya çalışılmaktadır.

Kemalist ve ulusalcı yapıdaki derin devlet yapılanması, ılımlı İslam olarak adlandırılan derin devlet yapılanmasına çevrilmeye çalışılmaktadır.

HubyarNET : Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Sekreteri olarak, Aleviler açısından neler söyleyeceksiniz?

Kazım GENÇ : Biz Alevilerin derin devlet yapılanmalarına, askeri darbelere karşı net bir duruşu vardır. Halkın ve biz Alevilerin derin devlet örgütlenmelerine ihtiyacı yoktur. İstediğimiz; Demokratik, çağdaş bir hukuk devletidir ve böyle bir devletin sahibi de halktır. Biz Aleviler de o halkın bir parçasıyız.

Korku imparatorluğu yaratma, oluşturma sevdasında olanlara karşı; sessiz ve suskun olmamızı kimse bizden beklemesin. Suikast listelerinde olmanın Alevi örgütü yöneticilerini korkutacağını veya sindireceğini sananlar büyük yanılgı içindedir. Demokrasi mücadelesinde, bir gün toprağa düşülürse; geride mücadele bayrağını taşıyacak milyonların varlığı tarafımızdan bilinmektedir. Bu nedenledir ki; demokrasi mücadelesini yükselterek sürdürme kararımız vardır ve bu karar tüm Alevi toplumunundur.

HubyarNET : Sayın Genç, Sorularımızı cevaplandırdığınız için teşekkür ederiz.

Kazım GENÇ : Ben teşekkür ederim. Yeni yayın döneminizde çalışmalarınızda başarılar dilerim.

Kaynak : Hubyar.net - – Haber Merkezi - 13 Şubat 2009

Basında Aleviler Haberleri

Can Dündar: Aleviler tarih yazıyor!
Hilal Nesin’e sistematik saldırı
Alevi Kadınların ilk ve tek dergisi PELGÜZAR