Sivas'tan Kalan Küller

Sivas'tan Kalan Küller

Sivas'tan Kalan Küller Duygu Kurban / İ.Ü. Psikoloji BölümüTutsaklık bedenlere özgüdür. Ateşe tutsak edilmiş bedenlerle...

A+A-

Sivas'tan Kalan Küller Sivas'tan Kalan Küller

Duygu Kurban / İ.Ü. Psikoloji Bölümü

Tutsaklık bedenlere özgüdür. Ateşe tutsak edilmiş bedenlerle durduk barışa semaha.../ Savrulan bedenlerimizin değil, düşüncelerimizin külleriydi, Sivas’ın dört bir yanına./ Düşüncelerimizin aydınlığında tutuşurken bedenlerimiz, savrulan küllerle milyonlarca insandan yeniden doğdu düşüncelerimiz, yeniden ve daha özgür bir şekilde yaşamın sınırlarını çizen ateş düşüncelerin sınırlarını çizemedi. Ve önce semaha duranlar tutuştu. 2 Temmuz 1993; Sivas’ta 35 can tutsak edildi yangınlara.

Ne ilk ne sondu Sivas; sürgünlerin, idamların, katliamların bir diğer şekliydi yangınlar, yakmalar. Bedenler kor oldu, yandı. Yangın ilk hangi canımızı neresinden sardı?

Bu sefer Azrailin bile eli-kolu bağlı kaldı. Akıllarda ise o yangını közleriyle kazılan dönemin başbakanının ve cumhurbaşkanının söylediği sözler kaldı. “Oteli saran vatandaşlarımıza bir şey olmamıştır” sözleriyle Tansu Çiller teselli oldu yakanlara; kendi zihniyetinde olanlara. 35 can yangınların arasında ölüme yürürken, dışarıdan hiç bir müdahale olmadı alevlere, alevleri çıkartan halka: ki bu emir dönemin cumhurbaşkanının ağzından bizzat “güvenlik güçleriyle halkı karşı karşıya getirmeyin” sözleriyle çıktı. Sivas’tan kalan közlerle bu sözler kazıldı yüreklere; yangın bedenimizi sarmasa da közleri yüreğimizi yaktı...

Ne ilk ne sondu Sivas... Özgür düşünenler hem bir şekilde yok edilmeye susturulmaya çalışıldı: bu belki kısmen başarıldı da... Ama avazı çıktığınca bağıramasalar da, ki geçin bağırmayı çıkıp halkın önüne rahatça anlatamasalar da düşüncelerini, hep bir şekilde engellenseler de, kiminin külleri anlattı, kiminin türküleri, kiminin sürgünleri, kiminin dizeleri... Düşünceleri yaşamlarında anlam buldu ve yaşamları düşüncelerinin sesi oldu hep bir şekilde. Ne 2 Temmuz 1993-Sivas unutuldu ne de orda barışa semah dönenler. Yangınlara tutsak bedenlerin düşünceleri, yayılan dumanlarla birlikte tüm ülkeyi, tüm dünyayı sardı; tutuşan sadece bedenleri oldu. Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Hasret Gültekin, Asım Bezirci ve tüm diğerleri türkülerle, dizelerle, alevlerle yüreklere kazıldı.

2 Temmuz 1993; Sivas’ta tutuşan bedenler... Sonuç: 33 kişi Pir Sultan Abdal Şenlikleri’ne katılan canlar, 2 kişi otel çalışanı ve 2 kişi de oteli ateşe verenler; 35 tutuşan beden, sorulmamış hesaplar, dikkate bile alınmayan istekler... Ve Sivas’tan arda kalan küller rüzgâra karıştı; Sivas’ın külleri tüm bedenleri sardı.

EVRENSEL GENÇ HAYAT - 24.06.2009

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.