Deniz Çamur

Deniz Çamur

1915 Ermeni Soykırımı ve Atma Aşiretinin rolü

A+A-

24 Nisan 1915 Ermeni soykırımının yıl dönümüydü. Sosyal medya sayfalarında bu katliamda aşağı ve yukarı Atma aşiretinin rolünü irdeleyen birkaç yazıya denk geldim.

Kendisi de Atma’lı olan bir arkadaşın bu konuyu irdeleyen bir makalesi dikkatimi çekti.
Yazıyı aşağıya eklemeden önce çocukluk yıllarımdan kalan anımsadığım bazı bilgileri sizlerin bilgisine sunmak istiyorum.

Çocukluğum Arguvan ilçesi Bozan köyünde geçti ve o yıllarda ben köyümüzdeki yaşlıların anlattıklarını can kulağıyla dinlerdim. Ara sıra benden bir tas su isterlerdi, suyu hızlıca getirir ve dinlemeye devam ederdim.

Tamam anam ve onun nesli tarafından 'yuharı köylüler' (Atmalı Kürtler) olarak tanımlanan Atma aşireti mensubu bazı grupların (çetelerin) zamanında Arguvan’ın Türk ve Türkmen köylülerine korku salarak mallarına ve emeklerine konduklarını ve kendilerinin bu atlı-silahlı gruplardan korktuklarından dolayı ses edemediklerini çok kez duymuşluğum var.

Bizzat Tamam anam ‘Gurban, atlı ve eli silahlı adamlar gelip vergi alırmış gibi mahsulümüze el koyuyorlardı” anlatımına birçok kez şahit olmuşluğum vardır. Alevi olan yakın köylüsüne bunu yapan bu grupların (çetelerin) o civarda yaşayan Ermenilere neler yapabileceğini tahmin etmek hiç de zor değil.

Bu, aynı zamanda Arguvanlı Türk ve Türkmenlerin neden sıkı Cumhuriyetçi ve Kemalist olduğunun açıklaması ve gerekçesidir diye düşünüyorum. Çünkü Cumhuriyet ile bölgede yaşam mücadelesi veren yoksul Türk ve Türkmen köylüler, bu tür tacizlerden kurtulmuşlardır.

yukari-atmali-battal-efendi.jpg

Fotoğraf: Yukarı Atma (Arguvan) aşiret reisi olan Battal efendi Osmanlılar tarafından hizmetlerinden( ! ) dolayı yarbay rütbesiyle ‘onure’ edilmiştir.

Resim: koltukta oturan kişi Atma Aşireti lideri Battal Efendi'dir.

 

D. Çamur, 26.4.2020

..........................

 

A. K. Anaç’ın ilgili yazısı:

ERMENİ SOYKIRIMI ve KÜRTLER

Ermeni soykırımı hiç şüphesiz ki, İttihat Terakki’nin planladığı bir katliamdır.

Gerek 1.Dünya Savaşının şartları ve Almanya’nın teşvikiyle, arkadan vurulma korkusuyla, gerek gayri Müslümlerin zengin olması, onların sermayesine sahip olmak için yapılmıştır.

Katliamı, Türk devleti, önceden planlanan bu katliamı, düzenli birliklerle, ağır silahlarla yapmıştır.

Kürtler katılmadı, demek yanlıştır. Katliamın yapıldığı her yerde, birkaç istisna hariç, Kürtler,  katliamda yer almıştır.

Kürtlerin yer alması, planlanmış, hazırlıklı bir eylem değildir.

Kürtler, gerek İslam dinine olan bağlılığı, dini inançlarından kaynaklı, gâvurun malı helaldir, fetvalarından dolayı, mal mülk ve ganimet için iştirak etmişlerdir. Devlet’in katliam dönemi cami minarelerinden duyurduğu: Ey Müslümanlar, her kim, öldürdüğü gâvurun karısını, kızını camiye getirip kelimeyi şahadet getirtip Müslüman yaparsa, onunla evlenecektir. Evlendiği kadının ailesinde kalan ev, dükkân, tarla, altın ve paranın tamamı onun olacaktır.

İslam dininden gelen ganimetçilik, talan, düşmanının karısını, kızını helal gören anlayış, İslam dinine inanan Kürtler üstünde etkili olmuştur. Devletin, ümmet birliği, İslam ordusu, propagandası etkili olmuştur.

