Yerel Seçimler : Böyle Bir İstatistik Olabilir mi ? 'İmkansız'

Yerel Seçimler : Böyle Bir İstatistik Olabilir mi ? 'İmkansız'

Yerel Seçimler : Böyle Bir İstatistik Olabilir mi ? 'İmkansız' Birol BAŞARAN / BİRGÜN   Birol Başaran, bilişim uzmanı....

A+A-

Yerel Seçimler : Böyle Bir İstatistik Olabilir mi ? 'İmkansız' Yerel Seçimler : Böyle Bir İstatistik Olabilir mi ? 'İmkansız'

Birol BAŞARAN / BİRGÜN
  
Birol Başaran, bilişim uzmanı. Uzmanlık alanında master, doktora yapmış, TÜBİTAK’ta çalışmalar yapmış bir ad.29 Mart 2009 yerel seçim sonuçlarının alındığı o gece neler yaşandığı konusunda hayli bilgili ve iddialı savlar ileri sürüyor. Bu mektup tüm siyasileri ilgilendiriyor. İşte Birol Başaran’ın mektubu:

Evet, politikacıların ve medyanın söylemi ile bir 'demokrasi şölenini' daha arkada bıraktık. Türkiye yeni bir sabaha günaydın dedi. Ben de 3-4 saat uyuduktan sonra filmi geri sarıp dün geceyi şöyle bir aklımdan geçiriyorum.

Aklımda kalan neydi? Aklımda kalan en büyük düşünce 'Şüphe.'

Evet içim çok rahat değil, bir terslik vardı. Gelin sizinle paylaşayım.

Gece 22.00 civarları. Türkiye’nin her yerinden seçim sonuçları geliyor. Kanalları gezerek sonuçlara bakıyoruz. Oldukça sürpriz sonuçlar geliyor. En büyük sürpriz İstanbul’da. Oyların neredeyse %30-40’ı gelmiş ve Kılıçdaroğlu ile Topbaş arasında sadece %2’lik fark var. %42 Topbaş, %40 Kemal Kılıçdaroğlu, CHP umutlu.

İlginç ve sürprizli bir seçim akşamı yaşıyoruz. Kadıköy, Bakırköy, Beşiktaş gibi CHP’nin oy deposu ilçeleri düşününce CHP’nin İstanbul’da seçimi alma olasılığını görüyoruz, konuşuyoruz. Heyecan sürüyor.

Fakat o da ne!

SİHİRLİ EL DEĞİYOR

Gece 22.00’den sonra sonuçlara sihirli bir el değiyor sanki.

Hani bir Arjantin-İngiltere Dünya Kupası finalinde Maradona elle bir gol atmış ve sonra ona “Tanrı’nın eli” denilmişti ya. Aynen öyle.

Seçimlere birdenbire Tanrı’nın eli değiyor ve Türkiye’nin her yerinde ama her yerinde AKP oyları yükselmeye başlıyor. Başa baş gidiyorsa AKP öne geçiyor, AKP öndeyse fark açılmaya başlıyor.

Hem de "SİSTEMATİK" bir şekilde.

Örneğin İstanbul’da 42.6 ile 40.2 gibi bir sonuçtan sonra Kemal Kılıçdaroğlu’nun oyları 40.1, 40.0, 39.9, 39.8, 39.7 şeklinde kademeli olarak gerilemeye başlıyor. Hemen karşılığında da Kadir Topbaş’ın oyları da 42.6, 42.7, 42.8, 42.9, 43.0 gibi onda birlik dilimler şeklinde yükseliyor. Bu mekanizma gece 04.00’e kadar sürüyor. Sonuçta 36.9 Kılıçdaroğlu, 44.3 Topbaş’a kadar geliniyor.

Peki bu normal mi?

Yani oyların %30-40’ında kafa kafaya giden iki aday oyların kalanında her bir adayın lehine artar mı? Bence artmaz. Ama diyelim ki tesadüfen öyle denk geldi. Hep AKP’nin İstanbul’da önde olduğu oylar maçın ikinci yarısına denk geldi. Ama başka bir resim bana 'bu imkansız' dedirtiyor. Nedir o resim?

BİRDENBİRE NE OLDU?

