D.A.D. (Demokratik Alevi Dernekleri) açıklamalarına karşı cevabımız:

D.A.D. (Demokratik Alevi Dernekleri) açıklamalarına karşı cevabımız:

İslamcı ve Şiacı birtakım anlayışların etkisi ve yönlendiriciliği altına girmiş; çağdışı, feodal, yöre milliyetçiliği yapan cenaha cevabımızdır. ALEVİ HABER

A+A-

Hasret Gültekin anıtını yıkan güç herhangi bir devlet organı veya örneğin C.E.M. vakfı olsaydı;
'FAŞİSTLER', 'ASİMİLASYONCULAR', 'KAHROLSUN' diye slogan atacak olan çevreler günlerdir utanmadan sıkılmadan bir ihanete ve terbiyesizliğe kılıf giydirmeye çalışıyorlar.
Bunu yaparkende yaptıkları her 2 açıklamada küfürname gibi.
'Pirsizler' 'nursuzlar' vs. diye açıklama yapıp ardısıra Hünkar Hacı Bektaş'a dil uzatacak kadar seviyesizlik yapmaktalar.
Anıtı yıkanlara fedailik yapan D.A.D.'a diyoruz ki: Tüm çirkin ve ahlakdışı tanımlamalarınızı sizlere misliyle iade ediyoruz.
Herşey meydanda, sizin bu sorumsuzluğunuza ve kendi kafanızda yarattığınız gayrimeşru hükümdarlık modunuzuda sizide tanımıyoruz.
Susan ve ses etmeyen sizler gibi olsun!

“Yol bir sürek binbir” düsturuyla Aleviler Dersim’den Ege’ye, Karadeniz’den Toroslara, Diyarbakır’dan Trakya’ya, Sivas’tan Ardahan’a kadar farklı yaşam tarzlarıyla ve kültürlerle çoğalan ama özündeki birliği koruyan son derece zengin ve derinlikli bir mirası devralmışlardır. Bu yörelerin hepsi Alevilik için ayrı ayrı çok özel ve değerlidir. Hiçbirinin diğerine bir üstünlüğü yoktur.

Diğer yandan Alevîlik geçmişin değerli yönlerini almakla birlikte geçmişe takılıp kalmaz. Geçmişin bilgeliğini gelecekle buluşturur. Bu yüzden Alevîlik çağdaşlığı esas alır. “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır” anlayışıyla akla, bilime, felsefeye, eleştirel ve sorgulayıcı düşünsel tavra büyük önem verir. Alevilik yenilemeden, çağdaşlaşmadan, aydınlanmadan yanadır.

Alevilik değişime ve dönüşüme inanır. Aleviler hiçbir çağda sarayın ağdalı dilini kullanmamışlardır. Halkın anlayacağı duru ve sade bir dil kullanmışlardır. Ozanlarımızın ve âşıklarımızın deyişlerine ve şiirlerine baktığımız zaman bunu açıkça görürüz. Alevilik birtakım çağdışı batıl anlayışların, dogmaların, sorgulanmamış önkabullerin cenderesine sokulamayacak kadar zengin, derin, yenilikçi ve evrensel bir kültür ve yaşam tarzıdır.

Maalesef Alevîlik adına hareket ettiğini iddia eden ama Aleviliğin özünden uzaklaşmış, İslamcı ve Şiacı birtakım anlayışların etkisi ve yönlendiriciliği altına girmiş; çağdışı, feodal, yöre milliyetçiliği yapan bir cenah Hasret canımızın anıtını hedef alarak onu yerinden sökmüştür. Böylece Sivas‘ta katledilen canlarımızın aziz hatıralarını bir kez daha incitmişlerdir. Ailelerimizi derinden üzmüşlerdir.

Ancak bu cenah yaptıkları yetmezmiş gibi bir de yaygarayla üste çıkmaya çalışmakta ve suçlarını örtbas etmeye çalışmaktadırlar.
Şimdi bu anıtı hedef alanlara soruyoruz: Madem Hasret’in anıtının bölgenin kutsallığını bozduğunu söylüyorsunuz. Peki o zaman o Cemevinin orada ne işi var?
Oradaki büyük kurban rantı da mekânın kutsallığını bozmuyor mu?
Dersimin kutsal kabul edilen bütün mekanların önü, arkası, sağı solu yollarla, barajlarla ve çeşitli yapılarla doldurulmuş. Dersimin her tarafında inşaat şantiyeleri var. Yapılan barajlardan Dersim’in suları kurudu.
Gidip bunları da Hasret’in anıtı gibi kaldırabiliyor musunuz?
Yoksa bunlar mekânın kutsallığına zarar vermiyorlar mı?
Eğer siz gidip bunları kaldıramıyorsanız Hasret’in de anıtına dokunamazsınız. Gücünüz sadece Hasret’in anıtına mı yetiyor?
Bütün bunlar yetmezmiş gibi aynı çevreler bir de Alevi halkının piri ve önderi Hacı Bektaş Veli’ye de dil uzatmaktan çekinmemişlerdir. Alevilerin gözbebeği olan Serçeşme Dergahı’nı konuyla hiç ilgisi olmamasına rağmen hedef alarak nefretlerini kusmuşlardır.
72 millete tek nazarla bakılmasını öğütleyen; dili, dini, inancı, cinsiyeti, kimliği ne olursa olsun insanı merkeze alan; barışı, eşitliği, kardeşliği savunan, hümanist ve aydınlanmacı görüşleriyle bütün dünyanın örnek aldığı bir bilge olan Hacı Bektaş Veli’nin hatırasına saldırıp onu Türk İslamcı olarak göstermeye çalışacak kadar çukurlaşan bir zihniyete diyecek bir şey bulamıyoruz. Onları kendi şoven ve ilkel feodal dünyalarıyla baş başa bırakıyoruz.
Hasret canımızın anıtının kaldırılması ve onun nezdinde Sivas’ta katledilen canlarımızın aziz hatıralarının incitilmesinin, ailelerimizin yüreklerinin kanatılmasının sorumluları Nazımiye Düzgün Baba Cemevi ve Demokratik Alevi Dernekleri’dir.

Alevi Haber

Alevi Haberin bu meseleyle ilgili duruşunu ve yayın çizgisini özetleyen yukarıdaki satırlar PSAKD'nin konuyla ilgili 2. açıklamasında kaleme alınmıştır. Alevi Haber olarak açıklamadaki  ilgili alanı sahipleniyor ve altına imzamızı atarak buradan yayınlıyoruz.

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
2 Yorum
İlgili Haberler