Kürtlerin yoksul olmaları, Ermeni’lerin ise zengin olmalarından etkilenmiştir. Çünkü üretim araçlarına gayri Müslümler hâkim, çoğu Kürt,  gayri Müslümlerin yanında işçilik, çobanlık, marabalık yapıyordu.

Osmanlı Devlet erkânı ve memurlarının çoğunlukla gayri Müslüm olmalarından kaynaklı, Kürt halkına yapılan baskılar, dışlamalar da, katliamda yer almalarına neden olsa da bu nedenler Kürtlerin masum, suçsuz olduğu anlamına gelmez.

Kürtler, İttihat Terakki’nin oyununa gelmiş, dini duygularla ve ganimet için katılmışlardır katliama.

Ermeni’ler de ellerinden geldiği kadar direnmişlerdir, bıçaklık koyun gibi durmamışlardır. Onlar da ellerinden geldiği kadar, Kürt, Türk öldürmüşlerdir. Ermenilerin öldürmeleri, saldırıları tamamen Savunma, nefsi müdafaa amaçlıdır. Türklerin saldırısı, tamamen imha amaçlıdır. Ermenilerin Rus etkisinde kalmış gençlik örgütlenmeleri olsa da düzenli ordular karşısında direnme şansları yoktu.

Arapgir Ermeni katliamına Atma aşireti katılmışsa da katliamı elinden geldiği kadar engellemeye çalışmıştır. Tabi ki münferit olaylar olmuştur.

Atma aşireti köyleri o dönem Arapgir’e bağlıdır. Ticari alışverişleri, ihtiyaç gidermelerini Arapgir’de yapmaktaydılar. Haliyle ticari kavgalar, ihtilaflar, çekememezlikler… Sonra da fırsat bu fırsattır, nasıl olsa cezası da yok, üstelik devlet desteği var deyip mal, para hırsıyla katliamda yer alanlar olmuştur.

Arapgir’in sayılı zenginlerinden Kirkor, Atma aşiret reisi olan dedem Battal Efendiye (Kirkor ve Battal Efendi kirvedir.) Ağa, ağa unutma, biz Türklerin sabah kavaltısıysak, vakti zamanı gelince, siz de öğlen yemeği olacaksınız demiştir.

Battal Efendi, katliamı önlemek ve uzlaştırmak için Arapgir’e gitmiştir. Katliamı önleyemeyeceğini anlayınca köyü Şotik’e geri dönmüş, oğlu Mustafa’yı (Mustefendi) göndermiştir. Git kirvem, ailesi ve kurtarabildiğiniz kadarını da kurtarın demiştir. Mustefendi, mahiyetindeki 400 silahlı adamıyla, Arapgir’e vardığında katliam başlamıştır. Kirvesi Kirkor’un ailesi ve birçok akrabasını kurtarmıştır. Kirkor’u bulamamıştır. Kirkor, zengin olduğundan dolayı Kaymakam tarafından götürülmüş sorgulanıp öldürülmüş, sonra da Fırat nehrine atılmıştır.

Atma aşireti, katliamdan ziyade talanda, ganimette yer almıştır. Atma’da çoğu insanın anneannesi ve babaannesi Ermeni’dir.

Benim de anneannem Ermeni’dir.

Anneannem daima anlatırdı, eğer Mustefendi ve adamları yetişmeseydi, hepimizi kadın, çocuk demeden kurşuna dizeceklerdi. Mustefendi ve adamları, asker ve milislerden oluşan çemberi silah zoruyla, çatışarak aştı, bizi kurtardı derdi.

Hüseyin Çıplak yazıya şu katkıyı sunmuştur: 'Yukarı ve Aşağı Atma Aşiretleri, Ermeni Soykırımındaki rolleri nedeniyle Aşiret reisleri, iyi hizmetleri nedeniyle Rütbe-i Salise ile taltif edilmişlerdir. Atma Aşireti mensupları 1896 ve 1915 Ermeni katliamlarına Arapgir’de katılmışlardır. Ve Hamidiye Alaylarındaki rolleri nedeniyle sorgulanması gerekiyor.'

Önceki ve Sonraki Yazılar

YAZIYA YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.