Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu

Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu

Uluslararası Hacı Bektaş Veli SempozyumuVideo 1 >>>        Video 2 >>>Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu toprakların yetiştirdiği...

A+A-

Uluslararası Hacı Bektaş Veli SempozyumuUluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu

Video 1 >>>        Video 2 >>>

Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, bu toprakların yetiştirdiği büyük insanların bu toprakların en büyük değerleri olarak gelecek kuşaklara aktarılması gerektiğini belirterek, ''Aktarmak durumundayız ki onlar da bu toprakları sevsinler, güzelleştirsinler ve bu insanlık emanetini geleceğe taşıyabilsinler'' dedi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Başbakanlık Tanıtım Fonu, Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Alevi Kültür Dernekleri ve Alevi Enstitüsü'nün katkılarıyla düzenlenen ve 3 gün sürecek Doğumunun 800. Yılında Uluslararası Hacı Bektaş Veli Sempozyumu, Devlet Resim ve Heykel Müzesi'nde düzenlenen açılış töreniyle başladı.

Günay, sempozyumun açılış töreninde yaptığı konuşmada, ''uzun bir zamandan bu yana hep birlikte geçmişin yanlışlarından kurtularak aydınlık, barışçı, dayanışmacı, bağımsızlıkçı yepyeni bir yol çizmenin içten gayreti içinde olduklarını'' söyledi.

Hacı Bektaş Veli'nin 800. doğum yılı olduğunu hatırlatan Günay, çok az kişinin insanlığı bu kadar uzun bir süre ışığıyla aydınlatabildiğini ifade etti. Günay, Hacı Bektaş Veli'nin 800. doğum yılı dolayısıyla Bakanlığınca gerçekleştirilecek çalışmalar ve Bektaş Veli Külliyesi'nde bir süredir devam eden iyileştirme çalışmaları hakkında da bilgi verdi.

Salonda asılı bulunan, Hacı Bektaş Veli'nin kucağında aslan ve ceylanı bir arada tutan simgesini katılımcılara gösteren Günay, bu simgenin kendisini Hacı Bektaş Veli'ye sarsılmaz bir aşkla bağladığını söyledi. Günay, bu simgenin yalnızca karşıt güçler arasındaki barışı simgelemediğini, aynı zamanda tabiata verilen önemi, tabiatın da Yaradan'ın bir parçası olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti.

-''KILIÇ SADECE BİR ANLIK BAŞARIDIR''-

Üzerinde yaşanılan toprağı vatan yapan değerlerden birinin Hacı Bektaş Veli olduğunu ifade eden Günay, şöyle konuştu:

''Komutanlar toprakları vatan yapmıyor. 'Alparslan Anadolu'yu Türkleştirdi' diye bize tarih kitaplarında okutuluyor. Eğer sadece Alparslan'ın kılıcı vatanı Türkleştirmeye yetseydi, İskender'in kılıcı da Yunanlaştırmaya yeterdi. Hayır. Bence vatanı Türkleştiren ve bu derin inancı kökleştiren Hacı Bektaş gibi Ahmet Yesevi gibi Abdal Musa gibi Ahi Evran gibi inançtır. Kılıç sadece bir anlık başarıdır. Ama o derin düşünce, felsefe, inanç yayıldıkça o toprak geniş bir kitle için vatanlaşabilir.''

-''HEP MİLLETİN SÖZÜ ÜSTÜN VE DAİM OLSUN''-

Hacı Bektaş Veli'nin en önemli özelliğini ''bir ahlak öğretici olması'' şeklinde tanımlayan Günay, onun ''eline, beline, diline hakim ol'' sözündeki derin felsefeyi taşıyan ikinci bir söz bulunmadığını söyledi. Günay, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Mevlana anlattıklarını binlerce mısralarla anlatmış, Mevlana'nın uzun bir kitabı var. Hacı Bektaş Veli'nin birkaç sözü var ve bence Hacı Bektaş Veli o birkaç sözde Mevlana'nın anlattıklarından fazlasını anlatıyor ve öğretiyor bize.

'Oturduğun yeri pak et, yediğin lokmayı hak et' bundan daha öğretici başka söz o çağda veya bu çağda... Kültür açısından da çok öğretici, turizm açısından da bunu neredeyse slogan haline getirmeyi düşünüyorum. Bu gerçek bir insanlık öğretisi. Hacı Bektaş Veli'nin en üstün tarafı bu ahlak öğreticisi tarafı olmalıdır. Biz bütün bu geçmişteki çekişmeleri bir tarafa bırakarak bu toprakların yetiştirdiği büyük insanları bu toprakların en büyük değerleri olarak gelecek kuşaklara aktarmak zorundayız, aktarmak durumundayız ki onlar da bu toprakları sevsinler, güzelleştirsinler ve bu insanlık emanetini geleceğe taşıyabilsinler.''

