Denizli'de kitap krizi

Denizli'de kitap krizi

Denizli'de kitap krizi  Denizli'de eşi emekli imam olan ev kadını Fatma Durmuş'un yazdığı ‘İlahilerle Hakka Çağrı’...

A+A-

Denizli'de kitap kriziDenizli'de kitap krizi
 
Denizli'de eşi emekli imam olan ev kadını Fatma Durmuş'un yazdığı ‘İlahilerle Hakka Çağrı’ adlı ilahi kitabı ortalığı karıştırdı. CHP İl Başkanı Ali Kavak Osman Bartal, 10 bin adet bastırılan ve ücretsiz dağıtılan kitapta, halkın kin ve düşmanlığa teşvik edildiği, Atatürk'e hakaretlerde bulunulduğu, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Peygamber ve Allah gibi gösterildiği iddiasıyla Denizli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu.

Son dönemde İslami tarikat faaliyetlerinin artış gösterdiği iddia edilen Denizli'de bu kez ilahi kitabı krizi çıktı. Servergazi Beldesi'nde oturan ev kadını Fatma Durmuş'un yazdığı, Mahmut Koruk'un yayımcılığını üstlendiği ‘İlahilerle Hakka Çağrı’ adlı kitapta, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın peygamber gibi gösterilip, ona karşı gelmenin Allah'a karşı gelmeyle eş olduğu, şeriat devleti kurulması yönünde teşvik ve tahriklede bulunulduğu, Atatürk'e, annesine, Atatürkçülere ve Cumhuriyet'e hakaretler edildiği, başı açık kadınların dinsiz olarak gösterildiği ve dinci bir ordu kurmaya yönelik çağrı yapıldığı iddia edildi.

CHP İl Başkanı Ali Kavak ve CHP Merkez İlçe Başkanı Osman Bartal, kitapla ilgili bugün Denizli Cumhuriyet Savcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Adliye Sarayı önünde bir açıklama yapan ve kitabı gösteren Ali Kavak, Fatma Durmuş'un yazdığı ve 10 bin adet bastırılan kitabın cami önlerinde vatandaşlara ücretsiz dağıtıldığını söyledi.

DİYANET TEŞVİK ETTİ

Kavak, yazarın kitabı gönderdiği Diyanet İşleri Başkanlığı'ndan da kutlama ve teşvik mesajı aldığını belirterek şunları söyledi:

“Bu kitapta Atatürk'e ve annesine büyük saldırılar var. Askere saldırılar var. Kız çocuklarıyla erkek çocuklarının birarada okumasına saldırılar var. Atatürkçü düşünenlerin ve savunan insanların dinsiz olduğunu söyleyecek kadar ileri gitmişler. Başı açık kadınlara büyük saldırılar var. Plajlarda ve caddelerde açık gezen kadınlara büyük saldırılar var. Böyle bir kitaba suskun kalamazdık. Her ne kadar Denizli Belediye Başkanlığı'nda görev yapan arkadaşlarımız inkar etse de, bu tür olaylar Denizli'de AKP iktidarı belediyeyi ele aldıktan sonra ve bir vakfın kermes düzenlemesiyle başladı. Kara çarşaflı kadınların belediye içinde kermesiyle başlayan ve hızlı bir tırmanışa geçen anlayışın, Denizli'de model olmaya başladığını görüyoruz. Burada eğitim birliği ortadan kaldırılmaya çalışılıyor. Şeriatçı bir düzen kurulması için mücahit ordusu öngörülüyor. Bunu da Allah adına, ilahiler adı altında yapıyorlar.”

Denizli'de kitap krizi‘ERDOĞAN ALLAH'LAŞTIRILIYOR’

Kitapta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın peygamberle bir tutulduğunu savunan Kavak şöyle devam etti:

“Erdoğan Allah'laştırılıyor. Erdoğan'a kızanlar Allah'a kızmış kabul ediliyor. Saçma sapan şeyler bunlar. Bunları siyaset alanında kullanmaya çalışıyorlar. Dini en iyi kullanma şekli olarak da camileri seçiyorlar. İnsanlarımız ilahi diye alıyorlar ve kitaba baktıklarında şaşırıyorlar. Bu kitapla ilgili bize yüzlerce telefon geldi. Savcılığa suç duyurusunda bulunuyoruz. Gerekenin yapılmasını istiyoruz. Bu kitaba onay veren ve teşvik eden Diyanet görevlilerin de cezalandırılmasını istiyoruz.”

EVLERE DE DAĞITILIYOR

CHP'li Kavak, kitabın Sevindik, Karşıyaka ve Dokuzkavaklar mahallelerindeki camilere koliyle dağıtıldığı ve üzerine bırakılan notta vatandaşlara ücretsiz dağıtılmasının istendiğini ileri sürdü. Ayrıca bugün öğleden sonra kitabın ücretsiz olarak evlere de dağıtımının başladığını açıkladı

MÜFTÜNÜN HABERİ YOK

Gültepe Cami Derneği Başkanı Ali Taş ise kitabı kimin bıraktığı görmediklerini ve kitabı okuyan cemaatin de tepki gösterdiğini belirterek, “Öğle namazına geldiğimizde cami girişinde koli gördük. Kolinin içinde ‘cemaatimize ücretsizdir’ diye not vardı. Kitabı okumaya başladığımızda çok şaşırdık. Ben dahil tüm cemaat tepki gösterdi” diye konuştu.

