AKP Deniz Feneri'nin gölgesinde

AKP Deniz Feneri'nin gölgesinde

AKP Deniz Feneri'nin gölgesindeAlmanya’da Deniz Feneri Derneği’yle ilgili soruşturmada adı geçenlerin yolları AKP’de kesişiyor....

A+A-

AKP Deniz Feneri'nin gölgesindeAKP Deniz Feneri'nin gölgesinde

Almanya’da Deniz Feneri Derneği’yle ilgili soruşturmada adı geçenlerin yolları AKP’de kesişiyor. Tutuklu Mehmet Gürhan’ın Başbakan Erdoğan ile fotoğrafları var. Diğer zanlı Mehmet Taşkan, Binali Yıldırım’ın oğluna gemi almak için borç veren firmanın yöneticisi

ANKARA - Almanya’da Deniz Feneri Derneği ile ilgili olarak Frankfurt Eyalet Yüksek Bölge Mahkemesi’nde görülen davanın önceki günkü duruşmasında, Deniz Feneri ve onun uzantısında kurulan şirketlerin muhasebecisi Firdevsi Ermiş ve Deniz Feneri şirketi içinde bütün işlere koşturulduğunu belirten Mehmet Taşkan mahkeme heyetinin sorularını yanıtladı. Önceki günkü duruşmada ‘toplanan bağışları amaç dışı kullanmaktan’ yargılanan Mehmet Gürhan, Firdevsi Ermiş ve Mehmet Taşkan’ın itiraf niteliğindeki ifadeleri, Kanal 7 INT ve yandaş şirketlerin Türkiye bağlantılarını gündeme getirdi. Almanya’daki davada adı geçen bazı kişilerin AKP ile yakın ilişki içinde olması dikkat çekiyor.

40 milyon avro toplandı

Soruşturmayı yürüten Frankfurt Savcılığı tarafından, Müslümanlara yardım amacıyla 2002 ile 2006 yılları arasında toplanan 14 milyon avro tutarındaki bağışların dört ayrı hesap numarasına aktarıldığı, 14 milyon avronun en az 8 milyon avrosunun aralarında Kanal 7’nin de bulunduğu çeşitli firmalara aktarıldığı öne sürüldü. Savcılığa göre dört zanlıdan üçü para aktarılan şirketlerde yöneticilik yaptı, biri de nakit para kuryesi olarak çalıştı.

Dosyadaki bilgilere göre, 2002-2007 yılları arasında Deniz Feneri e.V. Derneği’ne çeşitli banka hesapları üzerinden 35 milyon avrodan fazla para geldi. Diğer organizasyonlarla birlikte yaklaşık 40 milyon avro toplandı. Bu paranın yaklaşık 18 milyonu nakit olarak bankalardan çekilerek büyük ölçüde Türkiye’ye gönderildi.

Maliye Bakanlığı bekletti

Frankfurt Savcılığı, karapara aklama ve dolandırıcılık suçlamalarıyla açtığı soruşturmayla ilgili bazı istemleri içeren bir dosyayı Ankara ’ya göndermişti. Dosya Maliye Bakanı Kemal Unakıtan’a bağlı Mali Suçları Araştırma Kurumu’na (MASAK) geldi. Dosya MASAK’ta bekliyor, bugüne değin soruşturmada somut bir adım atmadı.

Davanın iddianamesinde RTÜK Başkanı Zahid Akman’ın adı kurye olarak geçiyor. Akman’la birlikte Kanal 7 televizyonu yöneticileri Zekeriya Karaman ve İsmail Karahan’ın kuryelik yaptığı öne sürülüyor.

Mahkemede itiraf niteliğinde açıklamalarda bulunan şirketin gayriresmi muhasebecisi Firdevsi Ermiş, Zahid Akman, Mustafa Çelik, İsmail Karahan, Mehmet Gürhan ve Zekeriya Karahan, Almanya’da kurulan Euro 7, Atlas, Weiss GmbH gibi şirketlerin ortakları olduğunu iddia etti. Ermiş, “Zahid Akman, bir süre önce bütün görevlerinden resmi olarak ayrıldı. Ancak gayriresmi olarak ortak olmaya devam ediyor. Euro 7 ve Atlas şirketleri için bu beş kişiye 32’şer bin avroluk ödeme yapılıyordu. Büyük miktarlarda paralar da Akman’a elden teslim edildi” diye konuştu.

Almanya ’daki Yimpaş soruşturmasında olduğu gibi Deniz Feneri e.V. hakkındaki yolsuzluk soruşturmasında tutuklu bulunanların, soruşturmada adı geçenlerin yolları Türkiye’de AKP’yle kesişiyor.

Kilit isim Mehmet Gürhan

Soruşturma kapsamında en dikkat çekici ismin ise tutuklu Mehmet Gürhan olduğu belirtiliyor. AKP’ye yakınlığıyla dikkat çeken, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’la Almanya’da bir araya geldiği fotoğraflara yansıyan Gürhan, Deniz Feneri’nden önce Kanal 7’nin Avrupa’daki en önemli ismiydi. AKP döneminde RTÜK Başkanlığına getirilen ve Deniz Feneri e.V. iddianamesinde adının kurye olarak geçtiği gazetelere yansıyan Zahid Akman, RTÜK Başkanlığı’na atanmadan önce Almanya’da hem hissedar hem yönetici olarak bulunduğu çok sayıda şirketi Gürhan’a teslim etti.

Alman savcılığının üç yıl hapis cezası istediği Mehmet Taşkan’ın ismi ise Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’la kesişiyor. Deniz Feneri e.V’nin genel müdürlüğünü Gürhan’dan devralan Taşkan’ın ismi ise yine Frankfurt’ta kurulu Santour isimli turizm şirketinin yöneticileri arasında geçiyor. Santour firmasından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım, yolcu gemisi almak için borç almış ve bu gazetelerde geniş yer bulmuştu.

Firdevsi Ermiş yine ifadesinde; Almanya’da sekiz şirket ve kuruluşun ortakları olan Türkiye ’deki Kanal 7 ve Deniz Feneri e.V. yöneticileri Zekeriya Karaman, İsmail Karahan, Mustafa Çelik ve Harun Kapuyoldaş’ın bütün işlerin başında olduğunu savundu. Bu yöneticilerden Zekeriya Karaman, Başbakan Erdoğan’ın dostuydu. Erdoğan, Kanal 7 yöneticisi Zekeriya Karaman’ın oğlunun düğününde nikâh şahitliğini yapmıştı. Ve Karaman’ın düğününe Mehmet Gürhan da katılmıştı.

RADİKAL - 04.09.2008

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.