Günay, konuşmasını semah gösterisinin sonunda dile getirilen sözlerle, onların duası gibi bitirmek istediğini belirterek, ''(Muhammed, Ali aşkına Allah bizi bağışlasın ve utandırmasın) dediler. Bütün kalbimle bu duaya katılıyorum. Allah bizi bağışlasın ve utandırmasın. Allah bizi iyi niyetlerimizle ve iyi hizmetlerimizle muvaffak kılsın. Hep milletin sözü üstün ve daim olsun'' dedi.

-''HERKESİN HAMIN PİŞMESİNE KATKI SAĞLAMASINI İSTİYORUZ''-

Devlet Bakanı Faruk Çelik ise konuşmasında, Anadolu erenlerinin kişisel erdeminden beslenen Alevilerin kültürün ağırlıklı temalarından birini oluşturduğunu ifade etti.

Ortak bir geçmişin paylaşıldığı, geleceğin de birlikte inşa edileceği Alevi vatandaşların taleplerini çok iyi bildiklerini belirten Çelik, ''demokratik açılım'' çerçevesinde bu anlamda önemli çalışmalar başlattıklarını söyledi.

Bu çalışmaların başında ''Alevi Çalıştayı''nın geldiğini anlatan Çelik, çalıştayın en önemli sonucunun toplumun tüm kesimlerinin katılımıyla ortaya çıkan gerçek tablonun devletin arşivinde yer alması olacağını kaydetti. Çelik, bu çalışmanın bazı çevrelerce iddia edildiği gibi bir dayatma sonucu gerçekleştirilmediğini, tamamen samimi duygularla hareket edildiğini belirterek, şöyle konuştu:

''Biz, herkesin hamın pişmesine katkı sağlamasını istiyoruz. Hamı pişirelim, amacımız bu, niyetimiz bu. Pişmişi ham etme konusunda geçmişte verilen olumsuz çabaların topluma maliyetini hepimiz biliyoruz. O halde 'geliniz' diyoruz, 'hamın pişmesine hep beraber katkı verelim'. Başka bir talebimiz yok. Bu konu istismar edilmeyecek kadar hassas, çözümsüz bırakılmayacak kadar hayati bir konudur. Onun için kimse bu konuları istismarda istikbal aramasın.''

Farklılıkların korunmasıyla zenginliklerin artacağına inandıklarını vurgulayan Çelik, ''Yok etmek değil, ortadan kaldırmak değil, ötekileştirmek değil, aksine benliğini koruyarak ortak tat ve lezzet içerisinde yaşamanın en doğru yol olduğu inancı içerisindeyim'' diye konuştu.

-DİĞER KONUŞMALAR-

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Göle de Hacı Bektaş Veli'nin bilim ve araştırmaya verdiği öneme dikkati çekti. Onun bu özelliğinin bugün de topluma yol gösterici olması gerektiğini kaydeden Göle, sempozyumun bu kapsamda da önemli bir etkinlik olacağına inandığını söyledi.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez de Hacı Bektaş Veli'nin kültür ve inanç dünyasının en önemli isimlerinden biri olduğunu, sempozyumun düzenlenmesinde katkıda bulunanlara teşekkür etti.

Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Derneği Genel Başkanı Tekin Özdil de yaptığı konuşmada, Hacı Bektaş Veli'yi ''doğru anlama, anlatmanın'' zamanının geldiğini ifade ederek, bu sempozyumun insanı merkeze koyan Hacı Bektaş Veli anlayışını en iyi şekilde ortaya koymak amacıyla düzenlendiğini kaydetti.

Sempozyumun Akademik Danışmanı, Alevi Enstitüsü Başkanı Prof. Dr. Cengiz Güleç ise sempozyumun içeriği ve amacı hakkında bilgi verdi.

Açılış konuşmalarının ardından Yüzüncü Yıl Üniversitesi'nden Prof. Dr. İlhan Başgöz tarafından ''Hacı Bektaş Veli ve Sosyal Hizmet Eri'' başlıklı açılış bildirisi sunuldu.

Sempozyumda açılış konuşmaları öncesinde bir bölümü Türkçe bir bölümü ise Kürtçe söylenen deyiş işliğinde semah gösterisi gerçekleştirildi.

Sempozyuma Azerbaycan'dan katılan akademisyen, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay'a saz armağan etti.

Bakan Günay, törene gelişinde restorasyon çalışmaları süren Etnografya Müzesi'nde de incelemelerde bulundu.

TURK.NET - 19 Ekim 2009, Pazartesi

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.