Takke Düşüyor...

Takke Düşüyor...

Takke Düşüyor...L.Doğan TILIÇ    Kılıçdaroğlu-Fırat tartışması daha uzun süre konuşulur. Evde, dükkanda,...

A+A-

Takke Düşüyor...Takke Düşüyor...

L.Doğan TILIÇ
   
Kılıçdaroğlu-Fırat tartışması daha uzun süre konuşulur. Evde, dükkanda, kahvede insanları televizyon başına kilitleyen “canlı yayın düellosu”, siyasete dair olduğu kadar, konuyu futbol yorumcularının ilgi alanında ele alan medyaya dair de sorular sormayı gerektiriyor.

Hepimizin bir tür maç havasına girdiği kesin. Zaten, Parlamento Muhabirleri Derneği’nde tarafları beklerken sohbet ettiğimiz Uğur Dündar da, derbi maça çıkmaya hazırlanan usta hakem gibiydi. Tartışmayı izleyen gazeteciler, o anın sıcaklığı içinde, puanların çoğunu Kılıçdaroğlu’na verdiler. Dünkü gazete sayfaları, bence, gazetecilerin maç gibi izlenen tartışmanın skoruna ilişkin gerçek düşüncelerini yansıtmıyordu. Gazete sayfalarındaki duygu ve düşünceler epey yumuşatılmıştı.

Kılıçdaroğlu; adı etrafında en küçük bir leke bulunmayan eski bürokrat, eski yazarımız, şimdiye kadar AKP karşısında bir türlü moral üstünlük yakalayamayan CHP için tam bir can simidi oldu. Muhalefet; “laiklik elden gidiyor”, “üniversitede türban haşaa olmaz” ve “dış politikada taviz veriliyor” nutuklarından, yolsuzlukların üzerine gidilen bir çizgiye kaydırılınca sokaktaki hava da değişmeye başladı.

AKP; din, iman gibi kavramlara dayanarak, kendisini çalıp çırpmayan, garip gurebayı düşünen bir parti olarak sunmayı, böylece alt sınıfların desteğini almayı, öte yandan da ABci bir çizgide ilerleyerek “demokrasi” savunucusu görünmeyi başardı bugüne kadar. Böylece, kentli elitlerin, liberallerin de desteğini aldı.

Dünkü gazete manşetleri içinden en beğendiğim BirGün’ünkü oldu. Kıskandığım ise Akşam’ınki... BirGün, “Kılıçdaroğlu Fırat’ı ahlakla vurdu” derken sağın ve AKP’nin neredeyse tekeline aldığı “ahlak”, “dürüstlük” gibi kavramların, Kılıçdaroğlu’nun son hamleleriyle nasıl ellerinden alındığını vurguluyordu. (Manşet böyle iken içerdeki haber başlığının “Düellonun galibi yok” olması bir talihsizlik ve iş kazası olsa gerek). Akşam ise, “Kılıç yarası” derken, galiba kılıç yaralarının kapanmadığına gönderme yaparak, Kılıçdaroğlu’nun AKP’ye vurduğu darbenin ağırlığını anlatmak istemişti.

Şaban Dişli, Deniz Feneri, Fırat’ın işleri, AKP’li belediyelerin imar yolsuzlukları, Abdüllatif Şener’in “AKP yolsuzluklara gömüldü, o nedenle ayrıldım” anlamına gelen açıklamalarla medyada boy göstermesi, AKP’nin dürüstlük cilasının iyice döktü.

Demokratlık cilası ise polisin işçi eylemleri üzerine yürümesiyle dökülmeye başlamıştı. Başbakan’ın beğenmediği soruları soran gazetecileri azarlaması, fotoğrafını çeken muhabirlere “Terbiyesizlik edepsizlik etme, çekil kenara” diyebilmesi demokratik ülkelerde görülebilecek türden şeyler değil. Gazeteci örgütleri platformu G-9’un dünkü tavsiyesi de çok yerinde: “Sayın Başbakan’a tavsiyemiz çağdaş demokrasilerde politikacı-muhabir ilişkilerinin nasıl yürüdüğüne ilişkin biraz düşünmesi ve alışkanlık haline getirdiği muhabir azarlama huyunu bırakıp, aynı karede görünmek istemediği kişi ve kurumlardan uzak durmasıdır”.

İnternet sitelerini yasaklamada en önde gelen ülkelerden biri olmamız, Adnan Hoca marifetiyle Turan Dursun, Eğitim-Sen sitelerine erişimin engellenmesi, Alternatif gibi gazetelerin durmaksızın kapatılması AKP’nin o pek güvendiği “dış imaj”ı epey bozdu.

Sonuna kadar gidilmesini desteklediğimiz Ergenekon operasyonu da AKP’yi demokrat göstermeye yetmeyecek artık. Ergenekon’un her yere konması, bu konuşta da AKP muhaliflerinin, Nurseli İdiz’lerin “seçiliyor” olması, darbe karşıtı bir operasyon yürütüldüğünü düşünen kafaları karıştırıyor.

Bakalım, iyice palazlanan ve yavrusunu şahin sanan kuzgun gibi davranan “AKP fikriyatlı” medya durumu kurtarabilecek mi? Kılıçdaroğlu-Fırat kapışmasının manşetlerine dikkat buyurun: “Belge fiyaskosu. Fırat her iddiaya belgeyle cevap verdi”. Bir de suya sabuna dokun(a)mayanlar var: “Seviyeli tartışma”, “Dündar’a yaradı”. Ya düzenledikleri anketlere ne demeli; Fırat galipmiş!

Takke düştü, kel çoktan göründü de, vatandaş yerine koyacak takke bulamıyor!

L.DOĞAN TILIÇ

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy94258 = 'dogantilic' + '@';

addy94258 = addy94258 + 'birgun' + '.' + 'net';

var addy_text94258 = 'dogantilic' + '@' + 'birgun' + '.' + 'net';

( '' );

94258 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


BİRGÜN - 27 Eylül 2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.