Tarsus PSAKD: Sivas'ı Unutturmayacağız

Tarsus Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Hasan Güvendir: Sivas'ı Unutturmayacağız

Tarsus Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Başkanı Hasan Güvendir, Madımak katliamı, demokrasi, eşitlik ve özgürlük düşmanlarının toplumsal, inançsal ve kültürel farklılıkları yok sayıp tek tip yurttaş yaratmaya çalışan egemen zihniyetin ürünü olduğunu söyledi.
 
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Tarsus şube binasında yapılan basın açıklamasında Güvendir, şu sözlerine de yer verdi; “2 Temmuz 1993 tarihinde Pir Sultan Abdal’ı anmak üzere Sivas’a giden 33 insanın Madımak Otelinde  yakılarak katledilmesi, Türkiye’nin aydınlığına, çağdaşlığına, demokrasi ve laikliğe, halkların kardeşliğine, bir arada  yaşama kültürüne, çeşitliliğine darbe vurmayı amaçlayan 16 yıl önce Sivas’ta gerçekleşen gerici, şeriatçı, faşist  katliam devletin ve güvenlik güçlerinin gözetiminde yaşandı.

İnsana aydınlığa, düşünce özgürlüğüne düşman ırkçı ve şeriatçı güçler, “Şeriat isteriz”, “Cumhuriyet  Sivas’ta kuruldu. Sivas’ta yakılacak” sloganları atarak savunmasız  insanları  bir otelde kıstırdılar, oteli ateşe verdiler ve tarihe  karanlık bir sayfa eklediler.
 
Madımak katliamı, demokrasi, eşitlik ve özgürlük düşmanlarının; toplumsal, inançsal ve kültürel farklılıkları yok sayıp tek tip yurttaş yaratmaya çalışan egemen zihniyetin ürünüdür. Bu zihniyet, katliamın her  aşamasını planlamış, maşa olarak da 2 Temmuz öncesinde Sivas’ta konuşlandırdığı ırkçı, gerici, şeriatçı, faşist güçleri kullanmıştır. Sivas’ta yol ulumuz Pir Sultan Abdal’ı anmaya giden aydın, yazar, sanatçı canlarımız profesyonel bir katliam planı ile ablukaya alınmış, Madımak Otelinin yakılmasına kadar olan tüm süreç ilmik ilmik örülmüştür.
 
Katliam üzerinden 16 yıl geçti. Ne Madımak’ta yakılan ateş  söndürme sonucu “çok şükür yurttaşlarımıza bir şey olmadı” diyen Çiller, ne “Bu kadar  ölü futbol maçında bile  oluyor diyen” Mesut Yılmaz unutuldu, ne “gazanız mübarek olsun” diyen Temel Karamollaoğlu, ne Sivas katillerinin avukatlığına soyunan Şevket Kazan, ne  de 8 saat s boyunca  savunmasız  insanların bir otelde kıstırılmasına seyirci kalan DYP, SHP iktidarı unutuldu.
 
Sivas  Katliamı’nın 16 yılını geride bırakıyoruz. Geçen süre  içinde  hükümet  değişti anacak “Madımak Müze Olsun” çığlığımıza yanıt gelmedi. Verdiğimiz demokrasi, laiklik, barış, bütün bu kavramların ötesinde  vicdani mücadelemiz sonucunda mevcut AKP hükümeti Madımak otelindeki kebapçı dükkanını kapatmak zorunda kaldı ama otel hala müzeye dönüştürülemedi.
 
Katliamın alt yapısını oluşturan sosyal, psikolojik, inançsal, kültürel ve siyasal sorunlar  zamana yayılarak unutulmaya çalışılsa bile bu çabanın beyhude olduğu her 2 Temmuz yıl dönümlerinde yüz binlerce insanımızı katıldığı görkemli anmalarla görülmektedir.
 
Madımak müze olmalıdır, olacaktır. Bu talep sadece Alevilerin talebi değildir. Bu talep çağdaşlıktan ve laiklikten yana  olan tüm kesimlerin ve insanlığın vicdanına ait bir sestir.

Bu talep emperlaizme, faşizme, gericiliğe, cinsiyet ayrımcılığına, faili meçhullere haksız göz altılara, İMF ve Dünya Bankası politikalarına, özelleştirmelere, neoliberal politikalara karşı bağımsızlık, emek, demokrasi, barış halkların kardeşliği, insan  hakları, eşitlik, özgürlük mücadelesi veren herkesin talebidir.
 
Bu talep her, türden sömürüyü devam ettirmek için dini ve etnik köken ayrılıklarını kullanan ırkçı ve gerici çevrelere karşı direnen herkesin talebidir.Bu talep karanlığa karşı aydınlığı savunanların talebidir. Ve bir gün karanlıklar aydınlığa kavuşuncaya, Sivas, Maraş, Gazi, Ümraniye, 1 Mayıs katliamlarını planlayanların gerçek yüzleri ortaya çıkıncaya  kadar bu Pir Sultan direnişi de bu talep de  sürecektir. Ve o güne kadar; Sivas unutulmayacak, unutturulamayacaktır.” dedi.

KAYNAK : Tarsushaber.com - 02 Temmuz 2009