Türkiye’nin her yerinde ama her yerinde gecenin ilerleyen saatlerinde AKP oyları artıyor ama rakiplerinin oyları azalıyor. Biraz örnekleyelim

- İzmir’de CHP %62 - AKP %23’lerde başladığı geceyi sabaha kadar %55 - %32 ile bitiriyor. CHP %7-8 oy kaybederken AKP %7-8 oy kazanıyor.

- Aynı şekilde Diyarbakır’da DTP %75’lerde başladığı geceyi %65’lerde bitiriyor. DTP %10 civarında oy kaybederken, aynı şekilde AKP %10 civarında oyunu arttırıyor ve geceyi %31-32’ler civarında bitiriyor.

- Trabzon’da da İstanbul benzeri bir sonuç. %2’lik bir fark (CHP %44 - AKP %46) gecenin sonunda CHP %40 - AKP %48 olacak şeklinde %7-8’lik bir farka çıkıyor.

- Antalya'da geceye %10 farkla başlayan CHP ancak zar zor %5 farkla seçimi kazanıyor.

(%40 - %35)

- Beyoğlu’nda %10 farkla önde giden CHP, sabaha karşı Beyoğlu’nu AKP’ye kaptırıyor.

- Manisa, Balıkesir, Karabük gibi yerlerde MHP - AKP çekişirken aynı şekilde MHP oyları devamlı azalırken, AKP oyları devamlı artıyor.

- Ankara’da Murat Karayalçın TV’ye çıkıp 2 puan önde olduklarını söylüyor ama gece biterken %7 farkla kaybediyor (%38,5 - %31,5).

- Aynı şekilde İstanbul’da CHP İstanbul İl başkanı oyların %90’ı sayıldığında %41’e %40 önde olduklarını söylediği gece 7 puan farkla kaybediyor (%44.3 - %36.9)

ADİL GÜR AÇIKLAMASINA DİKKAT

Diyebilirsiniz ki bu arkadaşlar partili oldukları için objektif değil ve yanıldılar.

Peki bu seçim sonuçlarını en yakın bilen A&G şirketi sahibi Adil Gür, İstanbul’da gece 23.00 civarlarında seçim tahminini %41 AKP, %40 CHP şeklinde yaptı. Buna ne dersiniz? O da oyların yarısı gelmişken, sayılara bu kadar hâkimken, bu kadar sapmayla yanılmış olabilir mi?

Bence hayır.

Hatta kocaman bir "HAYIR."

Ortada bir tuhaflık var. YSK’nin bilgisayar sisteminin çökmesinden, gece Ankara ve İstanbul’da birçok tuhaf elektrik kesilmelerinden bahsetmiyorum.

Sadece sonuçlara bakarak bunun akla ve bilime aykırı olduğunu söylüyorum.

Dedikleri kolayca test edilebilir. Herhangi bir kanalın örneğin Show TV, CNN Türk veya HaberTürk’ün gece 22.00 civarlarındaki kayıtlarını izleyip bütün illerde partilerin yüzdelerini yazalım. Sonra aynı kanalların gece 03.00 civarlarındaki kayıtlarını inceleyip yine başka bir tabloya, bu saatteki sonuçları parti bazında ve il bazında yazalım.

Göreceksiniz ki Türkiye’nin hemen hemen her yerinde ama istisnasız her yerinde 03.00’teki AKP oyları gece 22.00’deki AKP oy oranlarından daha fazla. Aynı şekilde AKP’nin tüm rakipleri de (CHP, MHP, DSP, DTP, SP) gece 22.00’daki oy oranlarına göre gece 03.00’de oy kaybetmiş.

Böyle bir istatistik olabilir mi? "İMKANSIZ."

BEN BUNU BİLEN BİRİYİM

Ben bunu ODTÜ’de master yaparken tezimde istatistik yöntemleri kullanmış biri olarak söylüyorum.

Ben bunu doktora yaparken TÜBİTAK’tan 'bilim insanı' bursu almış biri olarak söylüyorum.

Ben bunu 25 yıl bilgisayar sektöründe çalışmış biri olarak söylüyorum.

Ben bunu siyaseti iyi bilen biri olarak söylüyorum.

