"Camiler yaygın eğitim müessesesidir"

"Camiler yaygın eğitim müessesesidir"

"Camiler yaygın eğitim müessesesidir" Mehmet Yavuzkan / KENTİN SESİ - BURSA yazıları Bursa Milletvekili ve Devlet Bakanı Faruk Çelik’in,...

A+A-

"Camiler yaygın eğitim müessesesidir" "Camiler yaygın eğitim müessesesidir"

Mehmet Yavuzkan / KENTİN SESİ - BURSA yazıları

Bursa Milletvekili ve Devlet Bakanı Faruk Çelik’in, son dönemde yaptığı konuşma ve icraatlara dikkatinizi çekmek istiyorum. Belki de ağabeylerinin “ağırlığı” yanında söyledikleri yeterince değerlendirilmiyor. Ancak Faruk Çelik’in başında bulunduğu Devlet Bakanlığı, toplumun gericileştirilmesi ve dinci gericiliğin ideolojik tahkimi konusunda ciddi adımlar atıyor.

44 yıllık Diyanet İşleri Başkanlığı Teşkilat Kanunu’nun değiştirilmesi için yasa tasarısı hazırlanıyor. Diyanet TV kuruluyor. Yasa tasarıyla Diyanet İşleri Başkanlığı’nın düzenlediği yaz Kuran kurslarındaki yaş sınırlaması kaldırılmak isteniyor.

Diyanet İşleri ve Dış Türkler’den sorumlu; aynı zamanda “Alevi açılımı”nın da sorumluluğunu üstlenen Faruk Çelik, 1 Ekim’de “Camiler ve Din Görevlileri Haftası”nda yaptığı konuşmada, “Camilerin inanan insanların herhangi bir ayrıma tabi tutulmadan, sınıf farkı gözetilmeden bir araya geldikleri, ‘Bir tarağın dişleri gibi eşit oldukları ve bu eşitliği fark ettikleri yerler’ olduğunu; camilerin aynı zamanda birer yaygın eğitim müessesesi olduğunu” söylüyor.

Geçmişte camilerin külliyelere dönüşerek yolcuya yatacak yer, açlara aş, bilim taliplerine bilgi sunulan yerler olduğunu” ifade eden Çelik, “bugün inşa edilen camilerin çağın gerekleri doğrultusunda kütüphaneleri, toplantı salonları, sağlık kabinleri, internet hizmeti veren birimleri gibi sosyal bir kompleks olarak erkeğiyle, kadınıyla, çocuğu, yaşlısı, engellisiyle tüm toplumu kuşatan yerler olmasının önem arz ettiğini” vurguluyor.

Uygulamaya göre, ilköğretim beşinci sınıfı bitiren çocukların yaz Kuran kurslarına devam edebildiği halde, Faruk Çelik, “Beşinci sınıf değil de üçüncü, dördüncü sınıftaki çocuk gönderilmek isteniyorsa gidebilir. Netice itibariyle yaz tatilini değerlendirmek isteyen velilerle ilgili bir düzenleme. Buradaki o sınırı kaldırmayı düşünüyoruz. Kamuoyu da böyle bir beklenti içinde” diye konuşuyor.

***

Bu icraat ve konuşmalar, buzdağının görünen kısmını oluşturmakla birlikte, aynı zamanda katedilen yolu, toplumun buna hazır hale getirilmiş olduğunu gösteriyor.

Bir yandan "alevi açılımı" diyeceksiniz; öte yandan "Sünni" Diyanet TV ile neyi “açacaksınız"? Üstelik Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu da ''Biz 71,5 milyonun diyanetiyiz'' derken...

İşsiz sayısı rekora doğru koşarken, Faruk Çelik “‘insanların bir tarağın dişleri gibi eşit oldukları ve bu eşitliği fark ettikleri yerler’ olarak camileri gösterecek! Yoksulluk, işsizlik ve açlıkta "eşitlik"!..

Bursa’da emekçi mahallelerinde, tarikatlar, çocukları üzerinden alevi aileleri kıskaca alacak; kimi ebeveynler tarikat toplantılarına katılırken, çocukları da okul tatile girer girmez, Kuran Kursu’na gitmek isteyecekler! Biz de hala “alevi açılımı”nı tartışacağız! Öyle mi?

En önemlisi, “okuma yaşı” oranının cehaleti işaret ettiği ülkemizde, Çelik’in dediği gibi, camilerin gerçekleştirilecek bir dönüşümle “toplumu kuşatan eğitim müesseseleri” olarak kabul edilmesini, durumun vahameti açısından çok önemli buluyorum. Düşünebiliyor musunuz o zaman, “parasız dini eğitim”i!..

***

Aydınlanma... Laiklik... Eşitlik... Özgürlük... Bunları çok konuştuk, daha da konuşacağız.

Ancak başka bir duruma dikkat çekmek istiyorum. Bunca olup biten karşısında, bu “dönüşümler”e “nesnel” gözlüklerle bakanların çoğaldığını görüyor musunuz? Kendi adıma gördüğümü söyleyebilirim. Düzen adına bunun bir başarı olduğunu ve bu anlayışla ciddi bir kavgaya tutuşmak zorunda olduğumuzu da kabul etmeliyiz.

Artık günümüzde sürekli “nesnellik” vurgusu yapanların, bir dinci gericiden daha da “gerici” olduklarını düşünüyorum.

İnsanlığın belki de en gerici döneminde “nesnellik” vurgusu ve laf ebeliği yapmak, tüm insani erdemlerin ve akıl yitiminin ilanından başka bir şey değildir.

"Trene bakar" gibi, nesnelliğe bakılmaz ki.

Mehmet Yavuzkan

<!--

var prefix = 'ma' + 'il' + 'to';

var path = 'hr' + 'ef' + '=';

var addy82612 = 'myavuzkan' + '@';

addy82612 = addy82612 + 'gmail' + '.' + 'com';

var addy_text82612 = 'myavuzkan' + '@' + 'gmail' + '.' + 'com';

( '' );

82612 );

( '' );

//-->n

<!--

( '' );

//-->

<!--

( '' );

//-->


SOL.ORG.TR - 7 Ekim 2009

Etiketler :

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.