Yeniden Yaşamamak İçin Hiçbir Katliamı Unutturmayacağız

Yeniden Yaşamamak İçin Hiçbir Katliamı Unutturmayacağız

Yeniden Yaşamamak İçin Hiçbir Katliamı UnutturmayacağızALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ GENEL MERKEZİ ve HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR...

A+A-

Yeniden Yaşamamak İçin Hiçbir Katliamı UnutturmayacağızYeniden Yaşamamak İçin Hiçbir Katliamı Unutturmayacağız

ALEVİ KÜLTÜR DERNEKLERİ GENEL MERKEZİ ve HACI BEKTAŞ VELİ ANADOLU KÜLTÜR VAKFI GENEL MERKEZİ ORTAK BASIN AÇIKLAMASI

* YENİDEN YAŞAMAMAK İÇİN HİÇBİR KATLİAMI UNUTTURMAYACAĞIZ.

* MARAŞ KATLİAMININ GERÇEK SORUMLULARINDAN HESAP SORULMALIDIR.

1978 Maraş katliamı ve bu katliamda vahşice öldürülen canları anmak üzere, ülkemizin her yerinde yapacağımız anmalarla birlikte, 30 yıl sonra ilk defa “K.Maraş Katliamı”nı, K.Maraş’ta Narlı’da anacağız. 30 yıldır bu topraklarda yükselen feryadı-figanı sağır vicdanlara bir kez daha duyurmaya çalışacağız.

30 yıl öncesi; Her gün onlarca insanın katledildiği günlerdi. Okullar basılıyor, kahveler taranıyor, evler bombalanıyordu. İşçi, memur, öğretmen yüzlerce insan pusuya düşürülüyordu. Her 10 yılda bir Demokrasiyi askıya almayı adet edinen faşist ve gerici anlayış, toplumsal uyanışın önünü kesmek için etnik ve inançsal ayrılıkları bizzat körüklüyordu. Bir gün Çorum’da, bir gün Malatya’da, bir gün Ankara’nın gecekondularında, bir gün İstanbul’un varoşlarında, bir gün Taksim’de çıkan olaylar ve yaşanan katliamların devletin bilgisi dâhilinde olduğu artık aşikârdır. DSP nin merhum Genel Başkanı Sn Bülent Ecevit’in çekmecesinden uzun yıllar sakladığı ve katliamdan 28 yıl sonra çıkan belge, Maraş Katliamının devletin bilgisi dâhilinde olduğunu ve MİT tarafından planlandığını ortaya koymuştur.  CIA ve Kontr-Gerilla tarafından planlanıp adım adım sıkıyönetim ve nihayetinde askeri bir darbeye hazırlık yapılmıştır. Bu nedenle Maraş katliamı ile ilgili dava bu belgelerin ışığında yeniden görülmeli ve bütün sorumluları yargılanmalıdır. “Biz aslında 1978’lerde darbe yapacaktık ama şartların daha olgunlaşmasını bekledik” diyenler yargılanmalıdır. “Bana sağcılar suç işliyor dedirtemezsiniz” diyenler yargılanmalıdır. O gün görev yapan Hükümet yetkililerinden başlamak üzere Vatandaşını koruyamayan bütün sorumlu Emniyet mensupları yargılanmalıdır. Bir insanlık suçu olan katliamların failleri affedilemez, suçları zaman aşımına uğratılamaz. Bu nedenle 1991'de çıkan Terörle Mücadele Yasası'nda yapılan değişiklikle, tamamı serbest bırakılan Maraş Katliamı sorumluları yeniden yargılanmalıdırlar.

5 gün süren Maraş katliamında, o günün gazetelerinin attıkları başlıklarda; “yaşananların bir soykırım” olduğunu ve “alevi nüfusunun yüzde sekseninin kenti terk ettiği”ni,  resmi açıklamalara göre “111 ölü, 1000 üzerinde yaralı, yakılan ev 552, yakılan işyeri sayısı 289,…” olduğunu yazıyordu.  Yerinden yurdundan edilen binlerce insan, yıllarca süren acı, gözyaşı… Bu katliamlarda rol alanlar, ya hiç yargılanmadan kurtuldular ya da göstermelik davalarda yargılanıp salıverildiler. Hatta birileri de ödüllendirilip milletvekili yapıldı. Aslında bu zihniyeti, Osmanlı’daki katliam fetvaları ve fermanlarından tanıyoruz. 
 
Bu katliamın ve benzeri olayların amacı 12 Eylül askeri darbesine zemin hazırlamaktı. Toplumsal uyanışı durdurmak, Alevileri, Demokratları, aydınları ve Devrimcileri sindirmekti. Ekonomik olarak da bir güç haline gelen Alevileri göçe zorlamaktı.
 
Bu nasıl bir Maraş’tı?  O Maraş ki Fransızlara karşı Kahramanlaşırken şehir içinde çarpışanlara en büyük desteğin Fransız ikmal yollarını kesen Alevilerden geldiğini unuttu.
 
Yine o nasıl bir düşünce idi ki; Sünni halkı Alevilere karşı galeyana getirirken, herhangi bir siyasi ya da inançsal düşüncenin sahibi olması mümkün olmayan 2 – 3 yaşındaki çocukları sırf Alevi ana babaların çocukları olduğu için katlettiler.
 
Katliamın üzerinden 30 yıl geçti. Katliamda yitirdiğimiz canların acısı yüreğimizde yaşamaya devam ediyor. Devlet ve siyasi iktidarlar; Maraş’da, Elazığ’da, Çorum’da, Sivas’da yaşanan katliamlarla yüzleşmek ve acılara gark ettiği vatandaşlarından ve biz Alevilerden özür dilemelidir.
 
Katliamların çoğunun başlangıcında “camilerin birileri tarafından yakıldığı” yalanı uydurulmuştur. Hâlbuki biz aleviler tarih boyunca bütün inançlara ve mekânlarına saygılı davranmışızdır. Bu vesileyle son günlerde Camilere karşı yapılan kundaklamaları da kınıyoruz.
 
Alevi Kültür Dernekleri ve Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı olarak diyoruz ki;

Maraş Katliamı ve benzeri katliamların gerçek sorumluları hak ettikleri cezayı almadıkça,

Devlet ve toplum, bu katliamların arkasındaki gerçekle yüzleşmedikçe,

12 Eylül Cuntacıları yargılanmadıkça; katliamlarla ilgili toplumsal hafızamızı diri tutmaya devam edeceğiz ve unutturmayacağız. 

Tekçi anlayışı bir dayatma olarak toplumumuzun önüne koyanlara inat, farklı inançların, kültürlerin, etnik yapıların bir arada kardeşçe yaşamasını savunmaya devam edeceğiz. 20.12.2008

Hacı Bektaş Veli And. Kül. Vakfı Genel Başk  Alevi Kültür Der. Genel Başkanı                     Ercan GEÇMEZ                                        Tekin  ÖZDİL

KAYNAK : Alevihaber.com - 20 Aralık 2008

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.