TRT'de çete kuralları mı uygulanıyor?

TRT'de çete kuralları mı uygulanıyor?

TRT'de çete kuralları mı uygulanıyor?Şahin’in, göreve dönmek isteyen yardımcısını tehditle davasından vazgeçirdiği ileri...

A+A-

TRT'de çete kuralları mı uygulanıyor?TRT'de çete kuralları mı uygulanıyor?

Şahin’in, göreve dönmek isteyen yardımcısını tehditle davasından vazgeçirdiği ileri sürüldü

TRT Genel Müdür Yardımcısı Ümit Hatipoğlu, Genel Müdür İbrahim Şahin ve ekibinin kendisine “zorla feragat dilekçesi imzalattığı” gerekçesiyle dava açtı. Dava dilekçesinde Şahin’in ‘Bütün hâkimleri tanıyorum. Üzülen taraf sen olursun’ diyerek baskı uyguladığı iddia edildi. Şahin’in ekibi tarafından kapatıldığı bir makam odasında “tehditle feragat dilekçesi imzalattırılan” ve hemen ardından da resmi bir araca bindirilen Hatipoğlu’nun idare mahkemesine götürüldüğü öne sürüldü.

ANKARA - Görevden alınmasının ardından yargıya başvuran ancak daha önce imzaladığı feragat dilekçesi yüzünden görevine dönemeyen Genel Müdür Yardımcısı Ümit Hatipoğlu, TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin ve ekibinin kendisine “tehditle ve zorla feragat dilekçesi imzalattığı” gerekçesiyle bir kez daha dava açtı. Hatipoğlu, dava dilekçesinde Şahin’in kendisine “davadan feragat etmesi gerektiğini, yoksa kendisiyle çok uğraşılacağını, bütün hâkimleri tanıdığını ve bir telefon etmesinin yeterli olacağını” söylediğini iddia etti.

Ankara 2. İdare Mahkemesi’ne başvuran Ümit Hatipoğlu’nun avukatı Safiye Selçuk, Hatipoğlu’nun TRT Genel Müdür Yardımcılığı görevinden alınarak APK Başuzmanlığı’na atanması işleminin ve bu işlemin iptaline yönelik açtığı davanın basında yer alması üzerine müvekkiline yoğun baskı uygulandığını ifade etti.

Selçuk, dava dilekçesinde Hatipoğlu’nun asılsız ihbarları değerlendiren kurum müfettişleri tarafından üst üste sorgulandığını ancak bu girişimlerin sonuçsuz kaldığını bildirdi. TRT yönetiminin daha sonra müvekkiliyle görev ve lojman konularında pazarlık yapmaya çalıştığını dile getiren Selçuk, müvekkilinin son olarak TRT Genel Müdürü İbrahim Şahin tarafından evinden telefonla arandığını belirtti. Selçuk, dilekçesinde şunları kaydetti:

TRT Genel Müdürü tarafından görüşmeye çağrılan davacı, aynı gün öğleye doğru gerçekleşen görüşmelerinde tarafımızdan açılan davanın geri alınmasını, aksi takdirde kendisi ile çok uğraşılacağını, açılan davadan herhangi bir lehe sonuç alamayacağını, bütün hâkimleri tanıdığını, bir telefon etmesinin yeterli olacağını, devamında kurum müfettişi tarafından davcı asilin TRT kurumundaki 3.5 yıllık masraflarının incelettirilerek izinli iken yapılan birkaç temsil harcamasının hiçbir mevzuata dayanmasa da en ağır cezalar önerileceğini, müvekkilin idari yargı kararıyla geri dönmesi halinde tekrar görevden alınması için bu raporların dayanak oluşturacağını, bu nedenle bütün yöneticilerin istifasını aldığını, davacının da istifasını vermesini istemiştir.

Görüşme üzerine Hatipoğlu’nun düşünmek için süre istediği belirtilen dilekçede, bir süre sonra genel müdürün makamında yapılan görüşmede de Şahin’in Hatipoğlu’na “dava açılmış olması nedeniyle genel müdür mali yardımcılığını kimsenin kabul etmediğini, davadan feragat edilmesi gerektiğini, yoksa üzülen taraf olacağını” söylediği belirtildi. Genel Müdür’e yakın olduğu ileri sürülen APK Dairesi Başkanvekili İbrahim Pakmak’ın da bir süre sonra Hatipoğlu’nu arayarak makamına davet ettiği belirtilen dilekçede, Pakmak’ın Hatipoğlu’nu Şahin tarafından göreve getirilen Genel Müdür İdari Yardımcısı Ahmet Koyuncu ile görüştürdüğü aktarıldı. Görüşmede önceden hazırlanan bir feragat dilekçesinin Hatipoğlu’na sunulduğu belirtilen dilekçede, Hatipoğlu’nun dilekçeyi imzalamayı kabul etmemesi üzerine Pakmak’ın kendisini Sosyal İşler ve İç Hizmetler Dairesi Başkanı’nın odasına götürdüğü ifade edildi. Burada da Hatipoğlu’na baskı yapıldığı bildirilen dilekçede, şunlar kaydedildi:

Davacı müvekkil saatin 11.35 olduğunu, öğle yemeği için bir üst düzey bürokratla sözleşmiş olduğunu, avukatıyla konuşması gerektiğini, bu konuyu öğleden sonra konuşabileceklerini ifade etmişse de avukatı olarak tarafımın aramasına izin verilmediği gibi, önce imzala diyerek 3 kişinin baskısına maruz kalan davacı müvekkil, odaya kimsenin giremediğini ve elektrikli bir hava olduğunu, uzattıkları kâğıdı imzalamaktan başka çaresinin olmadığını, aksi takdirde o odadan çıkamayacağını düşündüğünü belirterek, hazırlanan feragat dilekçesini imzaladığını ifade etmektedir.

Dilekçeyi imzalamasının hemen ardından Hatipoğlu’nun hazırlanan resmi araca bindirilerek Personel Dairesi Başkan Yardımcısı İhsan Dağ ile birlikte idare mahkemesine götürülerek davasından feragat etmeye zorlandığı belirtilen dilekçede, feragate dayalı olarak Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin göreve iade etmeme kararının yürütmesinin durdurulması istendi.

FIRAT KOZOK  / CUMHURİYET - 20 Mayıs 2008

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.