Siyaset Vesayetinde Yargı ve Yalanlar

Siyaset Vesayetinde Yargı ve Yalanlar

Siyaset Vesayetinde Yargı ve Yalanlar - 3ALİ SİRMEN / Cumhuriyet(...)Örneğin biri yargıçlık mesleğinin gittikçe Alevilerin sultasına girdiğini...

A+A-

Siyaset Vesayetinde Yargı ve YalanlarSiyaset Vesayetinde Yargı ve Yalanlar - 3

ALİ SİRMEN / Cumhuriyet

(...)Örneğin biri yargıçlık mesleğinin gittikçe Alevilerin sultasına girdiğini ileri sürebilir, bir öteki de Alevilerin azınlık oldukları için asla demokratik yoldan iktidara gelemeyeceklerini söyleyebilir. Sonra yandaş gazetelerde HSYK’nin Ergenekon davasına bakan savcıların ve yargıçların yerlerini değiştirmek istediği haberini sızdırırsınız...

Türkiye’de, laik demokratik, sosyal, hukuk devletini, şeriatçı totaliter, baskıcı iane rejimine çevirmek isteyenlerin ilk yapacakları şey, önce devletin tüm kurumlarını çürütmek, karalamak, kamuoyu önünde yıpratmak ve nihayet dengeleri bozmak, kuvvetler ayrılığının var kalan bölümünü de devletin erkini kanuna karşı hile yöntemiyle kullanarak ortadan kaldırmaktır.

Yedi yıldır yürüttükleri ve Anayasa Mahkemesi’nin laiklik karşıtı faaliyetlerin odağı olduğu yönündeki kararıyla tescil edilmiş olan sivil darbe ile AKP amacına ulaşmak üzeredir.

HSYK’nin son toplantısına bakın! Bütün bu öğeleri teker teker görmeniz mümkündür.

Tıpkı Silahlı Kuvvetler’e yapıldığı gibi, yargı da önce kamuoyu önünde karalanmak, yıpratılmak istenmektedir.

Bunun için kullanılan yöntem, rezil yalanlar, alçakça iftiralardır.

Bunlar aklın alamayacağı derecede abes olabilir.

Bunları gerçekleştirmek amacıyla arkadan vuran kalleş silahşorlar örneği çanak yalayıcılar kullanılabilmektedir... Bu çanak yalayıcılar, “malt viski-ılımlı İslam sentezinin Sıraselviler kahramanı”, ya ülkücüyken sarışın güzel kadının danışmanlığını yaptığı sırada “benim için devlet için kurşun yiyen de kurşun atan da kutsaldır” sloganını bulacak kadar taşkınken sonradan dinci iktidara mayna edip, derin devlete karşı demokrasi hamisi pozunu takınanlar arasından seçilebilirler..

***

Bu kadar gözü dönmüş bir iktidar, arkasına tarikatların ve İtilaf Devletleri’nin desteğini alıp da ahmaklık, hayâsızlık ve utanmazlıkta sınır tanımaz çanak yalayıcılarını seferber ederek yargıyı ve Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nu karalamaya koyulabilir.

Örneğin biri yargıçlık mesleğinin gittikçe Alevilerin sultasına girdiğini ileri sürebilir, bir öteki de Alevilerin azınlık oldukları için asla demokratik yoldan iktidara gelemeyeceklerini söyleyebilir. Sonra yandaş gazetelerde HSYK’nin Ergenekon davasına bakan savcıların ve yargıçların yerlerini değiştirmek istediği haberini sızdırırsınız.

Böylece kurmacaya dayalı bir izlenim yaratırsınız.

Görüntü şudur:

Ergenekon davasında demokrasi düşmanı darbeciler yargılanmaktadırlar. Aleviler, genel nüfusa oranları dolayısıyla hiçbir zaman seçimle iktidara gelemezler, dolayısıyla darbecidirler, bu darbeciler ayrıca yargı mekanizmasını ele geçirmişlerdir (“kişiyi nasıl bilirsin; kendim gibi” misali bir zihniyet) Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun seçilmiş yargıç üyeleri, Ergenekon savcılarını ve yargıçlarını yani darbeyi yargılayanları tasfiye etmek isteyen, bağımsız ve tarafsız yargıya karşı kişilerdir.

Bu yalanlara inanırsanız, son olaylarda demokrasiden yana olanlar, yargı bağımsızlığını ve tarafsızlığını savunmak isteyen AKP’nin yanını tutmalıdırlar diye düşünebilirsiniz.

***

AKP, Çankaya’dan sonra üniversite, basın ve TSK gibi yargıyı da denetimine almak istemektedir. Bunun için her türlü kanuna karşı hileye ve yalana başvurulmaktadır. Önümüzdeki dönemde totaliter, şeriatçı, tek adam iktidarının önünü iyice açmak için, bu nitelikleri uygun rejimin altyapısını oluşturacak bir anayasanın hazırlanmasına da geçilecek, bu yapılırken de yine sahte demokrasi nutukları atılacak, çanak yalayıcılara gerçeklerle bağdaşmayan açıklamalar yaptırılacaktır.

Yeni anayasanın amaçlarından biri de yargıyı tümüyle AKP doğrultusuna sokmak olacaktır. Bunun için hâkim ve savcıların işe alınmaları, tayin ve terfileri disiplin cezalarını denetleyecek olan HSYK’nin nihai tahlilde, AKP çoğunluğunun denetimine girmesini sağlayacak şekilde, bunları güya TBMM’ye seçtirmek olacaktır.

Yeni yalanlar, yeni düzenlemeler, yeni aldatmacalar yoldalar, elleri kulağında, çok fazla beklemenize gerek yok.

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy10400 = 'asirmen' + '@';

addy10400 = addy10400 + 'cumhuriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

var addy_text10400 = 'asirmen' + '@' + 'cumhuriyet' + '.' + 'com' + '.' + 'tr';

( '' );

10400 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


Cumhuriyet - 25 Temmuz 2009

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.