Süleyman Yağız'dan  "Çingene Çalar Kürt Oynar Mektubu"

Süleyman Yağız'dan "Çingene Çalar Kürt Oynar Mektubu"

Süleyman Yağız'dan  "Çingene Çalar Kürt Oynar Mektubu"DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, TBMM İnsan...

A+A-

Süleyman Yağız'dan  "Çingene Çalar Kürt Oynar Mektubu"Süleyman Yağız'dan  "Çingene Çalar Kürt Oynar Mektubu"

DSP İstanbul Milletvekili Süleyman Yağız, TBMM İnsan Haklarını İnceleme Komisyonu Başkanı Zafer Üskül'e gönderdiği mektup ile İnsanlarımızın kökenleri nedeniye aşağılanmalarının önüne geçilmesini ve insanlarımızı rencide eden sözlerin günlük konuşmalardan ve sözlüklerden çıkarılması yönünde çalışma yapılmasını istedi. Süleyman YAĞIZ'ın konu hakkındaki mektubunu yayınlıyoruz;

Sayın Zafer Üskül
TBMM İnsan Haklarını
İnceleme Komisyonu Başkanı
TBMM-ANKARA

KONU: İnsanlarımız, kökenleri ve aşağılanmalar

Sayın Başkan,

Başkanlığınıza gönderdiğim, 10 Ekim 2007 tarihli ve “Hiç kimse kökeninden dolayı aşağılanmamalıdır“ konulu yazımda, toplumumuzun şu ya da bu kesimini aşağılayan ve onlara hakaret içeren ifadelerin günlük yaşamımızda örnek olarak dahi kullanılmaması gerektiğini belirterek, komisyonunuzun bu konuyu gündemine alması talebinde bulunmuştum. Söz konusu yazım şöyleydi:

TBMM Genel Kurulu’nda bir milletvekilinin, bir başka milletvekilini eleştirirken, ‘Şecaat arz ederken merdi Kıpti sirkatin söyler’ sözüne gönderme yapması, bazı ifadelerin hiç düşünülmeden ve kimi ya da kimleri rencide ettiğini bilmeden kullanıldığını bir kez daha ortaya koymuştur.

Bu söz, kendilerine Roman ya da Çingene diyen insanlarımıza ağır bir hakareti içermektedir. O nedenle bu sözün ne anlama geldiğini, söz konusu milletvekilinin durumuna düşmemek için açıklamak istemiyorum.

(Kıpti, aslında Mısır halkından olanlara denilmektedir. Ama yanlış olarak, ülkemizdeki Roman ya da Çingene vatandaşlarımız için de kullanılmaktadır.)

Şunu artık hepimizin çok iyi bilmesi gerekir ki, ulusumuzu oluşturan herkes, -azınlık statüsünde olanlar da dâhil- birdir ve birinci derecede eşittir.

Hiç kimse; etnik kökeninden, dininden, mezhebinden ya da meşrebinden dolayı bir diğerinden üstün değildir. Bu, Anayasamız ve yasalarımız açısından da toplumsal değerlerimiz açısından da böyledir; böyle olmaya devam etmelidir.

Dolayısıyla hiç kimse kökeninden dolayı aşağılanmamalıdır. Toplumumuzun şu ya da bu kesimini aşağılayan ve onlara hakaret içeren ifadeler, günlük yaşamamızda örnek olarak dahi kullanılmamalıdır. Hatta sözlüklerimizden bile çıkarılmalıdır.

Bu talebimin, gereği yapılmak üzere komisyonunuzun gündemine alınmasını rica ederim. Saygılarımla.”

HERHANGİ BİR YANIT VERİLMEDİ

Aradan geçen süre içinde tarafıma herhangi bir yanıt verilmemiştir. Oysa sözünü ettiğim konu, en temel insan hakkı kapsamındadır ve de çok önemlidir.  Şunu da vurgulamak istiyorum: Küçükmüş gibi görünen bazı sorunlar zamanında çözülmediği içindir ki, büyümüştür. Bu tür ifadeler de öyledir.

Bir sanatçımızın (Sayın Bülent Ersoy), bir televizyon programında, “Çingene çalıyor, Kürt oynuyor” demesi, bu tür ifadelerin hâlâ kullanıldığının yeni bir kanıtını oluşturmuştur. Takdir edersiniz ki, Sayın Ersoy’un kullandığı söz, olumlu bir ifade değildir. Hem Kürt, hem de Çingene kökenli kardeşlerimizi aşağılayan bir içerik taşımaktadır.

Sayın Ersoy’un, "Bunun düzeltilecek bir tarafı yoktur, bu böyle kullanılır. Bu şekilde kullanılır ve ben de öyle söylüyorum. İlk defa mı duydunuz hayatınızda?" diyerek kendini savunması bir kastının olmadığını göstermektedir ama bu tür ifadelerin kullanımının doğallaştığını da ortaya koymaktadır. Ki, asıl tehlikeli olan da budur.

Kaldı ki, bu tür ifadeler, bazı kimseler tarafından yayımlanan atasözleri ve deyimler sözlüklerinde de yer almaktadır.

O nedenle yeni bir mektup yazarak konunun önemine dikkat çekmek istedim. Komisyonunuzun bu konuda çeşitli girişimlerde bulunması gerektiğine ve girişimlerinden de etkili sonuçlar alacağına inanıyorum.

Bu bağlamda, önceki mektubumda yer alan, “Hiç kimse kökeninden dolayı aşağılanmamalıdır. Toplumumuzun şu ya da bu kesimini aşağılayan ve onlara hakaret içeren ifadeler, günlük yaşamamızda örnek olarak dahi kullanılmamalıdır. Hatta sözlüklerimizden bile çıkarılmalıdır” sözümü yinelemek istiyorum.

Bilgilerinize sunarım.

Saygılarımla.

Süleyman Yağız
DSP İstanbul Milletvekili

Alevi Haber - 16 Nisan 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.