Sosyalisti topluma kazandırmak!
 
Hakkında yaklaşık 50 dava açılan Ezilenlerin Sosyalist Platformu Basın Sözcüsü Ersin Sedefoğlu, 29 Eylül'de yaptığı basın açıklamasındaki sözleri nedeniyle yargılanıyor.
 
Mahkeme, okuduğu basın açıklamasından yargılanan sosyalisti, suçluları topluma kazandırmak için kurulan Denetimli Serbestlik Bürosu'na gönderdi. Burada sosyalistin 'psikolojik durumu' incelendi

İSTANBUL - Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) Sözcüsü Ersin Sedefoğlu'na, sınır ötesi operasyonu protesto için yaptığı basın açıklamasında geçen 'gerilla' ve 'Kürdistan' ifadeleri gerekçesiyle 'Suçu ve suçluyu övmekten' dava açıldı. Onlarca davadan yargılanan Sedefoğlu için bu, alışageldiği bir durumdu. Duruşmayı beklerken, 'suçluları topluma kazandırmk amacıyla' kurulan Denetimli Serbestlik Bürosu'na çağrılınca şaşırdı.

Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi, duruşmadan önce verdiği ara kararla, Sedefoğlu'nun, "...ruhsal ve psikolojik durumunun, topluma karşı taşıdığı riskler hakkında incelenmesini" istedi. Sedefoğlu, hâkimden önce 'rehberlik öğretmeninin' karşısına çıktı.

29 Eylül 2007'de sınır ötesi operasyonu protesto etmek için Taksim Tramvay Durağı'nda ESP grubu üyeleri toplandı. Açıklamayı Sedefoğlu okudu. İddiasına göre Sedefoğlu'na, açıklamadaki bazı ifadeler nedeniyle 'suçu ve suçluyu övmek' suçundan iki yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.

Suça itilmiş çocuk muamelesi

Sedefoğlu'nun evine 6 Şubat'ta iki polis geldi. Annesine kendisinin eğitim, mesleki ve ekonomik durumunu sorup gittiler. Ertesi gün Sedefoğlu'nu Adalet Bakanlığı'na bağlı İstanbul Denetimli Serbestlik Bürosu'ndan (DSB) aradılar. Sedefoğlu, büroya bekleniyordu çünkü Beyoğlu 2. Sulh Ceza Mahkemesi, 18 Ocak'taki ara kararla, DSB'den, 'geçmişini, ailesini, çevresini, eğitimini, kişisel, sosyal ve ekonomik durumunu, topluma karşı taşıdığı riskler hakkında inceleme yapılıp bildirilmesi'ni istiyordu.

Sedefoğlu'nu bir rehber öğretmen karşıladı. Öğretmene, "Bana 50'ye yakın dava açıldı, hiç böyle bir uygulamayla karşılaşmadım" dedi. Sedefoğlu'na göre öğretmen de şaşkındı: "Bu yöntem genellikle çocuklara, aile sorunu yaşayanlara, madde bağımlılarına uygulanıyormuş. 'Biz de şaşırdık' dedi."

Öğretmen, Sedefoğlu'na yanıt vermediği sorular yöneltiyordu. Sedefoğlu yaşadıklarını şöyle anlattı: "Öğretmen 'Anne ve babanız halen evli mi?' 'Geçim sorunları var mı?' 'Kardeşlerinizle sorunlarınız var mı?', 'Ekonomik veya psikolojik sıkıntımız var mı?' diye sordu. 'Yok' dedim. 'Bu mücaledeyi niye yapıyorsunuz? Asgari ücretli işçi misiniz ki, eylem yapıyorsunuz? Muhasebecisiniz. Ekonomik, sosyal ve toplumsal sorununuz yok. İstanbullu ve Türksünüz, neden sınır ötesi operasyonla ilgili eylem yaptınız?' diye sordu. Dedim ki, Erzincanlıyım aslen. 'Haaa, tamam' dedi. Eğer mücadele yürütüyorsa şiddetli geçimsizlikler, sevgi sorunu vardır' diye düşünüyor. De dim, ideolojik görüşlerimden ötürü. Bilinçliyim, psikolojik sorunum yok."

Sedefoğlu, kendisine 'Sosyal Araştırma Raporu' olarak tanıtılan uygulama için şunları söyledi? "Sanığın lehineymiş. Mahkeme, suça sebep olayları ve yaşadıklarını dikkate alıp gerekirse alt sınırdan ceza veriyormuş. Bilgi vermem, dedim. Memlekete sahip çıkmaya çalışıyorum. Bu, suç mudur?"

Yasada yeri var

Denetimli serbestlik Yeni TCK'nın içerdiği uygulamalardan biri. Yeni TCK'nın hazırlanışında görev alan İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden Prof. Dr. Adem Sözüer, uygulamanın çok geniş bir alanı kapsadığını, ceza vermek dışında, kişileri topluma kazandırma ve denetleme işlevi gördüğünü belirterek, şöyle diyor: "Kişinin topluma kazandırılması, örneğin uyuşturucu maddeyle ilgili tedavinin yapılması, cezanın ertelenmesi ya da şartla salıverilmesi sürecinde kişinin denetlenmesi, öğretim tedbirlerinin uygulanması, meslek edindirilmesi gibi geniş bir alanı kapsıyor."

İSMAİL SAYMAZ
RADİKAL - 19 Şubat 2008