CHP'li Öztürk'ten Başbakan'a: Sosyal hayat din kurallarına göre mi düzenlenecek?

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, Diyanet Başkanı Ali Bardakoğlu tarafından açıklanan "Cami dışı Din Hizmetleri" adlı projeyi TBMM gündemine taşıdı. Öztürk, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’a, "Toplumun sosyal hayatı din kurallarına göre mi düzenlenecektir? İmamlar, tüm sosyal hayata nasıl müdahale edeceklerdir? Mahalleye birahane, kahvehane, açılacak olsa imama mı sorulacak? İmamlar, şeyhülislam mı yapılacak? Her mahallede bir şeyhülislam mı olacaktır" sorularını yöneltti.

"BU PROJE İLE NE YAPILMAK İSTENİYOR?"

CHP Mersin Milletvekili Ali Rıza Öztürk, TBMM Başkanlığı’na, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Bardakoğlu’nun, 2 Ekim 2010 günü Kayseri’de yaptığı konuşmada; "Cami dışı din hizmetleri adıyla bir proje başlattık. Bu proje ile din hizmetlerinin sadece namaz kılmak ya da oruç tutmak olmadığını, dinin bütün sosyal hayatı kapsadığını vermeye çalışıyoruz. Din görevlimiz sadece camide namaz kıldıran bir memur değildir. Toplumun bütün sosyal hayatını müdahale eden kanaat önderi olmalıdır" dediğini hatırlatan Öztürk, Başbakan’a şu soruları sordu:

"Diyanet İşleri Başkanlığının başlatmış olduğu ‘Cami dışı Din Hizmetleri’ projesinin yapılmasının nedeni ve amacı nedir? Bu proje ile toplumun hangi ihtiyaçları giderilecektir? Bu proje ile ne yapılmak isteniyor? Bu projenin kapsamı nedir?

Diyanet İşleri Başkanı, ‘Cami dışı Din Hizmetleri’ projesi ile dinin bütün sosyal hayatı kapsadığını vermeye çalıştıklarını belirttiğine göre toplumun sosyal hayatı din kurallarına göre mi düzenlenecektir? Din bütün sosyal hayatı nasıl kapsar?

Diyanet işleri Başkanı, ‘Din görevlimiz sadece camide namaz kıldıran bir memur değildir. Toplumun bütün sosyal hayatını müdahale eden kanaat önderi olmalıdır’ şeklindeki sözleri ile neyi kastetmiştir?"

"BİRAHANE AÇILIRKEN İMAMA MI SORULACAK?"

İmamların, toplumun bütün sosyal hayata müdahale etmesinin ne anlama geldiğini soran Öztürk, "İmamlar, tüm sosyal hayata nasıl müdahale edeceklerdir? Mahalleye birahane, kahvehane, açılacak olsa imama mı sorulacak? İmamlar, insanların yaşam biçimine, mahalledeki kadınların nasıl giyineceğine nereye gideceğine, kimlerle konuşacağına da karışacaklar mı? Nikâhları da imamlar mı kıyacaktır? Mahalledeki uyuşmazlıkları kadı gibi imamlar mı çözecektir" diye sordu.

"YENİ BİR MODEL Mİ OLUŞTURULMAK İSTENİYOR?"

Din adamının tarihsel tanımından uzaklaşılarak yeni bir model mi oluşturulmak istendiğini merak eden Öztürk, "Mollalık düzeni mi getirilmek isteniyor? İmamlar, şeyhülislam mı yapılacak? Her mahallede bir şeyhülislam mı olacaktır" sorusunu yöneltti.

"SİYASETÇİ-DİN ADAMI MI YARATILMAK İSTENİYOR?"

"Kanaat önderliği, siyasi-dini-mezhep farklılıklarından birisine aidiyeti zorunlu kıldığına göre ‘siyasetçi-din adamı’ mı yaratılmak isteniyor" diyen CHP’li Öztürk, şu soruları sordu:

"Bu durumda kanaat önderliği tanımı, din adamını da bağlayan ’laiklikle’ nasıl bağdaştırılacaktır?

Belirli bir din, mezhep ve inancı temsil eden din adamının, toplumdaki farklı din, mezhep ve inançtan olanları nasıl temsil edecek? Toplumda din adamı ile aynı din, mezhepten olmayan diğer kişiler, kendi din, mezhep ve inancını temsil etmeyen bu din adamını, kendilerinin kanaat önderi olarak nasıl kabul edecekler? Örneğin imamlar, alevi yurttaşlarımızın kanaat önderi nasıl olacaklar? Alevi yurttaşlar, kendi mezhep ve inançlarından olmayan imamları kanaat önderi olarak nasıl kabul edecekler?

Diyanet İşleri Başkanı Sayın Prof.Dr.Ali Bardakoğlu'nun söylemiş olduğu "Cami dışı Din Hizmetleri adıyla bir proje başlattık. Bu proje ile din hizmetlerinin sadece namaz kılmak ya da oruç tutmak olmadığını, dinin bütün sosyal hayatı kapsadığını vermeye çalışıyoruz. Din görevlimiz sadece camide namaz kıldıran bir memur değildir. Toplumun bütün sosyal hayatını müdahale eden kanaat önderi olmalıdır' sözleri ile sizin Marmara Üniversitesi öğretim yılı açılış konuşmasında söylemiş olduğunuz, "Farklı inanç gruplarının gerekirse kendi yargılamasını yapmasının mirasçılarıyız' sözlerinizle bir ilgisi var mıdır?"

Milliyet - ANKA - 7 Ekim 2010