Pandemi sürecinde okuduğum eser. Bu sürecin en iyi yanı bol kitap okuma fırsatı.ve zamanı sunması. Okuduğum bu kitap icin bir şeyler yazmak kitabı kendimce tanıtmak istiyorum. Kitap eleştirmeni değilim. Iyi bir okuyucuyum.
Kitabın yazarı, Aleviler ve Alevilik üzerine çok kapsamlı bir araştırma yapmış. Kitap’ta, Kültür, Sanat, Bilimsel araştırma ve öngörüler… Tarih, Edebiyat, Şiir, Fıkralar vd. Özellikle Alevi Bektaşi inanç ve Felsefesine atfen yazılmış. Yazar belgelere Sözlü tarihe ve yaşanmışlıklara baş vurarak yazmış.

Son 30 yılda Aleviler ve Aleviliğin tarihsel sürecini yazan bir hayli yazar var. Bu yazarların bir kısmını okudum.

Okuduğum yazarlar içinde çok yönlü araştırma ve objektif kalmaya çalışmış yazar Kazım Dursun.

Yazar Aleviliğin kendine özgü doğa insan merkezli felsefi derinlikli
Bir yaşam biçimi olduğunu cesurca yazmaya gayret etmiş

Bu gayretin yanında bazen Zerdüşt’ten yer yer Şaman’dan
Hata İslamın etki ve asimilasyon izlerini görmek mümkün
Bu benim gördüğüm tespit ettiğim notlar.
Genellikle Aleviliği ırka yada diğer farklı dinlere ve inançlara bağlama adettendir. Türkler Şaman’a, Kürtler Zerdüşt’e, Araplar İslam’a.

Alevilik hiç bir ırka ve inanca Tabi değildir. Bir takım etnik grublar, Aleviliği benimsemiş. Bundan hareketle inancı O etnik yapıyla sınırlandırmak Aleviliği anlamamak demektir. Bu konuda Alevi yol önderleri, yazarlar, pirler tarafından asimilasyonun izlerini tahribatlarını silmek Aleviliği ayakları üzerine oturtmaya ve yazılı tarih haline getirmek için yoğun çaba var

Alevilikte, ‘Dört kapı kırk makam’ı yazar gibi bir çok yazar
Şeriat ve Tarikat makamları olarak telefuz ederler. Bana göre doğru olan 1.Hukuk 2.İkrar 3.Marifet 4.Hakikat olarak adlandırmalıdır. Hukuk kapısını Şeriat kapısı olarak adlandırmak İslami üslub ve dildir. Asimilasyondan her yönlü arınmak elzemdir.

Alevilerin Tavşanı yememesini Tevrata bağlanması ayrı eleştiri noktasıdır. Cenaze erkanları Doğum Cem gibi ritueller de 12 imamın izleri görmek mümkün. Alevilik ayrı inanç derken 12 İmları Gülbenglere katmak yazarın hatası yazarın Alevilikte Kadın ve Kadına bakışı yorumsuz taktir edilecek cesur bir bakış açısına sahip.

Hakikat bir sır… bu sırrın dört ana maddede gizlenmiş olması, bu Sırrı çözen can Hak’la hak olmuş… yani doğayla bütünleşmesine En el Hak deme
Hakkına sahip olmuştur diyor.
Özellikle Yunus Emre, Harabi, Aşık Daimi, İbreti’den örnekler vererek Alevi inancını kendine özgü bir inancı ayakları üzerine oturtuyor.

Alisiz Alevilik
Hz.Ali’li Alevilik
İslamın Ali’si ile
Alevilerin Alisi arasındaki bakış farklılığını çok farklı örnek ve bilinç öğesi bir şekilde ustaca ayırt edici yönleriyle ele almış.

İslamın özü biz diyen Alevilere verdiği çeşitli örneklerle gerçekten özü değil uzaktan yakından ilgi alakasının olmadığını ortaya koyan belirlemelerde bulunuyor.

Emevi , Abbasi, Selçuklu, Osmanlı, T.C döneminde Alevilerin karşılaştıkları baskı, katliam ve asimilasyona örnek ve belgelerle neşter vurmaya çalışmış.

Alevilikte Öyküler, Fıkralar,Bektaşi fıkralarına da yer vermeyi unutmamış

Bu yazımda 702 sayfalık kitabı, yüzeysel değerlendirmeye çalıştım. Alevilerin kendi inanç rituel ve değerlerini maalesef bir çok kurum ve
yönetici bilmiyor. Oysa yönünü aydınlığa, güneşe çevirmiş bilimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır. İlkesine sarılıp geçmişi, günü ve geleceği anlamak için Alevilik üzerine yazılmış bu kapsamlı kitabı mutlaka okumalı tartışmalı bilince çıkarılmalıdır.

Yapay zekanın Chip, Qauntum, 5 G gibi teknolojinin günümüzde geldiği seviye de, gençliğe, İnsanlara hitap etmek istiyorsa mutlaka ve mutlaka okuma, önceliğimiz olmalıdır.

Aksi bir durum kaçınılmaz olarak çıkmaz sokaktır.

Kazım Dursun, büyük emek vermiş. Bu emeğin karşılığını bulması için
İlerici insanlık ailesi, Aleviler, Demokratlar, Emek Güçleri mutlaka bu Kitabı okumalıdırlar. Emeğine Bilincine sağlık Kazım Dursun.

‘SIRRIN SIRRI’ Kazım Dursun’un Kitabı Üzerine / Enver Savaş- https://simurg-news.org