İddiam basit "29 Mart 2009’da gece 22.00’deki sonuçlarla, 30 Mart 2009 saat 03.00’teki sonuçları karşılaştırıldığında, tüm sonuçların AKP lehine artması normal değildir."

Peki ne istiyorum? "Basit":

Bilgilerin tutulduğu database Oracle, DB2 veya SQL Server’dan biri olmalı. Büyük ihtimalle Oracle’dır. Bu database’ler kayıt yaparken sistemi "recovery" yapabilmek amacıyla online log’lar tutup daha sonra bunları "archieve log" olarak saklar. Ben bu saat aralığında Oracle database’inin online loglarını incelemek istiyorum. Acaba sistemde bu saat aralığında sadece "INSERT" kayıtları mı var yoksa "UPDATE" ve "DELETE" kayıtları da mevcut mu?

Sistem database’inde o aralıkta çalışan herhangi bir "TRIGGER" set edilmiş mi?

O anda sistemde hangi "USER"lar çalışmış ve "IP numaraları" nelerdir?

Kafamı kurcalayan başka bir şüphe, seçim sisteminin yoğunluktan dolayı tıkanması ve gece 22.00 civarlarında kapatılıp açılması.

Hayatımın önemli bir kısmı bu sistemleri "tune" etmekle geçtiği için ihtimalleri düşünüyorum.

Birinci ihtimal network’te bir sıkışma yaşanması. Ama sistem hardwere’lerinin yeterince kapasiteye sahip olduğunu, memory, i/o alt yapısı, gigabyte Ethernet kartları ile bir sıkışıklık ihtimalini çok az görüyorum. Büyük ihtimalle database’de bazı "deadlock"lar oluşmuş olmalı. Çünkü sadece data eden bir oracle sisteminin "şişmesi" neredeyse imkânsızdır. En büyük ihtimal başka bir user’ın ya da programın o anda "read" ediyor olması lazım. O saatte seçim sisteminde kim olabilir? Kim datalara read veya amaçlı erişmek ister?

YSK’DEN KOPYALAR, LOGLARIYLA İSTENMELİ

Bu sorular kamu adına, teknik bir ekip tarafından incelenip, kamuoyuna "temizdir" raporu verilmesi lazım.

YSK böyle bir denetlemeyi şeffaflık adına yaptırmalıdır.

Eğer yaptırmazsa tıpkı 2007 seçimlerinde olduğu gibi 2009 seçimleri de benim gözümde "şaibeli" olarak kalacaktır. Bilgi teknolojilerini iyi bilen ve neler yapabileceğini kavrayan biri olarak bunun "kısa sürede" yapılması lazımdır. Bu denetlemeyi 2 sene sonra yapmanın da bir anlamı yoktur. Çünkü araya zaman konursa, teknik bir denetlenmenin nasıl geçilebileceğini biliyorum.

YSK’nin kamuoyu adına bu denetlemeyi yaptırmasını arzuluyorum.

CHP, MHP, DTP, SP gibi partilerin oylarına sahip çıkması, bu kayıtların bir kopyasını YSK’den log’ları ile birlikte alması ve il bazında "seçim simulasyonları" yapmasını öneriyorum. Eğer yapmazlarsa AKP’nin hep iktidar kalacağını, kendilerinin de hep muhalefette kalacaklarını düşünüyorum.

Son olarak, bu yazıyı ülkede "kaos ve kargaşa ortamı" yaratmak için yazmadım.

Bu yazıyı tam tersi Türkiye’de demokrasinin tam olarak oturması için yazdım.

Daha açık, daha şeffaf bir demokrasi özlemi içinde yazdım. Nedense ilgili şahıslara duyurma ihtiyacı duydum.

Daha güzel, daha demokratik, daha katılımcı bir Türkiye adına, sizleri sevgi ve saygıyla selamlıyorum."

Evet iddiaların hepsinin ayakları yere basıyor. Olgular inandırıcı gözüküyor.

CHP'li Gürsel o gece Adil Gür'ün rakamları telefonla bildirmesinden dolayı basın toplantısı yapmıştı.

Sonra neler oldu?

Gürsel Tekin acilen bilişim uzmanlarıyla toplantı yapıp bu iddiaları araştırmalıdır.

BİRGÜN - 19 Nisan 2009

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.