Alevi Aydın ve Sanatçılarından Sivil-Demokratik Anayasa Çağrısı

Alevi Aydın ve Sanatçılarından Sivil-Demokratik Anayasa Çağrısı

Alevi Aydın ve Sanatçılarından Sivil-Demokratik Anayasa Çağrısı(Alevi Haber) Aralarında Ferhat Tunç, Nilüfer Akbal, Nesimi ADAY,...

A+A-

Alevi Aydın ve Sanatçılarından Sivil-Demokratik Anayasa ÇağrısıAlevi Aydın ve Sanatçılarından Sivil-Demokratik Anayasa Çağrısı

(Alevi Haber) Aralarında Ferhat Tunç, Nilüfer Akbal, Nesimi ADAY, Haydar IŞIK, Umur HOZATLI, Doğan MUNZUROĞLU, Hasan SAĞLAM, Cafer SOLGUN ve Cemal TAŞ'ında bulunduğu Alevi aydın ve sanatçıları bugün yayınladıkları bir bildiri ile "Sivil ve Demokratik bir Anayasa" Çağrısı yaptılar. Açıklama şu şekilde;

YASAKSIZ, KOŞULSUZ DEMOKRASİ, SİVİL VE DEMOKRATİK ANAYASA…

Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerdeki türban/başörtüsü yasağını kaldıran düzenlemeyi “esastan” bozarak iptal etmesi, uzun süredir ciddi bir tıkanma yaşayan sistemin demokratik bir reformasyona tabi tutulmasını, daha fazla kaçınılamaz bir zorunluluk haline getirmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin kararı, sistemin, kamuoyunun demokrasi istem ve beklentilerine verdiği “ültimatom” içeriğinde bir “mesaj” niteliğindedir. Bu nedenle sorunu tek başına “türban sorunu” olarak görmek ciddi bir yanılgıdır. Sorun, sistemin, değişim-dönüşüm ihtiyacına karşı sistemin gösterdiği muhafazakar, statükocu bir dirençle karşı karşıya olmamızdır…

Derin” çetelerle bağlantıları açığa çıkmış “kaos çıkarma” amaçlı provokasyonlar, Kürt sorununda çözümsüzlük ve inkar zihniyetinde ısrar, Alevilerin ve bir bütün olarak kamuoyunun demokratik istem ve beklentilerinin görmezden gelinmesi, toplumun yapay “laik-anti-laik” kutuplara bölünmek istenmesi ve milliyetçilik; “belirli” güç odaklarının özlemi içerisinde oldukları Türkiye tablosu hakkında yeterince fikir vermektedir.

Buna karşılık AKP hükümeti, adeta “can derdine” düşmüş bir parti görünümü içerisindedir. Kendisini “derin” güçlere beğendirmek pahasına, Kürt sorununda yeni bir şiddet ve çatışma döneminin başlamasına neden olan politikaların ve Türkiye’nin hiçbir temel sorununu çözme iradesi gösterememenin vebali altındadır.

Peş peşe gelen yargı muhtıralarının ardından Anayasa Mahkemesi’nin kararı, büyük çoğunlukla iktidarda bulunan hükümeti de, meclisi de bir “görüntü” haline getirmiş, aslında sistemin temel sorunu olan demokratikleşme ve statükoculukta ısrar probleminin olanca açıklığıyla ortaya çıkmasına neden olmuştur. Sorunun “laikliğin korunması” olduğuna inanmıyoruz. Çünkü bizler çok iyi biliyoruz ki, “tehlikede” olduğuna inanmamız istenen ve bunun için ülke ve toplumun karşıtlaşması, kutuplaşması sağlanmak istenen bir “laiklik” sorunu gerçekte yoktur. Çünkü Türkiye’deki sistem laik değildir. Alevilerin varlığının dahi tanınmadığı, istemlerinin görmezden gelindiği, Başbakanlığa bağlı Diyanet İşleri Başkanlığı eliyle insanlarımızın inançlarının “kumanda” edilmek istendiği bir sisteme gerçek manada “laik” denemez. Çünkü laiklik; yasalarla güvence altına alınmış bir düşünce, inanç ve vicdan özgürlüğünden, devletin bütün inançlara eşit mesafede olmasından ve kimsenin inanç ve ibadetine müdahale edilmemesinden ayrı düşünülemez.

Yıllarca toplumumuzu inançları, etnik ve kültürel değerleriyle birbirine “karşıt” hale getirenlerin, birbirine karşı konumlandıranların, bu yöndeki hesap ve beklentilerini bozmak zorundayız. Çünkü söz konusu olan ortak geleceğimizdir

Yasaklardan, “ama”lardan arındırılmış sivil-demokratik bir anayasa, Kürt sorunu başta olmak üzere ülkemizin temel sorunlarının çözümünün güvencesi olacak, din ve vicdan özgürlüğünü ve diğer temel hak ve özgürlükleri sistemin varlık gerekçesi haline getirecek, gerçek bir laiklik ve demokrasi düzeyine ulaşmamızın önünü açacaktır. 

Bizler aşağıda imzası bulunan hayatın çeşitli alanlarından Alevi yurttaşlar olarak, rejimin, varlığını ve misyonunu “tartışılır” hale getirdiği TBMM’den bir an dahi zaman yitirmeden bir sivil-demokratik anayasa girişimi başlatmasını, bir “kurucu meclis” gibi çalışarak kamuoyunun desteğini arkasında bulacağı bir demokrasi seferberliğine öncülük etmesini istiyoruz.

Tarih ve kamu vicdanı karşısında “suçlu” olmamak için…

  • Nesimi ADAY, şair-yazar
  • Sinan AKÇİÇEK, yönetmen
  • Nilüfer AKBAL, sanatçı
  • Hüseyin AYRILMAZ, sendikacı
  • Ali BARAN, sanatçı
  • Barlas BEYAZTAŞ, gazeteci
  • Mehmet BİDAV, proje danışmanı
  • Emirali ÇELEBİ, DTP PM Üyesi
  • İlhan DÖĞÜŞ, Yüzleşme Derneği Gn. Sekreteri
  • Serdar ERDOĞAN, Ziraat Mühendisi
  • Haydar IŞIK, yazar
  • Umur HOZATLI, yazar-yönetmen
  • Deniz KARAKAŞ, eğitmen
  • Doğan MUNZUROĞLU, yazar
  • Hasan SAĞLAM, sanatçı
  • Cafer SOLGUN, Yüzleşme Derneği Başkanı-yazar
  • Cemal TAŞ, araştırmacı-yazar
  • Ferhat TUNÇ, sanatçı-yazar
  • Handan ÜNAL, öğrenci

ALEVİ HABER AJANSI ÖZEL HABER - 17 Haziran 2008

Etiketler : , ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.