İl Müftüsü Mehmet Köse de böyle bir kitabın camilerde dağıtıldığından haberi olmadığını, ancak bu tür kitapların dağıtımına izin vermelerinin mümkün olmadığını savundu, cami görevlilerini uyaracaklarını dile getirdi.

KİTAPTAN BÖLÜMLER

179-182 Sayfalar ‘Tayyibim’ isimli şiirden:

-Nerede dini hür vicdanı hürler. Atatürk'ün yolunda yürüyenler, okullardan kızları kovuyorlar. Suçun şiir değil, dini yaşaman. Halkçılık, insan hakları nerededir. Nerededir imam hatipliler, kurslar. Okusa da işe alınmaz bunlar. Suçun şiir değil, dini yaşamak. Tayyibim nerededir bu eşitlik. Bütün sevdikleri sarhoşluk, pislik. Deniz kıyısından bizler tiksindik. Nüfus cüzdanımızda dinimiz İslam, yaşayışta dinimiz Hristiyan. İş vermezler sonra mecbur yaşaman. Böyle yapanlar askeriyeymiş derler. Oradaki erler de bizim erler. Askeriyemiz yapmaz böyle şeyler. Nerede Necmettinler, Menderesler. Şart koşmuşlar leylek gibi açmayı, sindirmişler bunlar bizim atalarımızı. Oğlanla kız okurlarsa beraber, Sokaklar atılan çocuklarla dolar. Pamukla benzin ateşte durmazlar. Şuçun şiir değil, dini yaşaman. Tayyip Allah yolunun bekçisidir. Tayyibi üzmek Allah'ı üzmektir. Sevenlerini üzmek de aynıdır. Suçun şiir değil, dini yaşaman.

183. Sayfa, ‘Dinsizler Gülüyor’ isimli şiirden:

-Dinimi sömürüyor bu kargalar, dinsizler gülüyor bense ağlarım. Yaşanan görüntüler büyük dehşet, Türkiye'de yaşanıyor bu dehşet. Bir Allahım bizden bu zulmü def et. Dinsizler gülüyor, bense ağlarım. Din kardeşlerim size hayranım, bir hayatınız vardır buna yanarım. Gel birleşelim bu dehşeti yıkalım. Dinsizler gülüyor, bense ağlarım. Birleşmezsek kardeşlerim eğer biz. Bu Allahsızlar bırakmaz tozumuz. Gelin verelim elele biz, dinsizler gülüyor bense ağlarım.

119. Sayfa,‘Erkek Kardeşim’ başlıklı bölüm:

-Senin kahraman ecdadın, namusu için can verdi. Sense bunları unuttun. Karışıp kafir, Müslüman denizlerde karını soydu. Yoksa kalmadı mı arın, inan senin ecdadın böyle yatağa yatmazdı. Eğer sen böyle gidersen inan perişan olursun. Ne ukba kalır, ne devlet. Ne karın kalır ne avlat. Zaten kalmadı itaat. Gel kardeşim kendini topla. Sözde hanım giymiş şortu, görünüyor ayıp yeri. İnan ben utanıyorum, senin kalmadı mı gücün. Çıkamaz olduk sokağa. Onları görmeyeyim diye. Kadın hakkıymış güya. Biz hiç böyle hak görmedik. Erkek giymiş baştan sona, karı açmış baştan sona. Madem eşitlik var ise; onu da ört baştan sona. Hayvanı örtmüş tüyü ile, ayıp yerini kuyruğu ile. Bize vermiş en güzelini, sende örtün onun ile.

174. sayfada ‘Münacaat’ şiirinin dördüncü kıtası:

-Soyunup sokaklara çıkanlara, arını namusunu unutanlara. Göster ya Rab, bu güzel şeriatı. Kararmış kalpleri yıka ya Rab.

175. Sayfa ‘Münacaat’ şiiri:

-Kötülük yapanları görmeyenleri, müminlere saldıran azgınları, Atatürk'e sığınan acizleri, kararmış kalpleri yıka Ya Rab. Atatürk'ün annesi örtülü iken başı beli açıkları koruyup, başörtümüze saldıranların kararmış kalplerini yıka Ya Rab. Bunca yapılanları unutup, ana baba köpekmiş gibi kaçanı, keyiflerince yaşayanların kararmış kalplerini yıka Ya Rab. 

Ramazan ÇETİN/DENİZLİ, (DHA)
HÜRRİYET - 27 Mart 2008

Etiketler : ,

HABERE YORUM KAT

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.